
Nevzat Yıldırım
Mehmet Yılmaz Pekkaya Kimdir? Malatya’da 1945’te doğdu. Malatya Lisesi’nden 1964’te mezun oldu. Aynı yıl hem Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne hem de Hava Harp Okulu’na girmeye hak kazandı. Babası maddi imkânsızlıklardan okutamayacağını söyleyince Harp Okulu’nu tercih etti… Pilot Subay olarak mezun oldu. 1976 yılında Hava Harp Akademisi’ne girerek Kurmay Pilot Yarbay oldu. Kıbrıs Barış Harekâtı’nda görev yaptı. 1988’de emekli oldu. Çeşitli ilmî çalışmalarda bulundu. Halen Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 1. sınıf öğrencisidir.
Türkiye’nin en genç(!) üniversite öğrencisi, 68 yaşında, Ankara Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi 1. Sınıfta okuyan Emekli Pilot Yarbay Mehmet Yılmaz PEKKAYA ile Ankara’da kaldığı özel bir öğrenci yurdunda röportaj yaptık… Gençliğini unutanlar ve taze heyecan kazanmak isteyenler buyursun!
Öğrencilik maceranızı anlatır mısınız?
1964’te Ankara İlahiyat Fakültesi’ne girmeye hak kazandım. Kaydımı yaptım ve Malatya’ya döndüm. Aynı yıl pilotluk için de müracaat etmiştim. Ancak pilotluk okulu için yedekteydim. Maddi durumumuz çok kötü olduğundan babam beni Ankara’da okutamayacağını ifade etti. Çünkü ev, yurt, harç vs. lazımdı. Bu esnada Hava Harp Okulu’ndan, yedekten kabul edildiğime dair telgraf geldi. Devlet beni okutacağı için pilot okulunu tercih ettim. Dolaysıyla fakülteye kaydoldum ama devam edemedim. Daha sonra da devamsızlıktan ilişiğim kesildi. Pilot Subay olarak beş yıl görev yaptım. Sonra helikopter pilotluğu eğitimi kursu için bir yıl Ankara’da bulundum. Bu esnada atılan ve ilişiği kesilen öğrencilere af gelmişti. Kaydımı yeniledim. O yıl hem helikopter kursunu başarı ile bitirdim hem de ilahiyat fakültesine devam ederek ikinci sınıfa geçtim. Konya’ya atandım. Dolaysıyla fakülteye devam edemedim ve tekrar kaydım silindi. 1988’de TSK’dan emekli olduktan sonra 2011 öğrenci affı ile yine fakülteye kaydoldum. Geçen sene hazırlığı bitirdim. Birinci sınıf olarak eğitimime devam ediyorum.
Fakülte eğitiminiz nasıl gidiyor?
Çok güzel… Herkesin bana bir saygı ve hürmeti var elhamdülillah. Herkes beni bir yaşlı amca, dede olarak görüyor. Hocalar bile dede diye hitap ediyor. Ders aralarında sohbet halkaları oluşturuyoruz. Zaman zaman imam olup namaz kıldırıyorum. Bir gün bir kız yanıma geldi ve ağlamaya başladı. Ne oldu diye sorduğumda şu cevabı verdi: Sizi görünce kendimden utandım. Ben bu genç halimle derslere gelmekte zorlanıyorum. Uykuyu tercih ediyor, bahaneler arıyor ve okula gelmemek istiyorum. Sen ise bu yaşta buradasın!
Mehmet Amca, hayata bakış açınız nasıl?
Asker pilotum ya, bunu da askerî terimlerle açıklamak isterim. Hayatımı iki ana eksende şekillendirdim.
Birincisi stratejik hedefim, diğeri ise taktiğim.
Stratejik hedefim: Allah’ın rızasına ermek… Bu yolda ömür tamamlamak. İlim, gayret ve her şey buna yönelik olmalı. Allah’ın rızasına ermek, en büyük başarıdır.
Taktiğim ise Peygamber yolu. Yani Efendimiz’in (SAV) yolu, hayatıdır. O’nun sevdiği, sevdiğim; sevmediği, sevimsizimdir. Hayatım bu. Bakışım bu.
Mehmet Amca, size göre genç kimdir ve genç olmak ne demektir?
“İnsan kendisini hissettiği yaştadır.” demişler ya. Aynen öyledir. Kendinizi hissettiğiniz yaştasınızdır. Genç; Allah rızasını gözetip Peygamber (SAV) yolunu takip eden kimsedir.
Bu ölçüye dikkat edenlere gençlik ikram edilir.
