Aktif olarak takipçi alım satımı yapan birkaç kişiyle internet üzerinden tanıştım. Aralarında tüm işi gücü bu olup aylık belli bir gelir sağlayanı da var, birkaç lira ek gelir peşinde koşanı da...
İnternette “sosyal” sıfatıyla anılan mecralar, takip düzeneği olarak kalıplaşmaya ve seçkin kesimden kişileri, grupları beğenme üzerine kurulu ego tatmin sistemleri haline gelmeye başladılar. Elbette insanların takip ettiği kişi olmak bir başarının sonucudur ancak takipçi sayısı, sözde üstünlük kıstası haline geldi. Hal böyle olunca takipçi, arkadaş ve beğeni sayısı arttırmak için insanın ne hallere düşebileceğini görebilme imkânına sahip olduk.
Geçenlerde bir forum sitesinde “… tane beğeni … TL” başlıklı bir konu gördüm. Konunun içeriğine girdiğimdeyse bazı yöntemlerle sosyal medyadaki sayfalara beğeni toplandığını ve bu beğeniler sayesinde bir firma veya ürünün reklamının kolayca birçok kişiye ulaşabildiğini öğrendim iyimser satıcımızdan. Sonrası, aşağıya doğru uzanan bir nevi menü: 50.000 beğeni .. TL 100.000 beğeni .. TL… Olayın iç yüzü daha gülünç şeylerle dolu. Arkadaş ve takipçi alım satımı ufak bir iş sektörü olmuş desem abartmış olmam. Birçok alışveriş sitesinde bu tip satışlar yapılıyor ve sadece sosyal medya satışları için açılmış özel alışveriş forumları bulunuyor. Bazı satış başlıklarında “takas yapılır” ibaresi görmek mümkün. Bazısı karşılığında alan adı veriyor, bazısı başka bir sitedeki çok takipçisi olan bir hesabını...
Aktif olarak takipçi alım satımı yapan birkaç kişiyle internet üzerinden tanıştım. Aralarında tüm işi gücü bu olup aylık belli bir gelir sağlayanı da var, birkaç lira ek gelir peşinde koşanıda... Ama hepsinin ortak tahmini görüşü, siyasetçisinden sanatçısına birçok kişinin takipçi satın aldığı yönünde.
Beğeninin, övgünün alınıp satılabilir bir değer olduğu zamanları yaşıyoruz. Satılmışlıklar üzerine kurulu medyada kontenjan dolar mı bilmem ama sosyal medya, birinciliğe oynar! Demedi demeyin, gün gelecek Erdal Bakkal bile dükkanının camına “Takipçi Bulunur” yazacak.