İstanbul’da bugün hava yağmurlu. Herkes bu sağanaktan bir yerlere sığınma çabasında. Biz de bu durumdan nasibimizi aldık.
Fahrican ve Faruk, ıpıslak bir halde Genç’in kapısından girdiler içeriye. Yazı işlerine buyur ettik onları. Sıcacık çayımızdan ikram ettik.
Faruk, ailesi vasıtasıyla Genç Dergisi`ni ve binasını biliyormuş. Üsküdarlılar. Dergilerini ellerine aldılar. Faruk, Fahrican’a bir süre Genç Dergisini anlattı. ‘Süper şeyler yazıyorlar, Sagopa bile vardı’ gibi cümleler söyledi. Onu okumaya ikna etti.
Söz verdiler, yağmur yağsa da yağmasa da arada sırada uğrayacaklar. Biz de onlara çay ikram edeceğiz, beraber yemek yiyeceğiz. Ne de olsa bu koltukların gelecekteki sahipleri onlar…