15.07.2019 22:16

Dosya

3241

Malum, artık dünyamızda her şeyi izleyerek öğrenmek isteyen; bu izlemeyi de en fazla 3-4 dakikalık videolardan yapmayı tercih eden bir nesil var. Bunun en büyük sağlayıcısı olan YouTube’da da her türlü içeriğin paylaşıldığını, milli-manevi değerler bir tarafa, insanlık fıtratına ters düşen içeriklerin üretildiğini biliyoruz. Tam bu noktada Uluslararası Genç Derneği daha evvelden Genç Prodüksiyon olarak giriş yaptığı YouTube kanalını GençTV olarak güncelledi ve kısa sürede ciddi bir ivme yakaladı. “Tsunami dalgalarına karşı kulaç atan” bu kanalın öncüleri Emin Kılıçtaş ve Gökhan Özavar’a GençTV’yi sorduk.

Biraz kendinden bahseder misin? Kimdir Emin Kılıçtaş, neler yapar?

Emin Kılıçtaş (E.K.): 1992 yılında İstanbul’da doğdum. Ümraniye Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde lise öğrenimimi, lisans eğitimimi ise İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesinde tamamladım. Sosyal yönü güçlü bir çocuk olarak büyüdüm. Çocukluğumdan itibaren seyahat etmek, keşfetmek ve anı ölümsüzleştirmek bende bir tutku haline gelmişti. Evimizde Sovyetler döneminden kalan Zenit marka fotoğraf makinesi ve Panasonic marka video kameram vardı. Onlarla beraber yaşıyordum ve seyahat ettiğim yerlerde sürekli çekimler yapıyordum.

GençTV ile kesişmen nasıl oldu?

E.K: Çocukluk yıllarımda bir hobi olarak ilgi duyduğum mesleğim yıllar içinde bir tutkuya dönüştü. Üniversiteye başlar başlamaz staj yapmaya başladım. Ulusal ve uluslararası birçok reklam ajansı ve prodüksiyon şirketinde yönetmen, görüntü yönetmeni ve kurgu operatörü olarak çalıştım. Ama özellikle reklam yönetmenliği yaparken eksikliğini hissettiğim bir şey vardı o da yaptığım işlerin sadece ekonomik bazlı içerikler olmasıydı. Artık milli-manevi değerlerin birer birer kaybolduğu günümüz dünyasına yönelik içerikler üretmek istemiyordum. Böyle bir dönemde sevgili Süleyman Ragıp Yazıcılar ağabey beni aradı ve zihnimdekilere benzer bir düşünceyi dile getirdi. Ve GençTV macerası böyle başlamış oldu. GençTV’yi YouTube’daki içeriklere alternatif bir kanal olarak yayın hayatına başlattık.

Seni biraz tanısak Gökhan? Muhtemelen Emin’le benzerdir hikâyeleriniz...

Gökhan Özavar (G.Ö): Bendeniz Muhammed Gökhan Özavar. 1991 İstanbul doğumluyum. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Gazetecilik Bölümü 2014 mezunuyum. Emin Kılıçtaş ile tanışmamız da bu dönemlere denk geliyor. Ortaokul yıllarımdan itibaren resim ve karikatür ile ilgiliydim, üniversite yıllarımızın başında da farklı bir görsel alan olan fotoğrafa merak sarmaya başladım. Emin’le birlikte üniversite birinci sınıf itibari ile fotoğrafçılık derslerimize giren hocamızın yanında asistanlık yapmaya başladık. Bu sayede hem akademik hem de sektörel anlamda şu an yaptığımız işin temellerini atmış olduk. Zamanla sektörün önde gelen isimlerinin çoğuyla çalışma fırsatımız oldu. Fotoğrafçılıkla başlayan serüven, çok geçmeden videoya dönmeye başladı ve kendimizi reklam setlerinde bulduk. İrili ufaklı bir çok firmanın işlerini yaptıktan sonra, yıllarca hayalini kurduğumuz yurt dışı deneyimimizi gerçekleştirdik. Güneydoğu Asya’yı neredeyse karış karış gezdik. Sonrasında ise yolumuz Uluslararası Genç Derneği ile kesişti ve burada Süleyman Ragıp Yazıcılar ağabeyin girişimleri ile GençTV’yi yeniden inşa çalışmalarına başladık. Üç aylık beraberliğimizde sıkı bir çalışma temposuna girdik, inşallah izleyicilerimize faydalı içerikler sunabilmişizdir.

Gökhan’la uzun süreli bir dostluğunuz ve ortaklığınız var herhalde. Bundan bahsetsen biraz? Nasıl bir ortaklık bu?

E.K: Üniversite ile birlikte farklı coğrafyalara ve kültürlere olan ilgim arttı. Üniversite birinci sınıftan itibaren yurtdışı seyahat planları yapmaya başladım ama öğrencilik yıllarında zor bir süreçti bu. Tam bu noktada şanslı bir insanım diyebilirim: Çünkü Gökhan’la tanıştım. Hem aynı bölümde öğrenci olmamız hem de Maslak’ta özel bir stüdyoda staj yapmamız bizi bu anlamda birbirimize yaklaştırdı. Gökhan ile birlikte mesleki anlamda kendimizi geliştirirken seyahat planları da yapmaya başladık. Sanırım ilk seyahat planımız uygun bütçesi nedeniyle Suriye olmuştu ama savaş söylentileri ve iç karışıklıktan ötürü vazgeçmek zorunda kaldık. Daha sonra benzer planlarımız bir bir suya düştü; Mısır, Libya, İran gibi... Ama hiç vazgeçmedik. Bu süreçte sürekli mesleki anlamda kazanımlar elde ederek kendi bütçemizi kendimiz oluşturabilecek seviyeye geldik ve bu bize yaklaşık bir yıl sürecek Güneydoğu Asya seyahatimizin kapısını araladı.

Genç TV’yi diğer YouTube kanallarından ayıran başlıca unsurlar sence neler?

G.Ö: GençTV’nin başlıca farkı “dert sahibi olması” diyebiliriz. Sosyal medyanın her geçen gün yozlaştığı ve çirkinleştiği şu dönemde, manevi ve kültürel değerlerine dikkat eden insanların yer edinmesinin gerçekten çok mühim olduğunu düşünüyorum. Şahsi gözlemlerime göre aslında bu değerleri önemseyen insanlarımız yüzde 70 dolaylarında. Ancak bizim amacımız yüzde 100’e ulaşmak. Herkesin, her yaştan izleyicinin bir şeyler öğrenebileceği, feyz alabileceği içerikler üretmek niyetindeyiz. İnşallah 2019 yılı içerisinde yapacağımız çalışmalarla kanalımızı bambaşka bir kabuğa sokmak ve ilerleyişimizi de hızlandırmak niyetindeyiz.