
Geçen ay sanal medyaya yeni açılacak bir sosyal ağ sitesinin haberi düştü. “Salam World”. Birçok kişi bunu konuşur oldu. “İslami Facebook” tanımı, bu konuşmalarda genel başlık oluyor. Bu cümle neler ifade ediyor? Bu çok keskin bir soru. Hayatımızda, o kadar bütük bir “yumuşama” hali var ki, resmen büyülenmiş durumdayız.
“Şirinler” filmini izlerken, şirin babanın bir repliği dikkatimi çekmişti. “Bayım, sihirli camınızdan bakar mısınız, mavi ay ne zaman çıkıyor?” Bu cümleyi ilk defa gördüğü bilgisayar için kullanıyor şirin baba. Evet, sanal bir büyüdür. Facebook kullanıyoruz çoğumuz. Bize fayda sağlıyor. İletişimimiz için gerekli olduğu da açık. Ama ne kadar az hasarsız kullanabilirsek o kadar iyi ederiz!
Mesela, İslami Facebook gibi tanımlamalarla yola çıkmamak lazım. Yani bu söylemi ortaya atarsanız, zarar edersiniz. Hayatında, sanalında “İslami” olanı olmaz. Her şey İslamidir zaten derin bir bakışla bakıldığında. Kötünün dahi bir hikmeti vardır!
Yarın bir gün, o sosyal paylaşım sitesinde birçok yanlışlar olacak. Tıpkı hayatımızdaki yanlışlar gibi. Başkaları, o paylaşım sitesine dışarıdan bakıp: “Müslümanlar şöyle böyle yapıyor” gibi isnatlar yapıştırırlarsa, bunun vebali kimin olacak? Ortak bir günahımız olmayacak mı?
Rahat olmak iyidir. Çok rahat olmak ziyandır. Bu da, çok rahatlıktır. Kubbe, hilal, minare logolu, yeni sosyal paylaşım sitesi.
Ne ilginç değil mi? İşte ilginç olduğu için insanlar koşuyor. “Karışık” olduğu için her şey. Hayatı böyle “karıştırıyorlar.” Namahremi “dürtmek” yasaktır herhalde diye düşünürken, sitenin sloganının şu olduğunu öğrendik: ‘‘Siyaset yok, yasak yok, sınır yok”! Pardon?