Esad Mücahit Eskimez
Hacı Bayram-ı Veli Sempozyumu’nun dördüncüsü geçtiğimiz ay Ankara’da düzenlendi. Bizler de bunu fırsat bilerek sempozyumun düzenleme kurulunda da yer alan Prof. Dr. Vahit Göktaş ile Hacı Bayram-ı Veli’yi, öğütlerini ve sempozyumu konuştuk.
Hacı Bayram-ı Veli ismini hemen hemen herkes duysa da hayatı hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz. Türbesi başkent Ankara’nın kalbi desek yanlış olmaz sanırım. İlk kez tanıyacak birisi için kısaca sizin kelimelerinizden öğrensek Hazret’i?
Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri 1350-1430 yılları arasında Ankara’da yaşamış, Ankara’da eğitim görmüş, burada müderris olmuş ve yine tekkesini Ankara’da kurmuş bir velidir. Asıl adı Numan’dır. Bayram lakabını şeyhi Ebu Hamidüddin-i Aksarayî Hazretleri ile bir bayram günü karşılaştıkları için almıştır.
Hacı Bayram-ı Veli; Kur’an, tefsir, hadis, fıkıh, kelam, mantık, astronomi, matematik ve tıp alanlarında dersler görmüş bir müderristir. Kendisinin en önemli hususiyeti maddi ve manevi ilimlere vakıf bir şahsiyet olmasıdır. Müderris olması hasebiyle dünyevi ilimlerle meşgul olan Hazret, bu bilgilerini tasavvufi derinlikle şahsında birleştirmiştir. İlimsiz tasavvuf, tasavvufsuz da ilim olamayacağını ifade eden Hazret; bunun en güzel misali olarak ilim ve tasavvufu kuşanmış; adeta Ankara’nın çift kanatlı bir Anka’sı olmuştur.
Bir müderris olan Hacı Bayram-ı Veli, Somuncu Baba’ya yani Ebu Hamidüddin-i Aksarayî’ye maneviyat eğitimi almak için intisab etmiştir.
Somuncu Baba, Aksaray’da 1412 tarihinde yerine Hacı Bayram-ı Veli’yi bırakarak vefat eder. Daha sonra Hacı Bayram-ı Veli Ankara’ya döner ve 1430 yılına kadar irşad faaliyetlerini burada devam ettirir.
Hacı Bayram-ı Veli eser yazmamıştır. Sadece birkaç şiiri vardır. Onun asıl eserleri yetiştirdiği şahsiyetlerdir. Akşemseddin, Eşrefoğlu Rumi, Balıkesirli Şeyh Lütfullah Efendi, Ahmet Bican, Muhammed Bican, Akbıyık Meczub, Yazıcızade Muhammed Efendi onun yetiştirdiği şahsiyetlerden sadece birkaçıdır. Bu şahsiyetler Anadolu irfanının temel taşları olmuşlardır.
Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri günümüz insanının ne tür problemlerine çözüm sunuyor?
Günümüz insanının en önemli problemlerinden biri kimlik problemidir. Bir diğer deyişle kendini tanıma problemi. Manevi ihtiyaçların giderilerek ruhun tatmin edilmesi gerekir. Hacı Bayram-ı Veli bize öncelikle insanın kendisini tanımasını, kendisini bilmesini öğütlüyor. Bunu da şu dizelerle dile getiriyor:
“Bilmek istersen seni
Can içre ara canı
Geç canından bul anı
Sen seni bil sen seni”
Sufiler insanı yüceltmeyi, insanı yaşatmayı, insanın kendisiyle ve toplumla barışık bir şekilde yaşamasını gaye edinmişlerdir. Hacı Bayram-ı Veli’nin de sözlerinde ve şiirlerinde bu ana kaideyi görebilmekteyiz. Kişinin kendisini tanıması, kendi özünü tanımasından geçmektedir. Kişinin Canan’a ulaşması için de canından geçmesi gerekmektedir. Sevdiğimiz şeylerden fedakârlıkta bulunmadıkça canana ulaşmak mümkün gözükmüyor.
Hacı Bayram-ı Veli de Canan’a canını feda etmenin önemine vurgu yapmakta, vuslatın ancak bu yolla gerçekleşebileceğini ifade etmektedir. Âşığın maşukuna kavuşmasıyla kişinin hakiki anlamda kendini tanıyabileceğini ve kendini bulabileceğini ne güzel ifade etmektedir Hazret:
“N’oldu bu gönlüm n’oldu bu gönlüm
Derd-ü gamınla doldu bu gönlüm
Yandı bu gönlüm yandı bu gönlüm
Yanmada derman buldu bu gönlüm”
Genç Dergisi ileride belki bu sözleri de kapak konusu olarak işleyebilir. Daha önce ele aldığınız “Dertsizseniz, dert sizsiniz.” sözü özellikle gençler arasında bir karşılık buldu sanırım. Hacı Bayram-ı Veli de dert ve gamın bir ilaç olduğunu, gönlü yanmayanların dermana ulaşamayacağını ifade ediyor.
İşte bu önemli düşünceyi hayatına tatbik ederek geleceğe ışık olmuş bir sufidir Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri. Sufiler, Yâr ile olunan her ânın bayram olduğunu ifade etmiştir. Hacı Bayram-ı Veli’nin “Yâr ile bayram kıldı bu gönlüm.” ifadeleri bu duyguyu ne güzel anlatır. Yâr olmadan geçirilen; Yârsiz geçen bayramlar, bayram mıdır sizce?
Dikkatimi çeken bir husus daha var: Hacı Bayram-ı Veli geçimini buğday ve burçak ekerek, kendi emeğiyle kazanıyor. İlim ve irşad ile çok yoğun meşguliyetine rağmen rızkını temin için kendi el emeğinden vazgeçmemesi bugün için bizlere ne ifade ediyor?
Sufiler helal lokmaya ve el emeğiyle geçinmeye çok ehemmiyet vermişler. Malumunuz Hacı Bayram- ı Veli Hazretleri, vefatından önce şeyhi Somuncu Baba’dan kendisine bir tavsiyede bulunmasını ister: “Sultanım, ne amel üzere olalım, ne işleyelim?” diye sorar. Bunun üzerine Somuncu Baba Hazretleri, “Burçak ek, ekin ek.” diye tavsiyede bulunur. Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri hayatı boyunca bir yandan medresede ve tekkede maneviyat erleri yetiştirirken bir yandan da ziraatla uğraşmış yani kendi el emeği ile geçinmeyi prensip haline getirmiş, helal lokmaya önem vermiştir. Demek ki kalbin huzurunun helal kazançla doğrudan alakası var. Bunlar Hacı Bayram-ı Veli’nin yaşadığı dönemde çok güçlü olan Ahilik teşkilatının da önemli prensiplerindendir.
Ankara’da geçen ay “Hacı Bayram-ı Veli Sempozyumu”nun dördüncüsü gerçekleşti. Sempozyumun ev sahiplerinden birisi olarak neler söylemek istersiniz?
Hacı Bayram Veli Hazretleri ile ilgili Kalem Vakfı’nın koordinasyonunda yapılan 4. Uluslararası Hacı Bayram-ı Veli Sempozyumu 11 Mart 2019 tarihinde TOBB kongre merkezinde icra edildi. Tabi bu sempozyumda Ankara Kalkınma Ajansı, TİKA, TOBB, ATO başta olmak üzere pek çok kurum ve kuruluşun katkısı var. Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri’nin himmeti ve bereketi olsa gerek; her yıl sempozyuma katkı sağlayan kurum ve kuruluşların sayısı artıyor. Emekler boşa gitmiyordur umarım. Hakk Dostları’nın tanınması ve anılması ile ilgili faaliyetlerin toplumda ciddi manada bir karşılık bulduğunu söyleyebilirim.
Bunun yanında Hazret’in hayatı, yetiştirdiği şahsiyetler ve tarikatı ile ilgili ilmi çalışmalar yapılmasına ve bu alanda çalışma yapanların ve ürünlerin bir araya getirilmesine vesile oluyor bu sempozyum. Ayrıca sunulan tebliğler kitaplaştırılarak Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri hakkında ciddi bir kaynak ortaya çıkıyor. Sempozyum ve anma günü vesilesiyle İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yapılan protokol çerçevesinde Ankara geneli tüm ortaokullarda ve liselerde Hacı Bayram-ı Veli temalı bir kompozisyon yarışması düzenlendi. Bu yıl ilk kez bir pilot okulda Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri’nin bir öğüdüyle ilgili afiş yarışması da düzenlendi. Böylece Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri’nin düşünceleri gençlerin de gündeminde yer etmiş oldu.