GENÇ olmak ise;
1. Bir işi bitirdiğinde diğerine koşmaktır,
2. Beş vakit namazını cemaatle ve camide eda etmek,
3. Kuvvet ve kudreti Allah’tan bilmek,
4. İlim ile iştigal etmek,
5. Daim zikir halinde olmak,
6. Toplumun derdi ile dertlenmek,
7. Hakkı, hak edene teslim etmek,
8. Fedakâr olmak,
9. Sıla-i Rahim etmek,
10. Yaptığı her işte Allah rızasını gözetmek,
11. Her işinde yönünü/yüzünü Allah’a çevirmek ve ne istiyorsa Allah’tan dilemek,
12. Karşılıksız iyilik yapmaktır.
Peki, Mehmet Amca, evlenmek isteyen okuyucularımız bu soruyu merakla bekliyorlardır. Evlenmek isteyenlere ne tavsiye edersiniz?
Öncelikle hayırlısını istesinler ve Peygamber’in (SAV) yolunu takip etsinler. “Ben yaparım!” diyen aldanır. Ne isteyeceklerse Allah’tan istesinler. Bir kızı, baba ve anasından önce Allah’tan isteyin. O verince razı olur herkes, yola girer her iş. Edep varsa her şey vardır. Orta yolu tutun. Sevgimizi, Allah’tan başkasına fazla hasretmemek lazım. Kalpte en fazla Allah sevgisi olacak. Yoksa Allah kıskanır kulunu.
Gününüzü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kur’ân, ibadet ve okuldaki derslerimin talimi ile geçiriyorum. Okulda çok güzel not alıyorum. Hatta tefsir hocası defter düzenime en yüksek notu verdi. Gece 03.00’te uyanıyorum. Sabah namazından sonra genellikle uyumamaya gayret ediyorum. Beş vakti cemaatle kılıyorum inşallah.
Okulla ilgili ilginç bir olay yaşadınız mı hiç?
Evet. Okulun ilk günleri… Bu yaşta öğrenci olabileceğime ihtimal vermeyen bir bayan öğrenci eve gidince annesine şöyle diyor; Anne bizim sınıfta bir aksakallı dede var! Annesi ise ‘olur mu hiç, o yaşta öğrenci olmaz. Sen hayal görüyorsun.’ cevabını vermiş. Kızın cevabı daha ilginç. Ama anne sınıftaki herkes görüyor.
Son olarak gençlere ne söylemek istersiniz?
Okumanın yaşı yoktur.
Beşikten mezara bir yoldur ilim.
İlim, Allah’a yaklaştırır.
Bilin ve bildiğinizi uygulayın.
Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimiz’in (SAV) hayatındaki sırları kapın.
Yeri gelince imam, yeri gelince cemaat olun.
Şikâyet yerine, şükrü öne çıkarın. Hayatın özeti duadır. Dua çok önemlidir.
Sabır, itidal, teenni, teslimiyet varsa gerisi gelir.
Son Peygamber (SAV) gitti ama bize tebliği zimmetleyerek gitti.
Dünyada hiçbir şeyi israf etmeyin.
Çöpten toplanacak malzemelerle bir oda tezyin edilebilir.
Mesela portakalı yedikten sonra kabuklarını atmak yerine iki gün odamın bir köşesine koyarak güzel koku oluşturuyorum.
Aşırı tüketen bir toplum olduk. Sünnet orucu tavsiye ederim.
Her şeyin fazlası zarardır.
Bağımsız olun, hür yaşayın.
Hiçbir şeye bağımlı olmayın.(TV, telefon, internet, uyku, vs.) Hatta çok sevdiğiniz bir yemeğe bile.
Herkes bir hat kullanıyor. Önemli olan İlahî hattı kullanmak.
Rabbimiz ile irtibatımızı koparmayalım.
Hareket, gençliktir.
Zihin yoruldukça açılır, gelişir.
Zorluğun son noktası, kolaylığın başlangıcıdır.
Sabreden kazanır.
“Evlenmeden önce rızık arayana şaşarım!” düsturu çok önemli.
Halis niyetle başlanan yolun sonu selamette çıkar.
Yaşadığımız yerlerin özelliklerini ve güzelliklerini görün ve hissettirin.
Bizi kırmadığınız için çok teşekkür ederiz. İnşallah duanız ile nihayet bulsun söyleşimiz…
Ya Rabbi! Bana gireceğim yere doğrulukla girmemi sağla, çıktığımda doğrulukla çıkayım. Bana Sultanlığının katından, güzel ve doğru yardımcılar gönder.
Ya Mevlamız, Sen benim dostum ve tek ilahımsın. Sana tevekkül ettim. Sen arşın Yüce Sahibisin.