Bu ayın misafiri okyanus ötesinden. Ohio’dan. Kendisine röportaj teklif ettiğimde ilk olarak Genç Dergi’den ve Uluslararası Genç Derneği’nin yaptığı çalışmalardan bahsettim. “Yaptığınız her şey için Allah sizden razı olsun, imanınızı artırsın ve sizleri cennetine kabul etsin.” diye dua etti. Yaklaşık 10.000 km uzaktan bu duaları almak insanın yüreğine su serpiyor adeta. Buyurun Ohio’dan Lauren’in İslamiyet ile tanışma hikayesine…
Okurlarımız için öncelikle kendini kısaca tanıtır mısın?
İsmim Lauren Ward. 20 yaşındayım. Otterbein College’da veterinerlik okuyorum. Özellikle atlarla ilgileniyorum. 3 kardeşiz.
Peki İslamiyet ile tanışman nasıl oldu?
İslam sözcüğünü ilk olarak lise 2. sınıftayken Dünya Tarihi dersinde duydum. Derste İsrail-Filistin savaşı anlatılıyordu. Hocamız İshak ve İsmail peygamberlerden bu yana olayların nasıl geliştiğini ve savaşın arka planını anlatıyordu. Buradan itibaren İslam üzerinde bir kırılma yönü yaşıyorduk. Bunlarla ilgili birçok film izledik, İslamiyet’le ilgili birçok bilgi öğrendik. Hatta bir sınavda hocamız İslam’ın beş şartını sormuştu ve ben o zaman oruç tutmayı hatırlayamamıştım. Şu an o halimi düşündükçe gülüyorum. Ortadoğu’nun mimarisi, sanatı, müziği benim çok ilgimi çekiyordu ve bir gün oraları ziyaret edebileceğim günün hayalini kuruyorum. Bir gün bu bildiklerimden daha fazla şeyler öğrenmeye karar verdim. Bir Hıristiyan olarak imanımı sorgulamaya başladım, kafamda birçok soru vardı ve kimse bana net cevaplar veremiyordu. Günlük hayatımda bir Yaratıcı’nın olduğunu hissedemiyordum. Ne zaman İslamiyet ile ilgili bir şey duysam veya okusam, içimde bir duygu seli oluşuyordu.
Sen bunları yaşarken ailen sendeki bu değişikliğin farkında mıydı?
Annem fark ediyordu aslında. Çünkü Hıristiyanlık hakkında hiçbir şey konuşmuyordum. Sadece İslamiyet ile ilgili sorular sorup, kendi kendime araştırmalar yapıyordum. Bu durumdan ötürü çok üzülüyordu. Bir gün eve İslamiyet’le ilgili kitaplar getirmemi yasakladı.
Peki sonra neler oldu?
Üç yıl çabucak geçti ve üniversitede ikinci sınıfa başladım. Bu süre zarfında hep imanımı sorguladım, kiliseye gitmedim ve okuldaki İncil derslerine katılmadım. Hâlâ da katılmıyorum, estağfirullah. Artık kesin olarak bir değişikliğe ihtiyacım olduğuna karar vermiştim. İlk olarak bulunduğum bölgede mescid aramaya başladım. (Şükürler olsun ki burada yaşayan Somalili Müslümanlar onlarca mescid açmışlar.) Mescidlerden birinde Müslüman olmak isteyen ya da İslamiyet hakkında bilgi sahibi olmak isteyen insanlar için İslam dersleri, Kur’an okuma dersleri ve Peygamber hakkında bilgiler veriyorlardı. Oraya gitmeye karar verdim. Mescide ilk gittiğim gün Allah’ın içime müthiş bir huzur verdiğini hissettim, elhamdülillah. Ağlamaya başladım ve 2011 yılının Aralık ayında Müslüman oldum.
Araştırma aşamasındayken ailen bu durumdan pek mutlu olmadığını söylemiştin. Bu süreçte onlar açısından bir şeyler değişti mi?
Annem hâlâ İslamiyet’e çok karşı çıkıyor. Kendisi çok sıkı bir Hristiyan’dır. Ama benim kalbimden geçeni yapıp içimden geldiği gibi davrandığımı ona ispatladığımdan bu yana mescide gitmeme de karışmıyor, elhamdülillah.
Elhamdülillah bizler Müslüman olarak doğduk ama sen bambaşka bir hayatın içinden İslamiyet’i seçtin. Allah kabul etsin imanını. Peki Müslüman olduktan sonra hayatında genel olarak ne değişti?
Ben Müslüman olduktan sonra hayatımdaki en belirgin şey daha sakin bir insan olmamdı. Her şeyi Allah’a bıraktığınızda kalbiniz inanılmaz derecede rahatlıyor ve siz her şeyin iyi olacağına tüm gücünüzle inanıyorsunuz. Beni gören bazı Amerikalı arkadaşlarım da İslamiyet’i araştırmaya başladılar. Bu çok güzel. :)
İnşallah teslimiyetin başkalarının da teslimiyetine örnek olur. Son olarak ne söylemek istersin?
Büyük annem kalp rahatsızlığı yaşıyor. Onun için dua ederseniz çok sevinirim.