• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Bir Soru Bir Cevap
  • Sünnet, Kur`ân`ın Hayata Tatbikidir

Sünnet, Kur`ân`ın Hayata Tatbikidir

01.01.2019 22:17
Bir Soru Bir Cevap
2453
Osman Nuri Topbaş

Günümüzde bazı çevrelerde İslâm`ı anlayıp yaşamak için sadece Kur`ân`ın yeterli olduğu, dolayısıyla "Kur`ân bize yeter." ifadelerinin etkili olduğu görülüyor.  Hadîsin ve Sünnet`in önemi hakkında neler söylemek istersiniz?

Kur’ân ve Sünnet, birbirinden ayrılmaz iki esastır. Kur’ân, Efendimiz’in hâl ve davranışlarıyla tefsir edilmiştir. Dolayısıyla bizler de, bilhassa günümüzde, güyâ sûret-i haktan görünerek “Kur’ân bize yeter!” diyen, böylece Kur’ân’ın canlı bir tefsîri demek olan Sünnet-i Seniyye’yi gözden düşürmeye çalışan gürûha karşı son derece uyanık olmalıyız.

Tâbiîn neslinin fıkıh ve hadis âlimlerinden Eyyûb es-Sahtiyânî buyuruyor ki:

“Bir kişiye Sünnet’ten bahsedildiğinde o; «Bırak bunları, sen bize Kur’ân’dan haber ver!» derse, bil ki o kişi kendisi sapıtmış olduğu gibi insanları da saptırmaktadır.” 1

Kur’ân-ı Kerîm, Fahr-i Kâinât Efendimiz’in kalbine indirilmiştir. Âyet-i kerîmelerde buyrulur:

“Muhakkak ki o (Kur’ân), Âlemlerin Rabbinin indirdiği (kelâm-ı ilâhî)dir. Onu, Rûhu’l-Emîn; uyarıcılardan olasın diye, apaçık bir Arapça ile Sen’in kalbine indirmiştir.” (eş-Şuarâ, 192-195)

Kur’ân’ın ilk ve en salâhiyetli müfessiri de Peygamber Efendimiz r’dir. Âyet-i kerîmede buyrulur:

“…İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye Sana bu Kur’ân’ı indirdik.” (en-Nahl, 44)

Kur’ân-ı Kerîm’in hem lâfzı, hem mânâsı Cenâb-ı Hak’tandır. Allah Rasûlü’nün hadîs-i şerîfleri ise, lâfzı Efendimiz’den, mânâsı Cenâb-ı Hak’tandır.

Hazret-i Ali diyor ki:

“Rasûlullah Efendimiz’in ayağa kalktığını gördük, biz de kalktık; oturduğunu gördük, biz de oturduk.” (Ahmed, I, 83)

Ashâb-ı kirâm efendilerimiz çok iyi biliyorlardı ki, Allah Rasûlü’nün yaptıkları, Allâh’ın yapılmasını istediklerinden ibâretti. O’nun muallimi ve mürebbîsi Allah Teâlâ idi. O, hevâsından konuşmaz, ancak Allah’tan geleni tebliğ ederdi.

Bilhassa şu âyet-i kerîme, Cenâb-ı Hakk’ın yanında Rasûlullâh’ın da dinde hüküm koyma salâhiyeti bulunduğunu, açıkça ifade etmektedir:

“…Peygamber onlara; iyiliği emreder, kötülüğü yasaklar, temiz şeyleri helâl kılar, pis şeyleri haram kılar...” (el-A‘râf, 157; ayr. bkz. et-Tevbe, 29)

Yine buyruluyor:

“…Peygamber size ne verdiyse onu alın; neyi de yasakladıysa ondan sakının…” (el-Haşr, 7)

“(Rasûlüm!) De ki: Eğer Allâh’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın…” (Âl-i İmrân, 31)

Kur’ân-ı Kerîm, Rasûlullah r Efendimiz’in 23 senelik nebevî hayatıyla tefsir edildi. Dolayısıyla Allah Rasûlü’nün gönül dokusundan hisse almadan, O’nun ahlâkıyla ahlâklanmadan, O’nun Sünnet’ine tâbî olmadan, Kur’ân’ı anlamak da yaşamak da mümkün değildir.

Nitekim namaz, oruç, zekât ve hac gibi İslâm’ın rüknü olan ibadetlerin bütün tafsilâtı hadîs-i şerîflerde ve Allah Rasûlü’nün tatbikâtında bildirilmiştir. Kur’ân-ı Kerîm; namaz vakitleri, rekâtları, namazın rükünleri ve namazı bozan şeyleri bildirmemiş, bunu tamamen Peygamberimiz’in Sünnet’ine bırakmıştır.

Yine zekâtın hangi mallardan, hangi şartlarla ve hangi nisbetlerle verileceği, Kur’ân’da yer almamaktadır. Bunları bize Peygamber Efendimiz bildirmiştir.

Hakîkaten, Kur’ân’ın hayata nasıl tatbik edileceği, Sünnet’e bakılmadan bilinemez. Meselâ Kur’ân-ı Kerîm’de, ölü eti yemek yasaktır, haramdır. Fakat yakalandıktan sonra kendi kendine ölen balığı yiyoruz. Balığın istisnâ olduğunu, Sünnet-i Seniyye’den öğreniyoruz.

Cuma namazı Kur’ân-ı Kerîm’de emrediliyor. Fakat onun ne vakit ve nasıl kılınacağını, Sünnet’ten öğreniyoruz.

Dolayısıyla; Sünnet’i hafife alanların gizli maksadının, dînin içinden ahkâmı çıkarmak olduğu anlaşılmaktadır.

Hâlbuki; sahâbenin de Sünnet-i Seniyye’yi aslî bir kaynak gördüğünde hiçbir şüphe yoktur.

Hazret-i Osman’ın halifeliğinde Basra kadılığı yapan İmrân bin Husayn’a bir adam gelerek:

“–Siz bize bazı hadisler rivâyet ediyorsunuz ama biz Kur’ân’da onların kaynağını bulamıyoruz?” der.

Bunun üzerine İmrân:

“–Her kırk dirhemde bir dirhem, şu kadar koyunda bu kadar koyun, şu kadar devede bu kadar deve zekât vermek gerektiğini Kur’ân’da buluyor musunuz?” der. Adam:

“–Hayır.” deyince, İmrân:

“–Peki, kimden öğrendiniz bunları? Bizden öğrendiniz. Biz de Allâh’ın Nebîsi r Efendimiz’den öğrendik.” diyerek buna benzer başka misaller de zikreder.2

Zaten Rasûlullah Efendimiz, hadis ve Sünnet’i dışlayanların zuhûr edeceğini, daha evvel bildirerek şöyle buyurmuşlardır:

“Sizden biri, (rahat) koltuğuna kurulup Allâh’ın, Kur’ân’dakilerin hâricinde haramlarının bulunmadığını mı zannediyor? Haberiniz olsun, vallâhi ben nasihatte bulundum, emrettim, birçok şeyi de yasakladım. Bunlar, Kur’ân’ın bir misli kadar, belki de daha fazladır...” (Ebû Dâvûd, Harâc, 31-33/3050)

“Şunu iyi biliniz ki bana Kur’ân-ı Kerîm ile birlikte (onun bir) benzeri de verilmiştir. Dikkatli olun; koltuğuna kurulan karnı tok bir adamın: «Siz sadece şu Kur’ân’a sarılın! Onda bulduğunuz helâli helâl, haramı da haram kabul ediniz yeter!» diyeceği (günler) yakındır...” (Ebû Dâvûd, Sünnet, 5/4604; Ahmed, IV, 131)

Bunlar, hakîkaten mûcizevî hadîs-i şerîfler… Zira bizler, Peygamber Efendimiz’in haber verdiği o günlere, yani Sünnet-i Seniyye’nin gözden düşürülmek istendiği zamana ulaşmış bulunuyoruz. Bu zamanın fitnelerinden kendimizi ve neslimizi muhafaza için, dînimizi doğru öğrenmeye gayret etmeliyiz.

Bu hususta da Rasûlullah Efendimiz, Abdullah bin Ömer’e şöyle buyurmuştur:

“Ey İbn-i Ömer! Dînine iyi sarıl, dînine iyi sarıl! Zira o senin hem etin, hem kanındır. Dînini kimden öğrendiğine çok dikkat et! Dînî ilimleri ve hükümleri, istikâmet ehli âlimlerden al, sağa-sola (dünyevî menfaatlere) meyledenlerden alma!” 3

Unutmamalıyız ki Peygamber Efendimiz’in Sünnet’i, Kur’ân ile nasıl amel edileceğini gösteren yegâne rehberdir. Dolayısıyla Sünnet’e yapılan îtirazların ucunun, Kur’ân-ı Kerîm’e ve netice itibariyle de İslâm’a ve Cenâb-ı Hakk’a varacağını, aslâ hatırımızdan çıkarmamalıyız.

Nitekim tâbiîn neslinin büyük âlimlerinden Abdullah bin Deylemî der ki:

“Bana ulaştığına göre dînin yok olup gitmesi, Sünnet’in terkiyle başlayacaktır. Halatın tel tel çözülüp nihayetinde tamamen kopması gibi, din de sünnetlerin bir bir terk edilmesiyle elden gidecektir.” (Dârimî, Mukaddime, 16/98)

Dolayısıyla sünnetlerin birer birer hayatımızdan çıkması, -Allah korusun- ebedî kurtuluşumuzu da pamuk ipliğine bağlı hâle getirir.

Rasûlullah Efendimiz;

“Size iki emânet bırakıyorum; Kitap ve Sünnet’imdir.” buyuruyor. (Bkz. Hâkim, I, 171/318)

Bu sebeple Sünnet-i Seniyye’ye çok dikkat edeceğiz. Zira Sünnet düşmanlarının hedefi, İslâm’ın içini boşaltmaktır.

Nitekim dinler tarihinde Yahudîlik ve Hristiyanlığın bozulması da böyle başlamıştır. Önce peygamberlerin sünnetleri terk edilmiş, daha sonra da îtikad ve ibadetler tahrif edilmiştir.

Meselâ mühtedî âlimlerden Abdülehad Dâvûd Efendi, tahrifin amelî buudunu şöyle îzah eder:

“Sünnet kaldırıldı yerine vaftiz geldi, namaz kaldırıldı yerine âyin geldi, oruç kaldırıldı yerine perhiz geldi.”

Daha sonra tesettür terk edilerek yalnızca râhibelere mahsus bırakıldı. Hattâ günümüzde râhibelerin dahî tesettürü kaldırılmaya başlandı.

Böylece Hristiyanlık, ilâhî bir din olmaktan çıktı. Tahrif oldu, bozuldu. Bir hayat nizâmı olmaktan çıkarılıp bir marka, bir tabelâ hâline geldi.

Bugün yegâne hak dîn olan İslâm’a da aynı tuzak kurulmaya çalışılıyor. Sünnet-i Seniyye’yi dışlamak sûretiyle İslâm’a da bu hristiyanî tahrifat yapılmak isteniyor. Mü’minler olarak bu nevî gizli ve açık din düşmanlarına karşı son derece uyanık olmamız şarttır. Unutmayalım ki mezhepler Sünnet’in, Sünnet de Kur’ân’ın muhâfızıdır.

Bunun için;

* İslâmî ilimlerin ihlâs ve takvâ içinde tahsil edilebileceği müesseseleri kurmak ve yaşatmak şarttır.

* Hadis usûlü ve benzeri ilimleri hakkıyla bilen ve müdâfaa edebilen takvâlı âlimler yetiştirmek elzemdir.


1- Hâkim, Ma’rifetü Ulûmi’l-Hadîs, s. 65; Hatîb el-Bağdâdî, el-Kifâye fî İlmi’r-Rivâye, s. 16.

2- Ebû Dâvûd, Zekât, 2/1561; İbni Ebî Âsım, es-Sünne, II, 386; Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr, XVIII, 219.

3- Hatîb el-Bağdâdî, el-Kifâye fî İlmi’r-Rivâye, el-Medînetü’l-Münevvere, el-Mektebetü’l-İlmiyye, s. 121.

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Osman Nuri Topbaş

1942 yılında İstanbul Erenköy’de doğdu. Babası Musa Topbaş, annesi de H. Fahri Kiğılı'nın kerîmesi Fatma Feride Hanım’dır. İlk eğitimini Erenköy Zihni Paşa ilkokulunda tamamladı. İlkokul yıllarında özel Kur’an eğitimi aldı. 1953 yılında İstanbul İmam -Hatip Okulu’na girdi. O yıllarda bu okul, Osmanlı’nın ulu çınarlarının bakiyyeleri sayılan M. Celaleddin Ökten, Mahir İz gibi üstadların, Nureddin Topçu gibi Bat...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Muhterem Efendim, bir müs...
Huzurlu Aile Yuvası
Huzurlu Aile Yuvası
Ailede huzur için nelere ...
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
Bugün dünyada "İslâmofobi...
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Son yıllarda önce "Kadın ...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431708

Bagamoyo Afrika... 4919482

Kasım Sayımız Çıktı! 3502194

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1188081

Bkz: Doğu Türkistan 480741

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287800

10 Soruda Sen Kimsin? 276461

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS