Haber ajanslarında, gazete sayfalarında okumuş olmanız muhtemeldir: İki edebiyatçı, Belkıs İbrahimhakkıoğlu ve Ayla Ağabegüm İstanbul’un silüetini bozan gökdelenler ve gökdelen inşaatları konusunda sivil toplum kampanyası başlattılar. “İstanbul sahipsiz değil!” başlığıyla, Üsküdar iskelesinde halktan imza topladı bu iki değerli hanımefendiler. Yıldız Ramazanoğlu ve Sibel Eraslan gibi yazarlarımız da, onların yanında yer aldılar. Konu hakkında basında çıkan haberler de hiç az sayılmaz. Yani bu girişimin şimdiden etkili olduğu hakkında olumlu şeyler düşünebiliriz. 

 

Bu hayırlı girişimin desteklenmesi noktasında yardımda bulunmak boynumuzun borcudur. İster İstanbul’da olalım, ister Anadolu’nun herhangi bir ilinde, hiç önemi yok. Hepimiz, bu bilinci yaymakla sorumlu olmalıyız. Çünkü, bizleri ayakta tutan önemli olgulardan biri de sembollerimizdir. Bu millet, başına her tehlike geldiğinde, başı her sıkıştığında sembollerine sığındı. İstanbul’un silueti, sadece bir göz zevkinden ibaret değildir asla. Bunun altında manalar vardır. 

 

Tarihi yarımadaya baktığımızda, önde değerli eserlerimiz, arka fonda ise kocaman, göğü delen tabiri caizse “Allah ile yarışa giren” gökdelenler, bizim huzurumuza, mutluluğumuza, geleceğimize ve geleneğimize tehdittirler. Bu konuya, modern akıl yürütmeyle baksak bile, yine tehlike ortadadır! Her türlü, bu meselenin halledilmesi gerekiyor. İnşaatların durdurulmasıyla başlanabilir. Mevcut binaların ne olacağı ise ayrı bir konu. Etkili bir şekilde bu talepler hükümete ve devlet kurumlarına ulaştırılırsa, çözüm için adımlar atılabilir. Bazen siyasetçilerin firasetleri mühürlenebiliyor. Onları açmak ise bize düşüyor. 

 

Hem bu insiyatif hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek, hem de destek vermek amacıyla, aşağıdaki siteyi ziyaret ederek işe başlayabilirsiniz: