
Misafir öğrenci röportaj serisinde bu ay Asya Kıtası’nın güzide ülkelerinden Filipinler’e uzanıyoruz. Türkiye’de burs kazanınca ülkesindeki eğitimini yarıda bırakarak İstanbul’a gelen ve “Burası benim ikinci vatanım.” diyen Faozah’ın Türkiye’ye dair izlenimlerine ve yaşadıklarına şahitlik edeceğiz.
Faozah kimdir, bize biraz kendinden bahseder misin?
Ben Faozah Uyan. 24 yaşındayım. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Gazetecilik Bölümü’nde 4. sınıf öğrencisiyim. Burslu olarak Filipinler’den Türkiye’ye geldim. Ülkemde daha önce aynı bölümü okuyordum fakat oradaki üniversitede 3. sınıftayken burs kazandığım haberini aldıktan sonra okulu bırakıp buraya geldim ve sıfırdan başladım.
Neden Türkiye’ye gelmek istedin?
Aslında Türkiye’yi bilmiyordum. Burada okuyacağımı hiç düşünmezdim. Fakat Türkiye’de burslu olarak üniversite okuma fırsatı olduğunu öğrendikten sonra Türkiye’yi araştırmaya başladım. Türkiye’de kış mevsiminin olduğunu öğrendiğim zaman çok heyecanlandım. Filipinler sıcak bir ülkedir ve hiç kar yağmaz. Bu yüzden en büyük hayalim kış mevsimini ve karı görmekti.
Bize ülkeni anlatır mısın biraz?
Ülkem Güneydoğu Asya’da yer almaktadır. 7 binden fazla adadan oluşur. Tropikal bölge olduğundan sadece 2 mevsim vardır: Kurak mevsim ve yağmurlu mevsim. Bu sebeple Filipinler tatil için çok uygundur. Oldukça fazla gezilecek, doğal yerler var. İnsanları ise sıcak ve sevimlidir.
Hiç unutamadığın Türkiye’ye dair bir hatıran var mı?
Darbe teşebbüsünün olduğu geceyi unutamıyorum. Babam olanları duyunca beni merak etmiş ve hemen aramış. Ondan haber almadan önce Türkiye’de darbe teşebbüsü olduğunu bilmiyordum. O saatlerde arkadaşlarımla yurttaydık. Sonra silah sesleri duyduk. Ama ben rahattım. Babam da benim rahat olduğumu görünce rahatladı. Bu da benim hiç unutamadığım bir hatıramdır.
Türkiye’de seni en çok ne duygulandırdı?
Türklerin vatanperverliği beni çok duygulandırdı. Bunu da darbe girişimi olduğunda gördüm. Devlet Başkanı “Dışarı çıkın.” dediğinde çocuk, kadın, genç, yaşlı; tüm herkes dışarı çıktı ve gerçekten bunu görünce duygulandım. Keşke Filipinler de bu kadar vatansever olsaydı dedim. O gece Somali arkadaşımla birlikte biz de dışarı çıktık.
Başından geçen en komik hatıran nedir?
Yabancı olduğum için Türkçeyi öğrenmem gerekiyordu ve bunun için Tömer’de okudum. Bazı kelimeleri öğrenirken kafam karışıyordu. Bunlardan biri de çorap ve çorbadır. Bir gün oda arkadaşım bana akşam yemeğinde ne yediğimi sordu. Ben de “çorap” dedim. Bir kere daha bana sordu yine çorap dedim. Bu gibi karışıklıklar hem beni hem çevremi gülümsetiyor.
En çok zorlandığın şey ne oldu?
Üniversiteyi Türkçe okumak. Çünkü dersler ne kadar kolay olursa olsun Türkçem çok iyi olmadığı için zorlanıyorum. Bundan dolayı bazen aptal olduğumu hissediyorum ve stresli oluyorum. Ve Google Translate’e teşekkür ediyorum :)
Seni en çok şaşırtan şey ne oldu?
1 lirayla bisküvi ve meyve suyu alabildiğimi görünce çok şaşırdım çünkü ülkemde 1 peso ile sadece bir şeker alabiliyorum.
Gelmeden önce Türkiye’de en çok merak ettiğin şey neydi?
Tek merak ettiğim şey Türkiye’de kar olup olmadığıydı. Sıcak bir ülkede doğup büyüyünce böyle oluyor.
Geri döndüğünde buraya dair ne götürmek istersin?
Kar götürmek isterdim ama imkansız olduğu için yemek kültürünü götürürdüm. Buradaki kadın kıyafetleri çok güzel ve çok şık. Müslüman olduğum için çok çeşitli seçenekleri Türkiye’de rahatlıkla bulabiliyorum. Ailem ve akrabalarım bu durumu seviyor ve konuşuyorlar. Kıyafet kültürünü de götürmek isterdim.
Buraya ait hissettiren ne var?
Tabiki Türkiye’nin çok güzel ve temiz ortamları… Her yerde parklar ve kütüphaneler var. Köylere gidince çok sevinirim. Türk insanı yardımsever olduğu için kendimi buraya ait hissediyorum.
Ülkene döndüğünde Türkiye nasıl diye soranlara ne diyorsun?
Türkiye, genel anlamıyla güzel bir ülke. Ben ikinci ülkem olarak kabul ediyorum. Burayı çok seviyorum ve gezmek için de tavsiye ediyorum. İstanbul’un dünyanın başkenti olabileceğine inanıyorum. İki kıtada birden toprağının olması ve farklı kültürleri içinde uyumla yaşatması çok ilginç ve görülmeye değer şeklinde anlatıyorum. Sadece kötü bir tane özelliği var o da sigara. Türkiye’de sigara içenler azalırsa çok daha güzel olur.
Gelecek planında neler var?
Fırsat olursa akademik hayatıma yüksek lisans okuyarak devam etmek istiyorum. Fakat diğer yandan iş hayatına da hazır olmaya çalışıyorum. Bakalım, kaderim, beni nereye götürürse.
Filipinler’e gidecekler mutlaka nereleri görsünler?
Filipinler’in çok fazla adası var. Bunun için orada ‘island hopping’ yapmak çok heyecan vericidir. Dağlara tırmanmak ve doğa yürüyüşü yapmak da çok eğlencelidir. Takımadalar olduğu için de Filipinler berrak sulara sahiptir. Bunun için sualtı dalışı yapabilirler. Ülkemin çeşitli festivalleri ve bayramları var. Bunlara katılıp türlü türlü insanlarla tanışmak güzel olur. Son olarak, Filipinler seyahatinin tamamlanmış olması için yerel yemekleri tatmaları gerekir.
En sevdiğin yemek?
Tüm yemekleri yerim, ayırt etmem. Haftanın her günü döner ve kebap yesem şikayet etmem, çok seviyorum.
Türkiye’de bulamadığın, hasret çektiğin şey?
Deniz ürünleri derdim ama burada en sevdiğim deniz ürünlerini bulup yiyebildim. Bunlar kalamar, karides, yengeç, midye ve deniz kabuğuydu. Filipinler’de bulunan, sevdiğim diğer yemekleri de İstanbul’daki Filipinli marketlerden alabiliyorum. Bunun dışında aile hasreti çekiyorum.
En sevdiğin şehir?
Tabii ki yaşadığım şehir, sihirli İstanbul.
Türkiye sana ne kattı?
Türkiye, yabancı ülkede yalnız kaldığım için beni büyüttü diyebilirim. Kendi ayaklarım üstünde durabiliyorum.
Türkiye’de olmazsa olmazın?
Kesinlikle yemekler. Yemekler arasında da döner benim olmazsa olmazımdır. Kilo aldırıyor diye yemeyi bıraktım ama sonra dayanamayıp tekrar başladım.
Türkiye’de nereli olmak isterdin?
Karadenizli.
Hâlâ alışamadığın şey?
Okulda dersleri Türkçe olarak görmeye hala alışamadım. Bu konuda çok çabalıyorum.