Son zamanlarda “açık kaynak” kavramını sıkça duyar hale geldik. Açık kaynak demek sözlük anlamı olarak son ürünün tasarımı ve uygulama detayları için erişimi ve ücretsiz yeniden dağıtımı teşvik eden bir felsefedir. Yani kullanacağınız yazılım açık kaynak ise istediğiniz gibi yazılıma müdahale edebilirsiniz.
Açık kaynak kavramının piyasada yükselmesi, şirketlerin sahipli yazılımlar oluşturup paraya para dememeleriyle doğru orantılı. Örneğin yeni bir bilgisayar aldığınızda içinde Windows yüklü ise siz işletim sisteminin parasını da ödüyorsunuz. Ancak Linux tabanlı bir işletim sistemini ise ücretsiz olarak bilgisayara kurabiliyorsunuz. Çünkü Linux, özgür yazılım, yani açık kaynak.
Özgür yazılımların kalitesi arttıkça, piyasa dengeleri de değişecek elbette. Hâlihazırda örneğin Photoshop programı sadece Mac ve PC’lerde kullanılabiliyor. Hem sisteme, hem de programa bağımlıyız. Ancak özgür yazılım ile birlikte bu bağlılık ortadan kalkıyor. Gelecekte bunun örnekleri sıkça görülecek.
Bunun en bariz örneğini ise geçtiğimiz günlerde gördük. Google şirketi yeni çıkaracağı Glass isimli gözlüğünün nasıl kırılacağını bir konferansta gösterdi. Yönetim erişimi sağlanan gözlük içerisinde Ubuntu işletim sisteminin nasıl yükleneceğine kadar her şeyi anlatan Google şirketi, açık kod anlayışı hakkındaki tavrını daha da sağlam gözler önüne serdi.
Türkiye’de ise bu bağlamda TÜBİTAK, Linux tabanlı Pardus İşletim Sistemini geliştirdi. Ücretsiz olarak Pardus İşletim sistemini bilgisayarınızda deneyebilirsiniz. İndirmek için: genc.in/pardus