• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Bir Soru Bir Cevap
  • Ateizm ve Deizm Fitnesi - 3

Ateizm ve Deizm Fitnesi - 3

05.02.2019 13:19
Bir Soru Bir Cevap
7472
Osman Nuri Topbaş

“…Rahmân olan Allâh’ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun? Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz (hiçbir nizamsızlık ve bozukluk tespit edemeden) âciz ve bitkin bir hâlde sana dönecektir.” (el-Mülk, 3-4)

Su, H2O; yani iki hidrojen, bir oksijenden oluşuyor. Biri yanıcı, biri yakıcı. Eğer oksijen ve hidrojen serbest kalsa, her şey birbirine girer, hayat mümkün olmaz. Ancak ne büyük bir sanat ve kudrettir ki, Cenâb-ı Hak, yanıcı ile yakıcıyı birleştiriyor ve onu, yani suyu, bütün mahlûkat için bir hayat kaynağı hâline getiriyor.

Su, kirlendiğinde semâya çıkıp en güzel şekilde temizleniyor ve tekrar rahmet olarak yeryüzüne iniyor.

Bir balık, suyun içindeki oksijenle yaşarken, sudan çıkınca ölüyor. Hâlbuki havadaki oksijen, sudakinden daha fazla…

Toprak, verimini devam ettiriyor. Ya ettirmese?

Her çiçek kendi mevsiminde açıyor. Her meyve-sebze, kendi mevsiminde veriyor. Sanki her birinin altında birer bilgisayar var.

Hepsi kendi hududu içinde. Hepsi ilâhî bir tanzim içinde. Muhteşem bir ekolojik denge…

Kâinattaki bu kadar mükemmel nizam, bu kadar ince ve hassas denge karşısında, insanın boş yere yaratıldığını zannetmesi ve diğer mahlûkat gibi sorumsuz yaşamaya kalkışması, kalbin karanlık bir virane olmasından başka bir şey değildir.

Hâsılı kâinattaki her harekete çok ince ve tam yerinde bir ölçü konulmuştur. Bu ölçülerde en ufak bir artma veya eksilme olsa, şu gördüğümüz nizam ve âhenk, hemen bozuluverir.

Cenâb-ı Hak, bu nizâmı insanın hizmetine vermiştir. Âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:

“O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından (bir lûtfu olmak üzere) size âmâde kılmıştır. Elbette bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.” (el-Câsiye, 13. Ayrıca bkz. Lokmân, 20)

“Göğü Allah yükseltti ve mîzânı (dengeyi) O koydu. Sakın dengeyi bozmayın!” (er-Rahmân, 7-8)

İnsana baktığımız zaman da bu ilâhî tanzim göze çarpıyor:

İnsan kendisine bir baksın. Hiçbir eksiği var mı? Hiç vücudunda fazladan bir kemik var mı? Yahut eksik bir kemik var mı vücudumuzda?

Neye ihtiyacın var; iki ayak lâzım, Cenâb-ı Hak iki ayak ihsân ediyor. İki kol gerekli, iki kol ihsân ediyor. Gözümüz, kulağımız, nerede yer alacak; başta. Başka bir yerde değil, başka mekânda değil.

Meselâ insan tek ayaklı olsa yürüyemez veya ayaklarının biri diğerine göre daha uzun olsa rahat hareket edemezdi. Tek kolu olsaydı işlerini düzgün yapamazdı. Göz, kulak, dil, hepsi ayrı bir tanzim. Biri olmasa, vücudun âhengi ve dengesi bozuluyor.

Bugün; “Ver gözünü, al dünyayı!” deseler, kim değişir?!.

Her hücre kendi vazifesini icrâ edeceği uzvun içinde yer alıyor. İnsana daha bir nutfe hâlindeyken sanki bir koşu düdüğü çalınıyor; her hücre, kendi vazifesini yapacağı uzva koşuyor. Göz hücresi, kalbe gitmiyor. Kalp hücresi karaciğerde yer almıyor. Vücudun sıhhat ve dengesi, bütün uzuvlardaki bu âhenge bağlı.

Velhâsıl bütün kâinât, Cenâb-ı Hakk’ın ilâhî kudret ve azamet sergisi. Cenâb-ı Hak onu, insan idrâkine göre tanzim etmiş. Yeter ki insan, kalbindeki muhabbetle baksın, ibretle baksın, tefekkürle baksın, takvâ ile baksın…

Mü’min de kâinattaki bu ilâhî ahengi taşıyacak. İbadetler, ahlâk, muâmelât, bir zarâfet içinde olacak.

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzûrumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?” (el-Mü’minûn, 115)

Mahlûkat, insan için yaratıldı. İnsan da Allâh’a kulluk için. Yoksa yaratılışın bir mânâsı olmazdı.

Bu kadar ilâhî azamet karşısında inanmamak, kalbin âmâ olmasıdır. Cenâb-ı Hakk’ı inkâr etmek mümkün değil. Her şey Cenâb-ı Hakk’ın şâhidi durumunda.

Cenâb-ı Hak, ateist zihniyetteki gâfillere, ilzâm edici bir üslûpla soruyor:

“Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?” (Tûr, 35)

Soruyor Cenâb-ı Hak: Hiç kendi kendine yaratılan bir şey var mı?

Onun için ateizme, inançsızlığa sürüklenmenin en mühim sebebi, kâfir ve fâsıklarla beraberliktir. Onlarla zâhirî beraberlik, zamanla zihnî beraberliğe, o da neticede kalbî beraberliğe götürüyor.

Efendimiz, Semud Kavmi’nin asırlar önce azâba uğramış enkazından geçerken, ashâbını îkaz buyurdu:

“Buradan hızlı ve hüzünlü geçin, su almayın, aldığınızı da dökün!”

Bugün sabah-akşam ekranlardan, telefonlardan, televizyonlardan ve kirli sokaklardan ehl-i küfrün neşriyâtını seyreden, propagandalarına mâruz kalan insanımızın hâlini bir düşünelim.

Eğer eğitim, tâlim ve tedrisat gayretlerimizi bırakırsak, emr-i bi’l-mâruf, nehy-i ani’l-münker çalışmalarımızı hakkıyla gerçekleştirmezsek, bizim evlâtlarımız başkalarının nesilleri olur.

Âyette şeytanın mallara ve evlâtlara ortak olacağı ifade ediliyor.

Evlâdın biyolojik anne-babası olmak, bir şey ifade etmiyor. Onu şeytan emziriyorsa, ehl-i küfür besliyorsa, onların evlâdı oluyor.

Bu hususa çok dikkat etmemiz lâzım…

Bugün düzgün bir İslâmî eğitim noksanlığının hazin bir neticesi olarak bir de “Deizm” fitnesi ortaya çıktı. Allah vardır diyor, -inkâr edecek durum yok çünkü- fakat nasıl koyunu-çiçeği yaratmış, onlara bir kulluk mes’ûliyeti vermemişse, insan da öyledir diyor. Yani başıboş, sorumsuz…

Cenâb-ı Hak ise Kur’ân-ı Kerîm’de:

“İnsan, başıboş bırakılacağını mı zannediyor?” (el-Kıyâme, 36)

“Biz gökleri ve yeri bir oyun-eğlence olsun diye yaratmadık.” (Bkz. ed-Duhân, 38; el-Enbiyâ, 16) buyuruyor. Hep îkaz ediyor.

Ateizm gibi Deizm de ayrı bir hastalık. Mutlak Yaratıcı’yı inkâr etmek için ahmak olmak lâzım demiştik. Deist de güya Yaratıcı’yı reddetmiyor, fakat O’nun Rab oluşunu, yani O’nun emrettiği nizâmı reddediyor; Kitab’ını, Peygamber’ini ve ahkâmını inkâr ediyor. O zaman insanın diğer mahlûkattan ne farkı olur?..

Fakat dîne, sünnete, mezhebe ve ahkâma dair kafa karıştırıcı tartışmalar ve toplumumuzun dînî tedris hususundaki cehâleti, maalesef bu fitnelere zemin hazırlıyor.

Bugün İslâmî değerleri tam mânâsıyla öğretmek için ciddî bir tahsil lâzımdır. Bunun için bir yaz kursu yetmez. Günümüzdeki müfredâtı ve şartları itibâriyle sadece İmam Hatip Mektepleri de yetmez.

Peygamber Efendimiz, ashâbına 23 sene İslâm’ı öğretti. Bu kültür ancak 23 senede tamamlandı. Demek ki bunun hayat boyu devam eden bir tahsil hâlinde yaşanması lâzım. Ayrıca takvâ ehli ve istikâmet sahibi hocalardan tahsil görmek lâzım.

Çocukluğunda yazları camiye şöyle bir gitmek veya okullarda haftada bir saat verilen din kültürü dersini dînî tahsil için kâfî zannetmek, dînî tahsili hafife almaktır. Nitekim böyle bir dînî eğitime sahip insanımız, televizyonlardaki tartışmalar karşısında tereddütlere düşüyor. Nefsânî duygular da şüpheleri körükleyince, hepsini birden rafa kaldırabiliyor.

Devrimizde Batı’dan gelen câhiliye anlayışı her yere musallat olmuş durumda. Fakat çaresizlik yok! Çare; Peygamber Efendimiz’i ve ashâbını örnek alarak tebliğ etmek. Her imkân sahibi gayret edecek. Hele insanlara İslâm’ı öğretebilecek malûmâta sahip kişilerin bir köşeye çekilmesine cevaz yoktur.

Bu kadar câhillik varken, bazı Kur’ân kurslarının kontenjanı dolmuyorsa, yeterince çalışmıyoruz demektir.

O hâlde bu dünya dershânesinde;

İnsanımıza esas hayatın âhiret olduğunu tekrar tekrar hatırlatacağız.

Yaptığımız her işin bir hesabının olduğunu anlatacağız.

Yaratılış gayemizin Rabbimiz’i tanımak ve O’na kulluk etmek olduğunu anlatacağız.

Yaşayıp yaşatmak sûretiyle Allâh’ın dînine yardım edeceğiz, hizmet edeceğiz. Böyle olduğumuz takdirde Rabbimiz de bizlere yardım edeceğini, ayaklarımızı sırât-ı müstakîm üzere sabit kılacağını vaad ediyor.

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Osman Nuri Topbaş

1942 yılında İstanbul Erenköy’de doğdu. Babası Musa Topbaş, annesi de H. Fahri Kiğılı'nın kerîmesi Fatma Feride Hanım’dır. İlk eğitimini Erenköy Zihni Paşa ilkokulunda tamamladı. İlkokul yıllarında özel Kur’an eğitimi aldı. 1953 yılında İstanbul İmam -Hatip Okulu’na girdi. O yıllarda bu okul, Osmanlı’nın ulu çınarlarının bakiyyeleri sayılan M. Celaleddin Ökten, Mahir İz gibi üstadların, Nureddin Topçu gibi Bat...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Muhterem Efendim, bir müs...
Huzurlu Aile Yuvası
Huzurlu Aile Yuvası
Ailede huzur için nelere ...
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
Bugün dünyada "İslâmofobi...
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Son yıllarda önce "Kadın ...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431420

Bagamoyo Afrika... 4919263

Kasım Sayımız Çıktı! 3498195

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187698

Bkz: Doğu Türkistan 480197

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287562

10 Soruda Sen Kimsin? 276073

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS