Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de faaliyet gösteren dijital servisler ülkemizin vergi politikalarına göre hareket etmek zorunda. Geçtiğimiz ay TBMM’de kabul edilen kanuna göre internet ortamında sesli, görsel, yazılı içerikler satan ve bu içeriklerin dinlenmesine, izlenmesine, indirilmesine yani özetle kullanılmasına yönelik hizmet sağlayan tüm şirketler vergiye tabi tutulacaklar.
Geliri Türkiye’den 20 milyon TL ve dünyadan 750 milyon Euro’dan az olan şirketler vergiden muaf tutulmakla birlikte ülkemizde oldukça popüler olan Google, Apple ve Netflix’in sunduğu servisler doğal olarak vergi kapsamına dahil olacaklar.
Elbette ki şirketler kâr ettikleri bölgelerdeki devletlere vergilerini ödemek durumundalar. Ancak meseleye kullanıcılar açısından bakıldığında işler biraz karışıyor. Zira şirketler ödemek zorunda oldukları bu vergileri nasıl elde edecekler? Tabii ki müşterilerinden tahsil edecekler. Şimdiden söyleyelim, eğer ki dijital servisleri ücret ödeyerek kullanıyorsanız 2020 yılında zam gelmesi kaçınılmaz olacaktır. En iyi ihtimalle şirketler müşterilerini kaybetmemek için vergi maliyetini bir süreliğine ürün fiyatlarına yansıtmayabilir ancak eninde sonunda kaçınılmaz bir gerçek duruyor: Teknoloji her ne kadar sürekli ucuzlasa da, insanların teknolojiye erişmesi gittikçe pahalılaşıyor…