• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Bir Soru Bir Cevap
  • Tasavvuf; Duyguların Terbiyesi

Tasavvuf; Duyguların Terbiyesi

20.04.2014 23:41
Bir Soru Bir Cevap
7883
Osman Nuri Topbaş

Efendim; Duygularımızla davranışlarımız arasındaki irtibattan bahseder misiniz? Tasavvufî terbiyenin duygular üzerinde ne gibi tesirleri vardır?

Bir atasözünde; “Her küp, içindekini sızdırır.” denilmiştir. İnsanın davranışlarını, fikir ve irâdeden ziyâde, duygular şekillendirir. Zira fikirlerin teşekkülünde de, irâdenin yönlendirilmesinde de kalbî temâyüllerin büyük bir payı vardır. Bu sebeple ağızdan çıkan en basit bir sözden en hayâtî davranışlara kadar hemen hemen bütün fiilleri, gönüldeki duygular yönlendirir. Müsbet duygular; nezâket, zarâfet ve letâfet olarak; buna mukâbil menfîler de kabalık ve nâdanlık olarak dışa akseder.

Meselâ hâl ve davranışlarla hep fazîletler tevzî ediliyorsa, o kalp bir gülistan olmuş demektir. Fakat ağızdan yalan, gıybet, dedikodu, iftirâ ve küfür gibi iğrenç sözler çıkıyorsa, kalbi nefsânî dikenler ve kaktüsler sarmış demektir. Gülün de, dikenin de neye lâyık olduğuysa mâlumdur. Gönüllere huzur veren bir gonca, cennetlere lâyıkken; bunun aksine, kalbe batarak elem veren dikenlerse ateşte yanmaya müstahaktır.

Bu bakımdan tasavvufta, his ve niyetlerin merkezi olan kalbin tasfiyesi, yani kötülüklerden arındırılarak güzel vasıflarla tezyîn edilmesi zarûrî görülmüştür. Zira kulun iç âleminin güzelliği, kendisi hakkındaki ilâhî takdîrin de lûtuf, rahmet ve bereket olarak tecellîsine vesîle olur. Kalbî niyetleri karanlık olanlarınsa, hiçbir zaman yolları aydınlık olmaz.

Şu kıssa, bu hakîkatin ne ibretli bir misâlidir:

Tarihte adâletiyle meşhur olan Nûşirevan, bir gün avda iken beraberindeki arkadaşlarından ayrıldı ve yolu bir bahçeye vardı. Orada bulunan bir delikanlıya:

“–Bana bir nar verir misin?” dedi. Delikanlı da verdi.

Nûşirevan, narın tanelerinden bolca su çıkarıp susuzluğunu giderdi ve bu hâl çok hoşuna gitti, âdeta mestoldu. İçinden;

“–Böylesine lezzetli meyvesi olan bu bahçe mutlakâ benim olmalı, ben ne yapıp edip burayı almalıyım.” diye düşündü.

Ardından bir nar daha istedi. Fakat bu defa aldığı nar kuru ve ekşi çıktı. Bunun sebebini sorunca o firâset sahibi delikanlı:

“–Sultânım, herhâlde gönlünüz haksızlığa meyletti. Güç ve kudretinizle bu bahçeyi benden almayı düşünmüş olmalısınız.” dedi.

Bunun üzerine Nûşirevan, bahçeyi cebren alma düşüncesinden vazgeçip içindeki kötü niyetten pişman oldu, tevbe etti. Sonra bir başka nar daha isteyince, birinciden çok daha sulu ve tatlı bir nar geldi.

Hayretler içinde kalan Sultan, nardaki bu lezzetin hikmetini sordu. Delikanlı bu sefer:

“–O menfî düşüncenizden tevbe ettiğinizi zannediyorum.” dedi.

Rivâyete göre Nûşirevan bu ve benzeri hâdiseler neticesinde intibâha geldi. İçindeki yanlış niyetleri bertarâf ederek zulüm ve haksızlıklardan bütünüyle sıyrıldı. Hakka-hukuka titizlikle riâyet etti. Böylece ismi adâletle bâkî kaldı.

Nûşirevan, haklarını fazlasıyla verip bütün halkıyla helâlleşti. Vefât ettiğinde ise tabutuyla memleketin her tarafında dolaştırıldı. Bu esnâda bir münâdî şöyle sesleniyordu:

“–Kimin bizde hakkı varsa gelsin alsın!..”

Üzerinde bir dirhem bile hakkı olan hiç kimse bulunamadı.1

Demek ki güzel bir gönül dünyasına sahip olanlar, arkalarında dâimâ güzellikler ve hoş hâtıralar bırakırlar. Zira insanın bütün hâl ve hareketleri, iç âleminin bir nevî aynası mesâbesindedir. Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmayacağı gibi, gönül âlemi berrak olmayan bir kimseden de güzel bir davranış beklenemez.

Bir ağacın meyveleri eğri büğrü ise, biliriz ki bu ağacın kökünde bir hastalık vardır ve ona bakım yapmak gerekir. İşte kalp de böyledir. Eğer kalp, hevâ ve heveslerin zebûnu olmuş ise, mânevî bir terbiyeden geçmesi zarûrîdir. Aksi hâlde, insanın yaptığı ameller de makbul olmaz. Zira Cenâb-ı Hak buyurur:

“Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarından gâfildirler.” (el-Mâûn, 4-5)

Yani Cenâb-ı Hak, kalp ve beden âhengi içinde, huşû ile îfâ edilen bir ibadete kıymet veriyor. İbadetlerin sırf fizikî ve biyolojik hareketlerden ibâret kalmayıp kalbî bir duyuşla, rûhî bir derinlikle edâ edilmesini istiyor.

Zira dînin bir zâhirî tarafı vardır, bir de bâtınî tarafı. İbadette böyle olduğu gibi, muâmelâtta da, ahlâkta da böyledir. Zâhirî temizlik nasıl mühimse, bâtınî temizlik de öylece mühimdir. Nitekim Cenâb-ı Hak Kur’ân-ı Kerîm’inde iç âlemini fücurdan, yani günahlardan arındıranlar için; “felâh buldu, ebedî kurtuluşa erdi”2 buyurmaktadır.

İnsanın bütün hâl ve hareketleri, iç âleminin bir nevî aynası mesâbesindedir. Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmayacağı gibi, gönül âlemi berrak olmayan bir kimseden de güzel bir davranış beklenemez.

Nitekim amellerin makbûliyet şartı olan ihlâs da bir duygu disiplinidir, niyetin tashih edilmesidir. Kalbin Allâh’ın rızâsı dışındaki bütün yönelişlerden tamamen arındırılmasıdır.

Kulluğa makbûliyet kazandıran “beyne’l-havfi ve’r-recâ”, yani korku ile ümit arasındaki kalbî muvâzene hâli de bir duygu disiplinidir. İbadetlerde huşû hâli de böyledir. Takvâ ve ihsan şuuru da bir duygu disiplinidir.

Bu itibarla iç âlemin tezkiye ve tasfiye edilmesi, böylece niyet ve duyguların da temizlenip ulvî bir mâhiyet kazanması zarûrîdir. Nitekim câhiliye devrinde kız çocuklarını diri diri gömen acımasız insanlar, nebevî terbiye neticesinde kalp âlemleri yıkanıp arınınca dünyanın en merhametli, müşfik, rakik kalpli insanları hâline geldiler.

Hazret-i Mevlânâ, ilâhî aşk deryasında yıkanıp mânen arınmadan önce, pek çok ilmi kendisinde cem etmiş büyük bir âlim olmasına rağmen, daha sonraları o hâlini; “hamdım” diye ifâde etmiştir. Zira insanı yüceltecek olan, kitap satırlarında yazanların zihne depolanması değildir. Nice âlim vardır ki, yaptığının yanlış olduğunu bilmesine rağmen nefsine yenik düştüğü için, nice câhilin bile yapmayacağı hatalara sürüklenmiştir.

