
Mahremiyet insanı ruhen ve bedenen muhafaza eden, önemli bir kavram. TDK’ya göre “gizlilik” mânâsına gelen mahremiyet, kalbimiz, evimiz, duygularımız, bedenimiz ve sahip olduğumuz her şeyde belli miktarlarda bulunuyor. Ancak teknolojiyle iç içe yaşamaya başladığımız bir devirde, mahremiyet teknolojinin neresinde?
Kısa cevap: Hiçbir yerinde. Maalesef ki gizlilik kavramına teknoloji üreten firmalar çok önem verdiklerini ifade etseler de, gizlilik koşullarıyla kullanıcıların onayını alarak mahremiyet perdesini aralamaktan geri durmuyorlar. Ortaya çıkan skandallar gözler önüne seriyor ki, zaman ilerledikçe kişisel ve gizli bir şeyimiz kalmayacak.
Öncelikle başta sosyal medya olmak üzere teknolojik her ürün kullanıcıların verilerine ihtiyaç duyuyor. Yeni bir telefon aldığınızda, adınız, soyadınız, doğum tarihiniz, mail adresiniz hatta ev adresinizden oluşan bir yığın kişisel veriyi paylaşmak zorunda kalıyorsunuz. Çevrimiçi alışveriş yapmak istediğinizde, bir sosyal medya mecrasına kayıt olmak istediğinizde, herhangi bir form doldurmanız gerektiğinde mecburen verilerinizi paylaşmak zorunda kalıyorsunuz.
Peki, dijital servisleri kullanırken izlenmek istemediğinizi seçtiğinizde gerçekten bizleri takip etmeyi bırakıyorlar mı? Görünen o ki bırakmıyorlar. Yakın zamanda tüm dünyada yankı uyandıran Facebook’un kullanıcı verilerini ifşa etmesi hâlen gündemde iken, bir diğer ilginç skandal da Google’da yaşanıyor. Google’ın konumunuzu takip etmesini istemediğinizi seçtiğinizde dahi anlık olarak nerede olduğunuzla alakalı veri toplamaya devam ettiği ortaya çıktı. Tabii ki kullanıcı deneyimini iyileştirebilmek için (!) tüm bunlar. Yani bulunduğumuz konuma, ziyaret ettiğimiz yerlere ve ilgi alanlarımıza yönelik reklamlar gösterebilmek için.
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve bu kanunun Avrupa Birliği’ndeki dengi kanun kişisel verilerin doğru amaçlarla kullanılmaması durumunda ciddi yaptırımları barındırıyor olsa da yaptırımlar uygulanana ve teknolojik araçlarla elde edilen veriler doğru muhafaza edilene kadar mahremiyetimizi zedeleyecek ve ifşa edecek durumlarla yüz yüze kalmamız kaçınılmaz görünüyor. Teknolojiden kaçmak mümkün değil, ancak kişisel verilere sahip çıkmak adına her zaman bilinçli hareket etmek ve farkında olmak gerekiyor. Aksi hâlde her anımızdan haberdar olabilirler, ruhumuz duymaz…