İslam’ın bugün hem mensupları hem de muhatabı olan tüm insanlık tarafından mümkün olan en kapsamlı ve en güzel şekilde anlaşılması noktasında çeşitli eserler neşredilmeye devam ediyor. Beşir Eryarsoy Hoca’nın yeni eseri de mezkûr ihtiyaca binaen kaleme alındı ve güzel bir hizmet görmesi niyetiyle yayımlandı. Kendisi ile kitabı özelinde merak ettiklerimizi konuştuk.
Yeni kitabınız hayırlara vesile olsun. “Ana Hatlarıyla İslam” eserinizi görünce ilk aklıma gelen şu oldu: “Acaba Beşir Hoca’ya İslam sizin için ne manaya gelir desek ilk vereceği cevap ne olur?”
Bismillah… Teşekkür ederim. İslam, Allah’ın gönderdiği son “DİN” olması itibariyle, kıyâmete kadar gelecek bütün insanların bireysel ve toplumsal; inanç, ahlâk, ekonomi, siyaset, Allah ve kâinât ile ilişkilerini eşya ve tabiatın fıtratına uygun düzenlemeye talip bir hayat nizamının adıdır.
Bununla birlikte İslâm, kendisine iman edenlerin, -gösterdiği istikamette yol almaları şartıyla- dünya ve ahirette en güzel, en mükemmel ve en mesut edici sonuçlarla karşılaşacakları iddiasındadır ve hatta bunu kesinlikle vadeder.
Kitabın ilk tohumu nerede atıldı, hazırlık safhaları nasıl geçti; henüz eser ile bu röportajda tanışacak ilgilisi için neler söylemek istersiniz?
Yaklaşık on sene önce bazı kardeşlerimizle konuşurken, bir kardeşimiz “İslami bir manifesto” gereğinden söz etti. Ben bu kelimeyi çağrışımları itibariyle sevmediğimi söyledim. Bunun yerine “hedef ve amaçlarıyla İslam” gibi bir başlık altında özlü bir çalışmanın yapılabileceğini söyledim. “O halde yapalım.” dediler ve işin ihalesi üzerime kaldı.
Kitabın yaklaşık yüz sayfasını teşkil eden ve “Ana Hatlarıyla İslam” adını taşıyan ikinci bölümü o günlerde yazıldı. Ve 2020 yılı sonlarına kadar öylece kaldı. Hatta o bölüm tek başına yakın arkadaş çevremizde elden ele dolaştı. Son birkaç yılda daha yoğun bir şekilde “davet ve gerekleri” üzerinde konuşulmaya başlanınca, bazı kardeşlerimizin tavsiyesi ile bu bölümün -zorunlu olmamakla birlikte- bazı ilavelerle bir yere kadar hizmet görebileceği kanaati benim de kafama yattı ve bahsettiğim bölümü yeniden ele alarak, diğer ............................................................
Kitabın başlığında “Dava ve Davet Erlerine” ibaresi yer alıyor. Bu açıdan eseriniz belirli bir okuyucu kitlesini mi hedefliyor?
Tanıtım yazısında ve arka kapakta yer alan metinde aklın yüklenemeyeceği, altından kalkamayacağı ağır yüklerden söz açılmış. “İslam ve akıl” ilişkisi, üzerine epey yazılıp çizilmiş bir konu. Sizin geniş bir muhtevası olan kitabınızda bu meseleyi merkeze çekmenizin sebebi nedir?