• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Yazı Atölyesi
  • Ahir Zamanda Yüz Kızartıcı Bir Book

Ahir Zamanda Yüz Kızartıcı Bir Book

19.09.2011 00:46
Yazı Atölyesi
7964
Metin Karabaşoğlu

Ocak 2011 Yazı Atölyesine Gelen En İyi Yazı

Yazı Hakkında Metin Karabaşoğlu`nun Yorumu: Yazınızı, birkaç yerde üslup ve yaklaşım olarak tadil edilmeyi gerektirir hâlde görmekle birlikte, gayet başarılı buldum. Bir genç olarak gençlerin diliyle yazıyor olmanız, hayatın içinden yazıyor olmanız, yazınıza taze bir heyecan katabilmiş olmanız, zihinlerde kalacak kelime oyunları üzerinden meseleyi güzel bir noktaya tatlılıkla getirebilmeniz takdire değer. Bu sebeplerle yazını ‘Ayın Yazısı’ olarak seçtim. Bu, sana aynı zamanda bir sorumluluk da yüklüyor. Bir çıta koymuş oldun kendine. Bunun daha gerisine düşmeden, daha da ilerisine doğru yol alabildiğini görmek beni çok sevindirecek. E-mektubunda belirttiğin yazıya dair ‘problem’ler önemli. Ama bunların farkına varabildiğin için, yazdıkça, bu sorunları aşma noktasında rahatlıkla yol alacağın ümidindeyim. Yeter ki, sabırla ve yazının sürekli bir ‘işçilik’ gerektirdiğini asla unutmadan yazmaya devam et.

Ayşe Büşra Aydemir

“Facebook hesabını kapatan yüzbinlerce GENÇ bulurum ve o yüzbinlere +1 de ben olurum!” diyenler grubundan bir yeni davetiye aldınız.

Gözüm toprağa düştü bu sıralar. Bedenimizin emanet edildiği ruhumuzun ayrışma noktasına, toprağa…

Toprak ona emrolunduğu gibi bize emanet edilen ne varsa alacak, geriye sadece emanete ne şekilde muamele ettiğimize dair  boynumuza asılmış bir referansla ruhumuz kalacak, tutunacak tırabzanı olmayan o köprünün eşiğinde… Toprağın bittiği yerde  başlayan alevlerin ‘gel bana, gel bana!’ şeklindeki davetine icabet edip etmemeye karar verecek olan iradeyle başbaşa kaldığımız o  günde kontrol, topraktan sonra ve topraktan önce bu ilk ve son durak arasında yapıp ettiklerimizin elinde.

İki toprak arasını (var oluş ve dahi ebede intikal) iki paragrafta özetlemek mümkünse eğer, vakit yok demektir. Bir diğer deyişle her  gün, her saat, her an eksiliyor olan tek sermayemiz zaman aleyhimize işliyor demektir.

Şeytanın sağ açık oynadığı, nefisle buluşturduğu her isabetli topu gelişine vuruşlarla doksandan kalemize yolladığı,  sağdan gelip  girdiği her pozisyonda bizleri ters köşe ettiği bir oyun oynanıyor bugün. Daha birkaç sene evvel aynı sıraları paylaştığımız hanım  arkadaşlarımızın tesettür defilesindeki mankenlerin kılığına bürünüp verdiği pozları facebookta meze olarak görmenin ya da  ‘mücahit oğlum’ diye büyütülen bey abilerimizin ava giderken  avlandıklarına şahit olmanın bizleri şaşırtmadığı gün bugün. Malum  şahısların pilates kostümünü giyip başına bir örtü alanların ‘ben tesettürlüyüm’ diye arz- ı endam ettiği gün bugün.

Düzenin kuralına göre oynanan bir oyun var ve bütün bu olanlar da oyunun bir parçası. Hakem düdüğü çalmış, oyun çoktan  başlamış. Dostluk maçı havasında geçiyor, en faul hareketlere dahi ne sarı, ne kırmızı kart çıkıyor. Fakat benim bu oyuna seyirci  kalmaya niyetim yok. ’’Söyleyecek sözüm çoktu, neden sustum ki?‘’ diye hayıflanmaya da…

Artık zaman değişti, teknoloji gelişti, evet. Tıpkı helâk olan bütün kavimlerdeki gibi, bir alanda zirveye ulaşmanın verdiği baş dönmesi  mevcut. Her şey bir merakla başlıyor, “bir kereden bir şey olmaz”la gelişiyor, hızlı bir felaketle son buluyor. Gazetelerin üçüncü sayfa haberleri türünden felâketler... Küçük kıyametin kopması gibi sonlar...

Peki ya oturma odamızın dünyaya açılan en teknolojik penceresinden belki de Deccal’in çağrısına kulak veriyor olabileceğimizi hiç  düşündünüz mü? Neden olmasın! Zaman ‘ahir’ adını alalı, kıyamet alâmetleri ‘online’ olalı epey oldu...

Bir iş başvurusunda bulunduğunuzda, hakkınızda son kararı ‘facebook’ profiliniz veriyorsa, anneler bile oğullarına ‘facebook’ta eş  arıyor, profil profil sekmeyi kapı kapı gezmeye tercih ediyorlarsa, Deccal neden adına teknoloji denen bu nimeti kullanmasın,  facebook’ta bir profil oluşturmasın?

Annem anlatırdı da hayret ederdim. İnsanların Deccal’in peşine âdeta hipnoz edilmişçesine takılıp gitmesinden korkardım. Tâ ki  “sırat-ı müstakim” üzere olmanın ancak “hakikî imanla” mümkün olduğunu öğrenene kadar... Şimdi bakıyorum da, vahşi bir  cazibenin etkisiyle açılan o pencereden ne fısıldansa, beyin ölümü gerçekleşmiş bir kul gibi sorgulamadan kabul ediyoruz.

Ve ben yine korkuyorum: “Ya beğendiğimiz, paylaştığımız, yorumlar ekleyip insanlığa yaydığımız şey hakikat değilse? Hakk’a hizmet  ettiğimizi zannederken, hakikati hezimete uğratmaya çalışanların ekmeğine ballı tereyağı sürüyor, çorbalarına bir fiske de biz tuz  serpiyorsak?”

Facebook demişken, dehşetengiz videolardan, şehvetengiz fotoğraflardan dert yanıp, Sudeysî’nin Kur’ân tilâvetinin altında  paylaşılan, ‘recep ivedik’vari esprilerden dem vuracak değilim. Ya da sanal boykotlara katılıp milyon kişilik iddialara giren  Müslümanların iftar da ‘yozlaştırılmış sular’ içmelerinden de bahsetmeyeceğim. Aslına bakarsanız sadece dürtüp ‘kendine gel!’  demek istediğim, profilinde ya da kalbini hapsetmek için ördüğü duvarda ‘beğen’mediğim şeyleri söylemek için bile facebook  muhabbeti yapasım yok.

Ama dahil olmasak da bunca günaha, günahın kıyısında dolaşırken nefse ve şeytana uyum yasaları çıkartıp vicdanımızı tahliye  ediyor olmamız, ‘israf’ suçlamalı davalardan ‘hizmet’ gerekçeli beraatler almamız beni rahatsız ediyor.

Buz tutmuş zeminde tekerlekli patenle yol almaya çalışıp artistik hizmetler yapan, zift dökülmüş bir yolda beyaz çorapla ayakkabısız  dolaşarak çoraplarının beyaz kalacağı iddiasında bulunan profil arkadaşlarıma o pencereden bir davet de ben yapıyorum:

Facebook’larınızı kapatın ‘feyzbook’unuzu açın!

Beğenecek, paylaşacak, en çok hoşumuza gittiği gibi kendimizden pek çok şey bulacağımız, kabiliyetimizce anlayıp yorumlayacağımız, kendisiyle nefsimizi ve insanlığı kötülüklerden alıkoyup iyiliğe davet edebileceğimiz ilâhî Kitabınızı açın artık!

Hak katındaki popülaritenizi ‘feyzbook’la geçireceğiniz zaman belirleyecek ve ‘feyzbook’ta ne kadar çok arkadaşınız varsa size o  kadar şefaat edilecek, ‘amelbook’unuza o kadar +1 eklenecek! Gelen kutunuzda bir yeni davetiye var! “Facebook hesabını kapatan  yüzbinlerce GENÇ bulurum ve o yüzbinlere +1 de ben olurum!” diyenler grubundan bir yeni davetiye aldınız.

Not: Neden facebook da, twitter, vs. değil? Çünkü ben de facebook zehrinin tadına bakıp mide yıkatanlardanım. Ama twitter’da bir yumurta dahi kırmadım.

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Metin Karabaşoğlu

1964 yılında İzmir’in Tire ilçesinde doğdu. Yazı hayatı, ilkokuldan önce başladı. Ablasına bakarak yazmayı öğrendikten sonra yazdığı ilk yazısı, başlığıyla birlikte sadece iki cümleden ibaretti: “Allah kimleri sever? Allah doğru yolda gidenleri sever, eğri yolda gidenleri sevmez.” (Aradan geçen bunca zaman içinde yazdıklarıyla, hâlâ daha bu iki cümlenin açılımını yapmaya çalıştığını düşünüyor.)...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

"İçindeki Editörü Kovmalısın"
Sadece yazı yolunun başın...
"Hiç Yoktan İyidir"
Neredeyse kırk senedir ya...
Bir Yaşama Biçimi Olarak Yazmak
Bir Yaşama Biçimi Olarak Yazmak
Eski zamanlarda bir tasav...
Yazdırmayı Seven Adam: Âsım`ın Ardından
Yazdırmayı Seven Adam: Âsım`ın Ardından
Sevgili gençler, geçtiğim...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431328

Bagamoyo Afrika... 4919186

Kasım Sayımız Çıktı! 3490771

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187340

Bkz: Doğu Türkistan 454758

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287491

10 Soruda Sen Kimsin? 275911

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS