Bu ayki konuğumuz 5 yıl önce Müslüman olan ve yaşamak için Türkiye’yi tercih eden İsveçli kardeşimiz Yahya Dennis. Kendisiyle İsveç’teki İslami hayatı ve nasıl Müslüman olduğuna dair birçok konuyu konuştuk.
Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Ben Yahya Dennis Johannesson. İsveçliyim. 29 yaşımdayım. İsveç’te Avrupa dili ve edebiyatı okudum. 8 aydır Türkiye’de yaşıyorum.
Türkiye’ye ne amaçla geldiniz?
Ben 24 yaşımda Müslüman oldum. Yani 5 yıldır Müslümanım elhamdülillah. Türkiye’ye de Müslüman olduktan sonra gelmeye karar verdim. Birçok ülkeyi araştırdım fakat Türkiye’de yaşamaya karar verdim. Şimdi Türkçe öğreniyorum, sonra da Arapça öğreneceğim inşaallah.
Peki bize İslamiyet’e giriş hikayenizi anlatır mısınız?
Müslüman olmadan önce Hıristiyandım. Hatta lisedeyken hiç inanmıyordum. İnandığım tek şey futboldu. Fakat çok okuyan bir insanım. Dünyaya neden geldiğimi sorgulamaya başladım. Araştırmalarım beni inanmaya sevk etti. Sorguladıkça imanım artıyordu. İsveç’te Hıristiyan nüfus az aslında. Şu an genelde insanlar hiç inanmıyorlar, belli bir dinleri yok. Gerçek Hıristiyanlığı çok araştırdım. Sürekli kiliselere gittim. Fakat araştırmaya devam ettikçe İslamiyet’le tanıştım. Beni doyuran tek dinin İslamiyet olduğuna karar verdim. Müslüman olmaya karar verince yaşayışımı değiştirdim. Yani okuyarak Müslüman oldum.
Müslümanlık hikayenizi sormamın sebebi; siz öyle bir dönemde İslamiyet’i kabul etmişsiniz ki, dünya üzerine İslamofobi diye bir gerçek var. Müslümanların terörist diye anıldığı bir zamanda yaşıyoruz. Böyle bir ortamda çok güzel kaynaklardan beslenmişsiniz ki; Müslüman olmuşsunuz. Bu süreçte neler okudunuz?
Birkaç İsveçli Müslümanın kitaplarını okudum. Fakat genel olarak felsefe okudum. Müslüman olmadan önce futbola aşık bir insandım. Futbol dışında pek bir şeyle ilgilenmiyordum. O dönemde gazetelere hiç güvenmiyordum. O nedenle İslamofobi benim için hiç sorun olmadı, çünkü ilgilenmedim. Fakat İslamiyet’ten sonra gördüm ki dünyada yükselen bir sorun var.
İsveç’te Müslüman topluluklar var mı?
Şanslıysanız bulabilirsiniz. Çok düzensiz topluluklar var. Farklı ülkelerden Müslüman topluluklar var İsveç’te. Farklı mezhepler, farklı görüşler. Bizde sizdeki gibi bir diyanet sistemi yok. O nedenle düzensiz. Tüm dünyada olduğu gibi İsveç’te de Müslüman topluluklar arasında mezhep çatışmaları oluyor.
Türkiye’ye geldiğinizde nelerle karşılaştınız peki? En çok ne hoşunuza gitti mesela?
Müslüman olduktan sonra sürekli İslamiyet konusunda derin bir bilgiye sahip olmayı istiyordum. Bunu nerede temin edebilirim diye düşündüm. Uzun süre araştırdım. Yapım gereği Pakistan gibi bir ülkeye gidemezdim. O nedenle Türkiye’yi tercih ettim. Türkiye modern bir ülke. Yaşayış açısından rahat ve düzenli. Diğer ülkelerle bir savaş içine girmiyor. Önceden Suriye’ye gitmeyi düşünüyordum fakat şimdiki durumlardan ötürü vazgeçtim. İki sene önce eşimle İstanbul’u ziyarete gelmiştik. O zaman karar vermiştik. Buradaki en güzel şeylerden biri, çok güzel bir manevi çevre olması. İsveçli bir şeyhim var, Muhammed Muslim Ake Eneborg. Onun tavsiyesiyle İstanbul’a geldim de diyebilirim. Hocam İstanbul’a daha önce de gelmiş. Aziz Mahmud Hüdayi ve İsmail Ağa cemaati ile tanışmış. Biz İsveçliler için bu cemaat sistemi pek önemli değil. Önemli olan insanların iyi olması. Şeyhimin tavsiyesi şuydu; “Sadece bir cemaati okuma, tüm cemaatleri oku.” Hepsinden faydalanmamı istedi.
Dünyada okuduğunuz yazarlar, alimler var mı?
Rabia Broadbeck okuyoruz. Onun İngilizce kitaplarını okuduk eşimle. Hatta eşim kendisiyle tanışmayı çok istiyor. Eşim Hıristiyan. İslamiyet’e çok yatkınlığı var. Normal bir İsveçli gibi değil Allah’a inancı. O nedenle Rabia Hanım’la tanıştırmayı çok istiyorum.
Peki İsveç’te İslamiyet dersek…
İslamiyet İsveç’e 50-60 sene evvel geldi. Daha doğrusu Türkler ve Kürtler İsveç’e çalışmak için gelmişler 60 sene önce. Onlar yaşadıkları bölgelerde camiler yaptırmışlar. Türkiye’den diyanet vasıtasıyla imamlar geliyor. Onların camilerine gidiyordum. Bazı İsveçliler var, genellikle Ramazan’da birlikte oruç tutuyoruz, teravih kılıyoruz. Ramazan döneminde insanlar oruç tutanlara saygı duyuyorlar.