Doğduğumuz, büyüdüğümüz ve vakti gelince veda edeceğimiz bu fani dünyada 7 kıtaya dağılmış, bambaşka hayatlar yaşayan 8 milyar kadar insanız. Hepimizin başka bir gündemi, hüzünleri ve mutlulukları var. Birbirinden çok başka coğrafyalarda nasıl hayatlar yaşıyoruz? Ne yiyip ne içiyoruz? Birbirimizi ne kadar tanıyoruz? Bu sorulara ancak yola çıkanlar cevap verebiliyor. Dışarıya adım atanlar ve başka hayatlar görenlerden öğreniyoruz dünyanın dört bir yanındaki insanların hikayelerini. İşte yaşadığı evden çıkarak başka hayatlar gören isimlerden birisi olan Abdullah Kibritçi ile 8 yıllık süreçte şahit olduklarına, seyahatlerinden hatıralarına, yeni çıkan kitabına ve seyahatle alakalı pratik tecrübelerine dair çok özel bir söyleşi gerçekleştirdik. İstifadeli olmasını dileriz.
Öncelikle kendinizden kısaca bahseder misiniz?
1986 yılında İstanbul’da doğdum. Annemin anlattığına göre yürümeyi öğrendiğim gün saatlerce yürümüş, beni kucaklarına almalarına izin vermemişim. Sevdim bu işi. Daha sonra işim yürümek, görmek ve anlatmak oldu. Gördüklerimi aktarmak için 30’dan fazla ülkeye seyahat ettim. Çatışma, savaş ve afet bölgelerinde bulundum. Uzun yıllar İHH’da Yayınlar Koordinatörlüğü görevinde bulundum. Halihazırda TRT’de belgesel ve sinema projeleriyle ilgileniyorum.
Nasıl seyahat etmeye başladınız? Profesyonel olarak iş icabı mı, yoksa fıtratınızdan gelen bir arzu mu seyahat?
Yolculuğum, henüz 7-8 yaşlarındayken yaptığım yolculuklarla başladı. Arka sokaklar, başka mahalleler, yeni evler, balkonda oturup muhabbet eden kadınlar, bodrum katlardaki konfeksiyon atölyelerinden gelen sesler beni yeryüzünde en çok heyecanlandıran şeylerdi. Biraz daha büyüyünce yaşadığım şehrin tüm sokaklarını gezmeye niyet ettim. Hâlâ İstanbul’da, daha önce görmediğim bir sokaktan geçerken heyecanlanırım. Sonra, iyilik için yola çıkan insanlarla tanıştım ve başka kıtalara, uzak diyarlara yolculuklarım başladı. Sınır hatlarını, gerilim ve çatışma bölgelerini gördüm. Bazı ülkelere defalarca gittim.
Seyahatlerinizin bir parçasını insani yardım faaliyetleri oluşturuyor. Faaliyetleriniz boyunca sizi en çok etkileyen birkaç hatıranızı paylaşabilir misiniz?
Arakan’dayım. Kamplarda geziniyorum. Bayram sabahı. Küçük kızlar en güzel elbiselerini giymiş, saçlarını taramış. Yetişkinlerin ümitsiz bakışları çocuklarda yok. Buna seviniyorum. Sonra düşünüyorum, bir yıl sonra tekrar gelsem gördüğüm çocukların çoğu burada olmayacak. Eğer şanslılarsa bataklıktan geçip günler süren kaçışla Bangladeş’e gitmiş olacaklar. Eğer şansızlarsa…
Afrika’dayım. Uzun bir yolculuğa çıkmışız. Araç dağların tepelerin arasından akıp gidiyor. Yanımda oturan ve uyuklayan adam Sudanlı. Sesini hiç duymadığım şoför Kongolu. Ben Türküm. Ve burası Ruanda. Kulağımda bir şarkı. Söyleyen Filistinli, miksleyen müzisyen Hadi Zeidan Lübnanlı…
Çöldeyim. Çölün binlerce kilometre içinde. O köye ulaşmak için aylarca plan, günlerce yolculuk yapmışız. Akıllı işi bir yolculuk değil. Burada tüm dünya ile iletişim koptu. Ne bir şebeke ne elektrik. Haftalarca böyle yaşayacağız. Cami imamı bizi sevinçle karşılıyor: “Buraya ilk gelen beyaz Müslümanlar sizlersiniz.” Sonra bana dönüp “Fuat Sezgin’i biliyor mu ....................................................
Aile Olmak belgeselinde büyük emeğiniz var. Bu belgeseldeki hikayeleri önceden belirleyip mi seyahat ediyorsunuz, yoksa seyahatiniz boyunca hikayeler mi sizi buluyor?
Yakın zamanda yayınlanan Katmandu’ya Yol Arkadaşı Aranıyor kitabınız büyük ilgi gördü. Bizler de severek okuduk. Kitabın bir çıkış hikayesi var mı, yola çıkarken böyle bir kitap niyetiniz olmuş muydu?
Seyahat etmeye doyamadığınız üç şehri sayabilir misiniz?
Gidip görmeyi merakla beklediğiniz şehirler hangileri?
Gidip gördükten sonra “bir daha asla” dediğiniz bir yer var mı?
Yolculuk sırasında en çok hangisini yaparsınız? Okumak, dinlemek, uyumak, seyretmek… :)
Seyahatle ilgili mutlaka okunmalı dediğiniz 3 kitap nedir?
Sırt çantanızdaki olmazsa olmaz 3 nesne nedir?
Seyahate dair önerebileceğiniz dizi/filmler var mı?
Birisi “Akşam yola çıkıyorsun, her şeyin hazır, masraflar benden” dese, nereye gitmek isterdiniz?