Dolayısıyla insanı yüceltip “kâmil bir mü’min” kılacak olan, dış âlemi ihmâl etmeden iç âlemini de olgunlaştırmak, feyz ve rûhâniyetle donatmaktır. Nitekim Mevlânâ Hazretleri, Şems-i Tebrizî adlı bir dervişin kendisine açtığı aşk-ı ilâhî ufkunda tattığı mânevî lezzetle kalben de olgunlaştıktan sonradır ki “piştim” ve “yandım” demiştir. İşte Hazret-i Mevlânâ, bu safhadan sonra bambaşka bir hüviyetle âdeta yeniden doğmuştur. Gönlü Konya sınırlarını aşıp cihan sathına taşmış, içinde bütün mahlûkâtın huzur bulduğu bir rahmet dergâhı hâline gelmiştir. Meselâ o büyük velî, Şems-i Tebrizî vesîlesiyle girdiği mânevî iklimde, hissiyâtının nasıl inkişâf ettiğine bir misal sadedinde buyurur ki: “Şems -kuddise sirruh- bana bir şey öğretti: «Dünyada bir tek mü’min üşüyorsa, ısınma hakkına sahip değilsin!» Biliyorum ki yeryüzünde üşüyen mü’minler var; ben artık ısınamıyorum!..”

Bahâüddîn Nakşibend Hazretleri, aldığı mânevî terbiye neticesinde öyle bir hâle geliyor ki; nefsin bütün gurur, kibir ve enâniyet tuzaklarını ayağının altına alarak:

“Âlem buğday ben saman,

Âlem yahşî ben yaman!..”

yani “herkes tam, kusurlu olan benim” diyor. Öyle ince duygularla bezeniyor ki bütün mahlûkâta Hâlık’ın şefkat nazarıyla bakıyor, insanlara merhamet ve edeple hizmet ediyor, yolların temizliğiyle meşgul oluyor, hayvanların hizmetini görüyor.

Ubeydullah Ahrâr Hazretleri, aç bir insan görünce, kendi açlığını unutup onu doyurmanın derdine düşüyor.

Velhâsıl, kulu Cenâb-ı Hakk’a yaklaştıran da bu nevî ince duygulardır. Peygamberlerin, Allâh’ın âyetlerini okuyup Kitap ve hikmeti tâlimden sonraki en mühim vazifesinin “tezkiye” olması, yani mü’minlerin iç âlemlerini arındırarak onların duygularını yüceltmek olması, bu hakikate binâendir. Tasavvufî terbiyenin gâyesi de, gönül dünyasına duygu derinliği ve yüksek bir vicdan ufku kazandırabilmektir. Zira ancak bu sâyede insanın hâl ve davranışları fazîlette zirveleşerek Rabbin rızâsına vesîle olabilir…

Rabbimiz, hislerimizi ve niyetlerimizi rızâsıyla te’lif eylesin. Râzı olduğu bir kulluğa cümlemizi muvaffak kılsın...

Âmîn!

1 - Bkz. M. Sami Ramazanoğlu, Musâhabe, c. VI, sf. 43-44.

2 - Bkz. eş-Şems, 9.

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Osman Nuri Topbaş

1942 yılında İstanbul Erenköy’de doğdu. Babası Musa Topbaş, annesi de H. Fahri Kiğılı'nın kerîmesi Fatma Feride Hanım’dır. İlk eğitimini Erenköy Zihni Paşa ilkokulunda tamamladı. İlkokul yıllarında özel Kur’an eğitimi aldı. 1953 yılında İstanbul İmam -Hatip Okulu’na girdi. O yıllarda bu okul, Osmanlı’nın ulu çınarlarının bakiyyeleri sayılan M. Celaleddin Ökten, Mahir İz gibi üstadların, Nureddin Topçu gibi Bat...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Muhterem Efendim, bir müs...
Huzurlu Aile Yuvası
Huzurlu Aile Yuvası
Ailede huzur için nelere ...
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
Bugün dünyada "İslâmofobi...
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Son yıllarda önce "Kadın ...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431117

Bagamoyo Afrika... 4919020

Kasım Sayımız Çıktı! 3480379

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1186882

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287341

10 Soruda Sen Kimsin? 275543

Leyla ile Mecnun Fuzuli mi? 165987

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS