
MİT (Milli İstihbarat Teşkilatı) internet sitesinin “merak edilenler” bölümüne yeni açıklamalar eklemiş. Kamuoyunda merak edilen hususların yer aldığı bölüme, zaman zaman yeni açıklamalar ekleniyor.
Bu eklenen açıklamalardan en yenisi, MİT çalışanlarının yabancı uyruklu kişilerle evlenip evlenemeyeceği, yahut yabancılarla görüşüp görüşemeyeceği sorusuna cevap veriyor. İşte MİT’in internet sitesinde bu sorulara verilen cevaplar:
“Teşkilatımızın yürüttüğü görevin özelliği ve önemi nedeniyle personelin ilgili mevzuatımızda öngörülen bazı şart ve vasıfları haiz bulunması gerekmektedir. Yabancı asıl veya uyruklu kişilerle evlenme yasağı da bunlardan biridir. Yabancılarla görüşme hususu da anılan şart ve vasıflar kapsamında olup, MİT Müsteşarlığı personelinin sadece amirlerinin bilgileri dahilinde yabancılarla görüşmeleri mümkündür.”
Bu haberi bir arkadaşıma bahsettim. Ne dese beğenirsiniz? “Çok saçma” dedi. Bu cümlesinin altında şöyle bir anlam yatıyordu: –bu her halinden, üslubundan belli idi- “Özgürlüklere, kişi haklarına aykırı bir durum bu kardeşim. Ne demek yani, yabancılar insan değil mi? Sanki her görüştüğüne devletin sırlarını mı verecek!”
İşte bu bakış, meseleleri bu şekilde tetkik edişimiz, bizim tarihi yanılgımızdır. Bu bakış, bizim çok ama çok canımızı yaktı ve yakacak gibi görünüyor. Özgürlük kelimesinin ardına sığınıp, bu memleketin devlet geleneğinin altını deşmeye kalkamazsınız. Burası bir muz cumhuriyeti değil. Dünyanın hak ve özgürlükler konusunda en gelişmiş ülkesi hangisi ise, orada da durum MİT’in bu uygulamasından farksızdır.
Bu “sınırsız özgürlük” vızıltıları, bizi ve memleketimizi kişiliksizleştirmektedir. Kişiliksiz bir insan gibi, devleti de, o devletin fertlerini de dumura uğratmaktadır.
Sınırsız özgürlük faşizmdir. Bu türden istekler, liberal ağızların Müslümanlar adına konuşmasına başlamasıyla eşdeğer tarihe sahiptir. Bugün, bir “liberal gençlik hareketinin” sitesindeki “manifestonun 3. Maddesi şu şekildedir: “Bireylerin cinsel yönelimlerine saygı duyulmalıdır.”
Bu ağız, Müslümanların ağzı değildir. Bu tür söylemlere teslim olmayalım!
Devlet, elbette sırlarını gizleyecektir. Elbette istihbarat toplayacaktır. Ve bunun için gereken önlemleri alacaktır.
Sadece şu noktada bir eleştiri getirilebilir. Yani denir ki: “Halk olarak MİT’e güvenmek istiyoruz. Bizi ve bizim bekamızı korumak üzere devletin önemli bir birimi olarak, sende yanlış yapma! Halkın aleyhine hiçbir işin içinde olma!” bu varsayım gündeme getirilebilir.
Onun dışında, bu türden içi boş söylemler, nereden çıktıysa oraya döner, yahut oraya ulaşır. Boş söz, boşlukta kalır!