
Şubat 2014 Yazı Atölyesine Gelen En İyi Yazı
Yazı Hakkında Metin Karabaşoğlu`nun Yorumu: Kış güzeli kara dair, kar üzerinden hayata, insanlığımıza, yaşadığımız çağa dair sorgulamalar içeren bir yazı kaleme almışsın. Yazı, kar imgesi üzerinden gayet başarıyla ilerliyor ve bir kopukluk hissi vermeden bir kar yağışı tasvirinden modern zamanlarda insanlığımıza dair bir sorgulamaya dönüşüveriyor. Bu bakımdan, Ayın Yazısı olmaya aday, ümit verici bir yazı olarak gördüm. Bazı ifade ve üslup problemleri olsa da, zaman içinde, yazdıkça onları da aşacağını ümit ediyorum. Gayretle, sabırla devam...
Nagehan Terzi
Hatırlar mısın? Üşümenin keyif verdiği ve insanın içini çoşturduğu zamanları, başını semaya kaldırdığın da yüzüne değen nurun, aslında önce gönlüne değip sonra yeryüzüne salındığını...
Çocukluktan kalma bir alışkanlık mıdır bilmem.. O Nur’u semada ne zaman görsem, içimi büyük bir umut kaplar ve kısa da olsa yağar tüm dert ve sıkıntılarımın üstüne. Sonra çookk uzaklaraa götürür beni, o Nur kadar temiz ve masum olduğum zamanlara..
Her çocuğun kendine ait bir kardanadamı olmuştur. Senin de olmuştur mutlaka!.. Çılgınca kartopu oynadığın günleri hatırlıyor musun? Soğuktan ellerin ve burnun nasıl da kıpkırmızı olmuştu, nasıl da yuvarlanırdın yumuşacık karın üstünde. Onu hiç bir şey yapmadan seyretmekte ne güzel olurdu değil mi?
Sahi.. kartanelerin her birini melekler mi indirir? Ondan mı bu kadar nurani olurlar? Ondan mı usulca iner herbiri, bir diğerini incitmeden, ve ondan mı tebessüm sebebi olur bazılarımızın..
Gökyüzüne bir baksana.. nasılda sessiz sessiz öğretiyor her biri, zerafeti, nezaketi..
Hiç kargaşa çıkartmadan nazlı nazlı salınıp iniyorlar yeryüzüne..
Velhasıl; kar sadece sıcak bir yuvaya sahip olan insanlar için romantik yağıyor..
Keyfini kaçırmak istemem, ama biraz gerçekçi düşünelim. Mesela kar yağdığında biraz üşüyelim artık, mevlana ömrü boyunca neden hiç ısınamamıştı biraz düşünelim..
Dünyada her insan aynı koşul ve şartlarda yaşamıyor maalesef!.. şimdi samimi ol vicdanını ufak bir sınavdan geçir.. yağan karı ilk gördüğün de, sıcak bir yuvaya sahip olmayan insanları düşünüp hiç iç çektin mi? Suriye’den ülkemize hicret eden kardeşlerimiz, kaldığı çadırlar da ne yapıyorlardır diye hiç düşündün mü mesela..
Sence yağan karı gördüklerinde onlar da senin kadar sevinebilmişler midir? Yoksa ısınmak için daha fazla çar çöp toplayacaklarının hesabını mı yapıyorlardır?
Sen sıcacık eldivenlerin ve montunla yağan karın, keyfini çıkarma hayelleri kurarken, onlar da sıcacık bir eldiven ve montun hayalini kuruyordur muhakkak.
Bu büyük bir sınav! Ve bir çoğumuzun vicdanı, insanlığı geçemedi bu sınavı..
Suriye’de henüz 3 yaşında olan masum, söylediği son sözleriyle belki harekete geçirir insanlığımızı, vicdanımızı.. bizi şikayet edercesine şöyle demişti : “Herşeyi diyeceğim ALLAH’a” ve sonra o da kar misali süzülmüştü aramızdan..
Evet söyle çocuk !... Ümmetin sessizliğini, şükürsüzlüğünü, bütün imkanlara rağmen mutsuzluğunu, bencilliğini, duasında bile sana yer ayıramayacak kadar cimri oluşunu şikayet et Rabbime..
Ve bizi hiç affetme çocuk!. Biz hiç affetme…