Fatma K. Barbarosoğlu / Cumhuriyet’in Dindar Kadınları
Profil Yayınları / Syf: 250
Laik cumhuriyet rejimi başından beri ilkelerinin toplumsal bir simgesi olarak kadın`ı seçti. Çünkü kadın bir "ikinci sınıf" muamelesi görüyordu rejime göre... Tüm ideolojiler ayrıştırmacıdır. Ve her ideoloji "iyiyi" savunduğunu iddia eder, ki bu doğrudur. Ama iyilik kötülük kadar kesin bir yargı değildir. Birinin iyi dediği şey başkası için kötü ya da olumsuz olabilir. İslâm; kadına ve erkeğe insani, toplumsal vb bütün yükümlülüklerini Allah`ın kitabına göre şekillendirmiştir ve asırlardır bu adalete riayet göstermiştir mü`minler. Nitekim Doğu`da ve anadolu`da -sanıldığının aksine- toplumlar "anaerkil" toplumlardır...
Sosyolog - Yazar Fatma K. Barbarosoğlu`nun yedi yıllık çalışmasının eseri olan "Cumhuriyetin Dindar Kadınları" kitabı geçtiğimiz ay raflardaki yerini aldı. Kitap ilk olarak altmışlı yıllarda başlayan ilk "üniversiteli kuşağı" ele alıyor. Sonrasında yetmişli yıllarla devam eden ve toplam onaltı ismin yer aldığı kitap için yazarı şu sözleri söylüyor:
"En yaşlısının 1914, en gencinin 1945 doğumlu olduğu hanımların hiçbiri, hayatını ülke kaderinden bağımsız olarak bireysel acılar biriktirerek yaşamamıştı. Post modern zamanların büyük hikayeyi parantez içine, küçük hikayeyi merkeze alan anlayışına karşılık, modernleşmenin bütün acılarını yaşamış ilk kuşak olarak Cumhuriyet`in Dindar Kadınları, bireysel acılarını parantez içine almış, kendi acılarını ancak ülkenin ortak acıları içinde muhafaza etmişlerdi.”