• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Bir Soru Bir Cevap
  • Muhabbet Sermayeni İsraf Etme!

Muhabbet Sermayeni İsraf Etme!

27.07.2013 12:18
Bir Soru Bir Cevap
5789
Osman Nuri Topbaş

Muhabbet ilahi bir sermayedir. Mümin bu sermayeyi nerede ve nereye kullanacağını iyi idrak etmeli ve külli iradenin bu lütfunu ziyan etmemelidir.

Sevgide ölçü nedir? Sevgiyi kime yöneltmeli ve nasıl kullanmalıyız?

Cenâb-ı Hak, bu âlemi bizler için bir imtihan mekânı kılmıştır. Bu imti-hanların belki de en ağırı, muhabbet nîmetini nasıl kullanacağımız husûsundadır.

Muhabbetin menşei, kaynağı ve Hâlık’ı, onu kalplere lutfeden Cenâb-ı Hak’tır. Bir Hak dostu, bu hususta şöyle buyurur:

“Allah Teâlâ, kullarına olan şefkat ve merhameti sebebiyle onları kendi Zât’ına muhabbet beslemeye dâvet etti. Kullarından nasipsiz olanlar, bu nîmetten mahrum kaldı. Hak Teâlâ, bu günâhın bir cezâsı olarak onları, gâfil kişilerin mu-habbetine giriftâr eyledi.”

Gerçekten, Hakk’a muhabbetle râm olamayanlar, fânîlerin ve gelgeç sev-dâların kölesi olmaktan kurtulamazlar. Fânîleri, muhabbetin menşei olan Cenâb-ı Hakk’a tercih etmek ise, en büyük ahmaklık ve aldanıştır. Akl-ı selîm sâhibi her insan kolayca anlar ki, muhabbeti ona en lâyık olana, yâni Allah Teâlâ’ya yönlen-dirmek, yaratılış hikmetinin gereğidir.

Lâyıkını bulamayan muhabbetler, fânî hayâtın hazin israflarıdır. Bayağı ve süflî menfaatlerin kıskacında kalan muhabbetler, kaldırım kenarlarında açan çi-çeklere benzer ki, er-geç çiğnenmeye mahkûmdur. Sokağa düşürülmüş bir pırlanta ne kadar tâlihsizdir! Liyâkatsiz bir elin haksız malı olmak, ne hazin bir ziyanlıktır!

Muhabbet ve onun zıddı olan buğz duyguları, Allâh için olmaz ise, yâni buğz edilmesi gerekene muhabbet beslenir, muhabbet duyulması gerekene de buğz edilirse, bu mânevî bakımdan bir felâket olur. Muhabbeti lâyıkına, husûmeti müstahakkına yöneltmek şarttır. Sâlihlere muhabbet, saâdete nâil eylerken, bunun zıddına, yâni gâfillere muhabbet ise, felâket getirir. Bu sebeple ebedî huzur ve saâdet için muhabbetimizi makbul ve kıymetli bir zeminde kullanmamız ve bunun için de gönlümüzü bu yönde terbiye etmemiz şarttır.

Ancak muhabbetin birdenbire Cenâb-ı Hakk’a yöneltilmesinde insan için bazı tehlikeler mevcuttur. Kalb, bir an gelir yüksek voltaja tutulmuşçasına yanma-ya başlar; insan meczuplaşır. Bu ise, beşerî hayâtı ve onun îcaplarını alt-üst eder. Hazret-i Mûsâ’daki tecellî, bu hâle güzel bir misaldir:

Mûsâ -aleyhisselâm-, Tûr-i Sînâ’da Cenâb-ı Hakk’ın ezelî “kelâm” sıfatına muhâtab oldu. Rabbiyle beşer idrâkinin ötesinde harfsiz, kelimesiz, değişik bir hâl ile konuşmanın mânevî câzibesi içinde büyük bir aşk ve muhabbetle kendini kay-betti. Israrla Cenâb-ı Hakk’ı görmek istedi. Ancak “len-terânî” (Beni göremez-sin!) hitâbına muhâtab oldu. Buna rağmen ısrar edince, Cenâb-ı Hak, hicaplar ar-kasından dağa nazar edeceğini bildirdi. Dağ, Rab’den gelen zerre kabîlinden bir nûr tecellîsi karşısında infilâk edip darmadağın oldu. Bu müthiş hâl karşısında Mûsâ -aleyhisselâm- bayıldı ve istiğfâr etti.

Bir peygamberin bile tâkatini eriten bu büyük ve ânî tecellî de gösteriyor ki, muhabbette kademe kademe ilerlemek zarûrîdir.

Bu meyanda ana, baba, zevc, zevce ve evlât sevgileri ile, sahip olunan maddî-mânevî nîmetlerine duyulan bütün sevgiler, Hakk’a muhabbet yolunda bir vâsıta telâkkî edilmelidir. Gönül, bu beşerî muhabbetlerle olgunlaşarak ilâhî mu-habbete hazırlanmalıdır. Fakat kalbi, bu merhalelerde takılıp kalmaktan korumak gerekir. Çünkü “Hüsn-i Mutlak”a âşık olanlar, gölge varlıkların, aynadaki sûretle-rin, fânî ve izâfî varlıkların muhabbetinde takılıp kalmazlar.

Muhabbet, sevilen varlığın ehemmiyet ve mükemmelliği nisbetinde bir kıymet ifâde ettiğinden, beşerî muhabbetlerde ulaşılabilecek zirve, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e duyulan muhabbettir. Çünkü insanlığın muhabbet meyline O’ndan daha lâyık bir insan tasavvur olunamaz.

Hazret-i Mevlânâ, ne güzel buyurur:

“Dünyâya gönül verenler, tıpkı gölge avlayan avcıya benzerler. Gölge na-sıl onların malı olabilir? Nitekim budalanın biri, kuşun gölgesini sımsıkı yakala-mak istedi. Ama dalın üzerindeki kuş bile buna şaştı kaldı.”

Yine Mevlânâ Hazretleri Mesnevî’sinde bir hikâye nakleder:

Halk, Mecnûn’un hâline acıyıp:

“–Leylâ’dan vazgeç artık; ondan daha güzeller var!” dediler. Mecnûn ce-vâben şöyle dedi:

“–Dış görünüş ve maddî sûretler âdeta bir testi gibidir. Güzellik de testi-nin içindeki ilâhî muhabbet şerbetidir. Bilin ki Hak Teâlâ, bana bu şerbeti Ley-lâ’nın testisinden ikrâm etmektedir. Siz testinin zâhirine bakıyorsunuz, fakat içinde-kinden haberiniz yok!..”

Mutlak güzellik, Allâh’ın güzelliğidir. Kâinatta gördüğümüz bütün güzel-likler, ancak Hakk’ın güzelliğinden akseden pırıltılardır. O hâlde damlaya takılıp deryâyı unutmak, insanın kıymet ve haysiyetine yazık etmesi demektir.

Eğer Mecnûn’un gönlü, Leylâ’ya takılıp kalsaydı, o, kendisine put olacaktı. Lâkin Leylâ, Mecnûn için geçici bir rol oynadı. Mecnûn’un kalbini ilâhî aşka muhâtab olabilecek bir seviyeye yükselttikten sonra Leylâ gözden düştü. Mecnûn, Leylâ’dan yola çıkarak kalbini Mevlâ’ya yöneltme mahâretini gösterdi.

Buna göre fânî muhabbetler de, meşrû ölçüler içinde olmak şartıyla ilâhî muhabbet yolunda kalbin seviye kazanması için lüzumludur. Yeter ki bu muhab-betler, kalb için son durak olmasın. Eğer Mecnûn, Leylâ’yı aşamasaydı, bir değer ifâde etmezdi. Diğer sayısız meçhul mecnûnlar gibi fânî ve izâfî sevdâlarda kay-bolup giderdi. Fakat Leylâ, muhabbetlerin zirvesi olan muhabbetullâh’a erme yo-lunda bir merhale oldu.

Muhabbet, sevilen varlığın ehemmiyet ve mükemmelliği nisbetinde bir kıymet ifâde ettiğinden, beşerî muhabbetlerde ulaşılabilecek zirve, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e duyulan muhabbettir. Çünkü insanlığın muhabbet meyline O’ndan daha lâyık bir insan tasavvur olunamaz.

Rasûlullâh’ın rûhâniyet dokusuna yabancı kalanlar ve O’na muhabbeti ya-şamayanlar, Allah muhabbetinden de mahrum kalırlar. Allâh’a muhabbet deryâsı-na götürecek olan yegâne rahmet ve muhabbet pınarı, Peygamber Efendimiz’dir. Öyle ki Hazret-i Peygamber’e muhabbet, Allâh’a muhabbet; O’na itaat, Allâh’a itaat; O’na isyan, Allâh’a isyan sadedindedir. Nitekim âyet-i kerîmede buyrulur:

“(Rasûlüm!) De ki: Eğer Allâh’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın...” (Âl-i İmrân, 31)

Muhabbetin Allâh’a yöneltilmesi, önce Hazret-i Peygamber’in muazzez varlığını, sonra Hak dostlarını, daha sonra da bir huni gibi genişleyerek Allah ka-tında makbûl olan her varlığı, makbûliyet derecelerine göre sevmeyi îcâb ettirir. Hazret-i Peygamber’e ve O’nun vârisleri olan ehlullâha muhabbette bereket, on-lardan uzak kalmakta ise ebedî nedâmet vardır.

Dünyânın gösterişli ve aldatıcı güzelliğini gönlünden çıkaranlar, Hakk’a yaklaşmaktaki târifsiz lezzete nâil olurlar. Gönül aynası Rabbin hakîkî aşkı ile ci-lâlanınca, oraya her an nice güzellikler akseder; Cenâb-ı Hakk’ın sayısız kudret akışlarına şâhid olunur. Hak dostları için bizim güzellik ve câzibelerine meftun olduğumuz mecâzî renkler, kokular ve tatlar yoktur. Onlar, dünyevî süslerin ve zevklerin câzibesinden kurtulmuşlardır. Zîrâ onlar, mârifetullâha ermişlerdir. Dünyâ ilimlerinin kabuğundaki nakışı bırakmışlar, hakîkate ermişler ve oradan i-lâhî sonsuzluğu seyretmektedirler.

Yüce huzûra kabûlün kapısı, muhabbet anahtarı ile açılır. Fakat muhabbet, kuru bir iddiâ olmamalıdır. Sözde kalarak özde hiçbir tesir hâsıl etmeyen boş ko-nuşmaların hakîkî muhabbetle hiçbir ilgisi yoktur.

Muhabbetin en güzel ve mânâlı tezâhürü, sevilene “ittibâ”dır. Allah Teâlâ’ya ittibâ ise üç şekilde olur:

1. O’nun sevmediklerinden kaçınmak.

2. Sevip râzı olduğu amel-i sâlihlerde bulunmak.

3. O’nu daimâ zikrederek, her nefes ve davranışta O’nu hatırından çıkar-mamak.

Böyle bir ittibâyı beraberinde getirmeyen muhabbet iddiâları, Hak katında geçersizdir.

İnsanoğlu en ağır bedeli, muhabbeti uğrunda öder. Bu fânî âlemde ödenen en ağır bedel ise, ilâhî muhabbetin bedelidir. Bu sebeple peygamberler ve onları tâkib eden Hak dostları, teblîğ ve irşadlarıyla, Allah yolundaki hizmetleriyle, ö-mürleri boyunca muhabbetlerinin bedelini ödeyebilme gayreti içinde yaşadılar. Böylece Allâh ile dostluğun ulvî lezzetine gark oldular.

Cenâb-ı Hak, biz kullarına lutfettiği muhabbet sermâyesini ona en lâ-yık olan yere sarf edebilmemizi nasîb eylesin. Sevdiklerini bizlere de sevdir-sin; yerdiklerini bizlere de yerdirsin! Zât-ı İlâhî’sinin, Habîb’inin ve sevdik-lerinin muhabbetini gönüllerimizin tükenmez hazînesi kılsın! Kalblerimizi muhabbetullâh tecellîleriyle tenvîr buyurmadan can emânetini almasın!

Âmîn!

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Osman Nuri Topbaş

1942 yılında İstanbul Erenköy’de doğdu. Babası Musa Topbaş, annesi de H. Fahri Kiğılı'nın kerîmesi Fatma Feride Hanım’dır. İlk eğitimini Erenköy Zihni Paşa ilkokulunda tamamladı. İlkokul yıllarında özel Kur’an eğitimi aldı. 1953 yılında İstanbul İmam -Hatip Okulu’na girdi. O yıllarda bu okul, Osmanlı’nın ulu çınarlarının bakiyyeleri sayılan M. Celaleddin Ökten, Mahir İz gibi üstadların, Nureddin Topçu gibi Bat...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Muhterem Efendim, bir müs...
Huzurlu Aile Yuvası
Huzurlu Aile Yuvası
Ailede huzur için nelere ...
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
Bugün dünyada "İslâmofobi...
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Son yıllarda önce "Kadın ...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431319

Bagamoyo Afrika... 4919180

Kasım Sayımız Çıktı! 3490754

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187330

Bkz: Doğu Türkistan 425182

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287488

10 Soruda Sen Kimsin? 275896

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS