
2018 yılı sosyal medya araştırmalarına göre dünyada 3 milyardan fazla sosyal medya kullanıcısı bulunuyor. Bu kullanıcıların en fazla rağbet ettiği sosyal medya aracı ise aylık aktif 2 milyar kullanıcısıyla Facebook. Ancak Facebook’un son zamanlarda başı büyük dertte. Ülkemizin nüfusundan daha fazla sayıda kişinin verilerinin kullanıcıların rızası olmadan farklı kuruluşlara sızdırılması ve bu verilerin özellikle Amerika’daki seçimlere etki edecek şekilde manipüle edilmesinin ortaya çıkmasıyla birlikte sosyal medya devi büyük bir çıkmazın içerisinde. Yaşanan gelişmelerin ardından sosyal medyanın adeta 1984’ü aratmayacak bir mecra olması tüm kullanıcıları endişelendiriyor. (2018 yılına ait internet ve sosyal medya raporuna geçtiğimiz ay sayfamızda değinmiştik. İlgili rapora genc.in/digit18 adresinden ulaşabilirsiniz.)
Tam Olarak Ne Oldu?
Bugüne kadar birçok farklı internet hizmetinin kullanıcı verilerini yeterince koruyamaması sonucu veri sızıntıları yaşandığına teknoloji dünyası defalarca şahit olmuştu. Hatta bu sızıntıların en meşhurlarından olan Yahoo firması, milyonlarca üyesine ait kişisel verileri defalarca kötü niyetli kişilere kaptırmıştı yıllar boyunca. Fakat bu sefer Facebook’ta durum biraz daha farklı. Kişisel verilerin çalınmasından öte, bilinçli bir organizasyon tarafından bir Facebook uygulaması aracılığıyla elde edilen verilerin, kullanıcıların fikirlerini ve duygularını manipüle edebilecek şekilde, özellikle de siyasi seçimlerde kullanmak üzere işlenmesi söz konusu.
Cambridge Analytic Skandalı
Veri madenciliği yaparak veri analizleri yapan İngiltere merkezli Cambridge Analytic firması, 2014 yılında 44 adet seçim kampanyası yöneten, sonrasında ise özellikle ABD Başkanlık Seçimleri’nde Donald Trump’ın seçim kampanyasını ve İngiltere’nin AB’den ayrılması sürecinde Brexit kampanyasını yöneten bir firma. Fakat tüm bu kampanyalarda kişisel verileri kullanarak manipülasyon yaptıkları yönünde firma hakkında açılmış birçok dava bulunuyor. Şu anki skandal ise bir Facebook uygulaması üzerinden uygulamayı kullanan kişilerin ve bu kişilerin arkadaşlarının verilerinin toplanmış olması. Bu veriler kullanılarak neler yapıldı? İşte Amerikan Senatosu Facebook’un CEO’suna bunun hesabını sordu.
Zuckerberg İfade Verdi
Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg ortaya çıkan bu skandallarından ardından Amerikan Senatosu’na bir dizi ifade verdi, sorulan soruları yanıtladı. Zuckerberg Facebook ile ilgili ortaya çıkan gelişmeleri kabul ederek kullanıcıların verilerini koruyamadığını ve yetersiz kaldığını kabul etti. Bundan sonraki süreçte ise kullanıcı verilerinin gizliliğini sağlamak adına daha fazla önlem alacaklarını söyleyerek veri sızıntısında ötürü üzgün olduğunu belirtti. Ancak üzgün olmak çözüm değil, zira yine Zuckerberg tüm Facebook kullanıcılarının verilerinin, hatta özel mesajlarının bile tehlike altında olabileceğini kabul ediyor.
Veri Merkezi Taşınıyor
Facebook’un CEO’su üzgün olmaya devam ededursun, Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Yönetmeliği 25 Mayıs’ta yürürlüğe girecek. Bu yönetmelikten mütevellit veri ihlalleri sebebiyle Facebook önemli miktarda bir parayı ceza olarak ödemek zorunda kalabilir. Fakat Facebook İrlanda’da bulunan veri merkezini ABD’ye taşıyarak adeta bir “kurnazlık” peşinde koşuyor.
Şimdi Ne Olacak?
Zuckerberg Amerikan Senatosu karşısında kendini masum göstererek özürler beyan etti fakat kullanıcılarının gizlilik endişelerine yönelik nasıl adımlar atacağı henüz belirsiz. Bundan sonraki süreçte sadece Facebook değil, başta Google olmak üzere diğer internet devleri de kendilerine çeki düzen vererek kullanıcılarının gizliliğini sağlamak zorunda. Ancak madalyonun diğer yüzünde de şu gerçek var: Dijital dünyada kullandığınız bir hizmet ücretsiz ise, ücret bizzat sizsiniz.