Alkol etrafında dönen milyonlarca duvar posteri, reklam ve resimler içkinin genç insanların hayatında ve kültür kodlarında normalleşmesinde önemli rol oynamaktadır. En büyük problem ise sosyal paylaşım sitelerinin toplumsal baskıdan uzak ve temelde kontrolsüz olmalarıdır.
Alkolün zararlarını önlemek, toplum sağlığını korumakla ilgilenen kuruluşlar tarafından her zaman öncelikli konu olagelmiştir. İçkinin doğurduğu üzücü sonuçlar, medyada ve toplumsal yaşamda sürekli gündeme getirilmesine rağmen, aşırı dozda içki tüketimi normal hayatın bir parçası haline gelmiştir.
Halk sağlığı uzmanları içkiyle mücadelede yeni bir kuvvet kolu keşfettiler: Sosyal paylaşım siteleri.
Critical Public Health dergisinde yazan Yeni Zelandalı araştırmacılar bu tip sitelerin içki tüketiminin azaltılmasında etkili olarak kullanılması görüşünde birleştiler. Çünkü kişisel paylaşımları yansıtan bu siteler, aslında alkol satışları için yeni bir araç olarak kullanılan özünde ticari birer platformdur. İnsanların günlük hayattaki tercihleri, alışkanlıkları ve öncelikleri ile ilgili kişisel bilgilere ulaşma imkanları, alkol pazarlama yöntemleri arayanlar için geniş imkanlar sağlamaktadır.
Mesela Diageo şirketi son yıllarda facebooktaki milyonu aşan takipçisi ile varlığını sürdürmekte, diğer İngiliz markaları ise oyun ve yarışmalardan oluşan geniş bir strateji ağı ile tweet ve duvar posterleri dağıtarak kitlelere rahatça ulaşmaktadırlar. Alkolle ilgili faaliyetler, geniş bir arkadaş gurubu oluşturarak yaygınlaşırken araştırmacılar durumu şöyle ifade ettiler: ‘Böylece alkol, sıradan ya da özel hazırlanmış faaliyetlerle sosyal paylaşım sitesi kullanıcılarının günlük hayatında normalleşmektedir.’
Alkol etrafında dönen milyonlarca duvar posteri, reklam ve resimler içkinin genç insanların hayatında ve kültür kodlarında normalleşmesinde önemli rol oynamaktadır. En büyük problem ise sosyal paylaşım sitelerinin toplumsal baskıdan uzak ve temelde kontrolsüz olmalarıdır.
Araştırmacılar bu sitelerin alkolden uzaklaştırarak insanların alışkanlıklarını terk etmede pozitif yönde etkili olabileceğini de belirterek yeni araştırmaların elzem olduğunu ifade ettiler.
En son ülkemizde de gündem olan içki reklamlarının yasaklanması konusu aslında evrensel bir problem. En son 13 Avrupa ülkesinden 50 bilim adamı Avrupa parlamentosuna sunduğu raporda alkol reklamlarının tamamen yasaklanmasını istedi. Her yıl 138 bin Avrupalının alkolden ölmesi sebebiyle sigara gibi alkole de açık bir ticari iletişim yasağı gerektiği, özellikle Almanya’da toplu taşıma araçlarında reklam yasağı talep edildi.
Her ne kadar Avrupa ve Amerika’da durum, ‘kontrollü içki tüketimi’ ifadesi ile çözülmeye çalışılsa da bu yoldan gitmek ne kadar mümkün olabilir? Bunun tarihte örneği görülmüş müdür?
‘Çoğu haram olan bir şeyin azı da haramdır ‘ ilkesi insanı bu çıkmazlardan korumaya matuf konmuştur. Çünkü uzmanlara göre bağımlılık, insanın beyin kodlarının değişmesi sonucu yerleşen ve giderek diğer hücreleri de öldüren bir seyir takip ediyor. Bizzat esir haline gelen aciz insan, bu yolda nasıl bir karşı kudret sahibi olabilir ki?
10 Mayıs 2013, Taylor & Francis, Youth drinking cultures, social networking and alcohol marketing: implications for public health, Critical Public Health, sciencedaily.com Top of Form