• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Bir Soru Bir Cevap
  • İlâhî Kudret Akışları

İlâhî Kudret Akışları

27.10.2011 16:21
Bir Soru Bir Cevap
6906
Osman Nuri Topbaş

Efendim, eserlerinizde sıkça kullandığınız “ilâhî kudret akışları” ifâdesiyle kastettiğiniz mânâyı biraz açar mısınız?

nsan, mahlûkâtın en mükerremi olarak yaratılmış ve ilâhî imtihan îcâbı dünyaya gönderilmiştir. Bu hikmetin farkında olarak yaşayabilmesi ve güzel bir kullukla Rabbine dönebilmesi için de ona, Peygamberler ve Kitaplar ihsân edilmiştir. Ayrıca içinde yaşadığı kâinat da Cenâb-ı Hakk’ın esmâ tecellîlerinden ibâret olduğu için; eserden müessire, sanattan sanatkâra intikal vesîlesiyle ayrı bir Hakk’a vuslat yolu kılınmıştır.

Hiç şüphesiz kâinatta mikrodan makroya kadar her varlık, Yüce Rabbimizin sonsuz kudret ve azametini hatırlatmaktadır. Her zerre, diri bir kalbe sahip insan için ilâhî kudret tecellîlerini aksettiren bir ayna mesâbesindedir. Bizim, “ilâhî kudret akışları” sözünden maksadımız da, Rabbimizin kâinat aynasında sergilediği; varlığını, birliğini, kudret ve azametini telkin eden bütün tecellîlerdir.

Meselâ her an kader çizgileriyle bambaşka bir güzelliğe bürünen, üzerimizde muhteşem bir billur avize gibi asılı duran yıldızlar…

İlâhî program çerçevesinde hareket ederek iklimleri oluşturan ve yeryüzüne âdeta hayat bahşeden güneşle gökyüzü ne muazzam bir kudret tecellîsidir. Öyle ki güneş, dünyaya mesâfesi bakımından, mevcut hâlinden biraz daha uzak veya yakın olsaydı, bu dünyâda hayat imkânı bulunmazdı.

Yine her canlının rızkı için sayısız ilâhî sofraların kurulduğu ve hâlen de kurulmakta olduğu şu yeryüzü, ne muhteşem bir ilâhî sanat hârikasıdır!

Bir düşünecek olursak; dünyanın dörtte üçü su ile kaplıdır. Dörtte birinin büyük bir kısmı da bitki yetiştirmeye elverişli olmayan kayalıklar veya çöllerden oluşmaktadır. Geriye kalan çok az bir kısmı topraktır. Ancak o ne yüce bir kudrettir ki, bu toprağı sonsuz bir istihâle ile, yâni değişim ve dönüşümle bütün canlıları doyuracak gıdâların kaynağı kılmıştır. Ve aynı topraktan lezzeti, kokusu, rengi ve âhengiyle birbirinden farklı sayısız meyve ve sebzeler yetişmektedir.

Yine kendilerini seyredenlerin gözlerini dinlendirirken, gönüllerine huzur veren binbir türlü renkte olan çiçeklere bir bakın... Hiç düşündünüz mü, onlar bu renkleri kara topraktan nasıl elde ederler? Aynen bunun gibi şu âlemde sayıya gelmeyen daha nice incelikler, güzellikler, kudret akışları, sanat hârikaları var... Görebilen bir kalp için kâinat, bir hârikalar sergisidir. Zira bütün güzellikler, Cenâb-ı Hakk’ın cemâlinin güzelliğinden sızan bir akistir. Onun için, şu kâinâtı ibret nazarıyla seyre çıkan gözler ve gönüller, dâimâ hayret nazarıyla geri dönerler!

Hele yeryüzünde kurak yerlere düştüğü andan itibaren toprağı yeşerten su, bambaşka bir iksîr-i ilâhî ve bambaşka bir hayat menbaıdır, canlılıktır, diriliştir…

Suyun mâcerâsını bir düşünelim. Yağmur bulutuyla toprağa düşen su, bazen münbit bir arazide canlıların neşv ü nemâ bulmasına vesîle olurken, bazen de kayalık bir arazide veya çölde heder olup gitmektedir. Buna mukabil bazen de toprağın üstünde neticesi görünmese bile, yer altında birikerek bir kaynak suyu hâline gelmektedir.

Toprağın üstünde kalan su ise, insanlara hizmet etmekte, onların yemeğinde, içeceğinde, temizliğinde ve türlü ihtiyaçlarının giderilmesinde kullanılmakta ve bazen bu yüzden kirlenmektedir. Fakat o kirli su, güneşin harâretiyle gökyüzüne doğru tebahhur etmekte (buharlaşmakta), temizlendikten sonra bulut bulut kümelenip tekrar yeryüzüne rahmet olarak yağmaktadır.

Yine canlıların programlı bir teselsül ile dünyaya getirilmeleri, ilâhî nizam ve takdîrin hârika tecellîlerinden biridir. Meselâ, kıyâmete kadar dünyaya gelecek olan bütün filler aynı anda yeryüzüne gelmiş olsaydı, bütün yeryüzü filler tarafından doldurulur, böylece diğer canlıların hayatiyetleri mümkün olmazdı.

Nefes alıp verirken ciğerlerimize doldurduğumuz havayı düşünelim: En ileri teknoloji ile îmâl edilmiş bir uçağa bindiğimiz zaman bile; “Şayet yüksek irtifâdayken basınç düşerse otomatik olarak önünüze gelecek olan oksijen maskelerini takın!” diye anons edilir.

Hâlbuki hiç kimse; “Acaba yarın havadaki oksijen miktarı yüzde 21’den yüzde 25’e çıkar mı, yahut yüzde 18’e düşer mi, kendime bir oksijen tüpü alsam mı?” diye bir endişe geçirmemektedir. Çünkü inanan-inanmayan herkes, ilâhî kudretin kâinata koymuş olduğu nizam ve kâidelere îtimad hâlinde hayatını sürdürmektedir.

Bütün bu kudret tecellîleri arasında insanın ise çok ayrı bir yeri vardır. Nitekim insan, kudret-i ilâhiyyenin binbir nakışı ile müzeyyen olan bu âlemde ilâhî sanatın zirvesini teşkîl eder.

O, bir damla sudan, gözle dahî görülemeyecek kadar küçücük bir spermden, müstesnâ bir sûrette yaratılmıştır. Nitekim âyet-i kerîmede insanın yaratılışı şöyle ifâde edilmektedir:

“Andolsun Biz insanı, çamurdan (süzülüp çıkarılmış) bir özden yarattık. Sonra onu sağlam bir karargâhta nutfe hâline getirdik. Sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık. Peşinden, alakayı, bir parçacık et hâline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan hâline getirdik. Yapıp-yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir.” (el-Mü’minûn, 12-14)

Öte yandan insana ikrâm edilen göz, kulak, el, ayak gibi maddî; söz, şuur, vicdan gibi mânevî techîzât, onu ilâhî hakîkate mazhar kılmak için verilmiş yüce ihsanlardır. Göz, âfâkî hakîkat parıltılarını görmek; kulak, ilâhî irşad seslerini duymak; el, hayırlara mecrâ olmak; ayak, hasenâta ve hizmete seferber olmak; söz, gönle tercümân olmak ve ilâhî kelimeleri okuyup kalbin zikrullâh ile itmi’nâna ermesini sağlamak; şuur, dış âlemdeki kudret akışlarını kavramak; vicdân, iç âlemdeki kudsî parıltıları idrâk edebilmek için verilmiştir.

Âyet-i kerîmede beyân edildiği üzere kâinattaki her şey insana âmâde kılınmıştır. Öyle ki, nice varlık, kendisi için ürettiklerini daima ihtiyaçlarından fazla üretir. Bunun sebebi, başkalarının, bilhassa da insanoğlunun ihtiyacını gidermektir. Bunda akıl ve gönül sahipleri için ne büyük hikmetler vardır. Meselâ:

Bal arısının ömrü ortalama kırk beş gündür. Bu kısa süreyi o, kendine ve nesline bal üretmekle geçirir. Üstelik ihtiyacından daha fazlasını üretir ve onda büyük istifade payı insanoğluna düşer.

Yine bir inek, yavrusunun ihtiyaç duyduğu sütü, fazla fazla üreterek insanoğlunun istifadesine sunar. Aynı şekilde bir elma ağacındaki elmaların içinde bulunan çekirdeklerden bir tanesi bile, onun neslini devam ettirmeye muktedir iken, her yıl o ağacın dallarını yere eğecek kadar meyve yetişmektedir. Kâinattaki buna benzer sayısız misal, hep insana ders alması için sunulmuş ibretlerdir. Ve bu ibretler, aslında insanı her an Cenâb-ı Hakk’ı tefekküre dâvet etmektedir. Fakat çoğunlukla insanoğlu; ya gafleti sebebiyle, ya da sürekli göre göre artık bakar-kör olduğu için, bu fevkalâdeliklerin farkında olmamaktadır. Neticede nice sonsuz ibret ve hikmet tecellîleri, âdeta kayaların üstüne düşen yağmur damlaları gibi akıllara ve dimağlara nüfuz etmeksizin gafil gözlerin önünden akıp gitmektedir.

Hâlbuki gören gözler için her yaprak, her çiçek ve her meyve, âdeta bir kitap gibidir. Nitekim Şeyh Sâdî-i Şîrâzî şöyle buyurur:

“İdrak sahipleri için ağaçlardaki her bir yaprak, mârifetullâh (yâni Cenâb-ı Hakk’ı kalben tanıyabilme) husûsunda mufassal bir kitaptır. Gâfiller için ise bütün ağaçlar tek bir yaprak bile değildir.”

Yine bir Hak dostu şöyle buyurmuştur:

“Bu âlem; Âkiller (akıl sahipleri) için seyr-i bedâyî (ilâhî sanatın eşsiz güzelliklerini ibretle temâşâ); ahmaklar içinse yemek ve şehvetten ibârettir.”

Şâir Ziya Paşa da, nice ilâhî kudret akışları ve azamet tecellîlerinin, insan idrâkinin çok çok ötesinde olduğunu ve onları lâyıkıyla kavrayabilme hususunda insan aklının büyük bir acziyet içinde bulunduğunu mısrâlarında ne güzel ifade etmektedir:

İdrâk-i meâlî bu küçük akla gerekmez

Zîrâ bu terâzî bu kadar sıkleti çekmez.

Yaratılış hikmetini idrâk edemeyen, maddî ve mânevî yapısının inceliklerinden gâfil kalan bir insanın; nezih bir hayat sürmesi ve kâinattaki kudret akışlarını müşâhede edebilmesi ise imkânsızdır.

Rabbimiz, kâinatta sergilediği ilâhî kudret ve azamet tecellîlerine karşı kalplerimize tefekkür ve duygu derinliği ihsân eylesin.

Âmîn…

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Osman Nuri Topbaş

1942 yılında İstanbul Erenköy’de doğdu. Babası Musa Topbaş, annesi de H. Fahri Kiğılı'nın kerîmesi Fatma Feride Hanım’dır. İlk eğitimini Erenköy Zihni Paşa ilkokulunda tamamladı. İlkokul yıllarında özel Kur’an eğitimi aldı. 1953 yılında İstanbul İmam -Hatip Okulu’na girdi. O yıllarda bu okul, Osmanlı’nın ulu çınarlarının bakiyyeleri sayılan M. Celaleddin Ökten, Mahir İz gibi üstadların, Nureddin Topçu gibi Bat...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Muhterem Efendim, bir müs...
Huzurlu Aile Yuvası
Huzurlu Aile Yuvası
Ailede huzur için nelere ...
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
Bugün dünyada "İslâmofobi...
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Son yıllarda önce "Kadın ...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431320

Bagamoyo Afrika... 4919181

Kasım Sayımız Çıktı! 3490760

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187334

Bkz: Doğu Türkistan 448753

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287488

10 Soruda Sen Kimsin? 275904

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS