Merve Kurtoğlu
Asım Gültekin’in Birden Bine isimli yeni kitabı çıktı. Kelimelerin kökenine dair merakı olanlar, şimdi sayıların kökenine de merak salacak. Evinde 600’den fazla sözlük olan Gültekin, kuşkusuz bu alanda az sayıdaki emektarlardan. Kendisi ile yeni kitabı hakkında konuştuk ve kitabı okuyanların görüşlerine başvurduk.
“Birden Bine” isimli etimoloji çalışmanız “Türkçe’de sayıların kökeni üzerine denemeler” alt başlığıyla İz Yayıncılıktan çıktı. Bu alanda bildiğim kadarıyla pek çalışma yok?
Bu alanda yerli, yabancı hiçbir kitap yok. Birkaç makale var, o makalelerde de Türkçe 20 adet sayının 12 tanesi ile ilgili hiçbir açıklama yapılamıyor zaten. Yapılan açıklamaların bir kısmı da hatalı.
Fikir olarak nasıl ortaya çıktı bu kitap ve neden sayılar üzerine çalışmaya karar verdiniz?
Ben zaten yıllardır kelimelerin izini süren biriyim. Bir kelimeye niçin öyle denildiğini anlamaya çalışmayı bilginin hakikatine ve eşyanın hakikatine giden yolda ilk önemli adım olarak görürüm.
Öncesi olmayan bir alanda çalışmanın kuşkusuz türlü zorlukları vardır. Siz nasıl aştınız bu zorluğu? Hangi kaynaklardan beslendiniz?
Dediğim gibi konu ile ilgili kaynak yok denecek kadar az. Kaynaklar da bu konuyu çözebilmiş değil. Ama evinde sadece 600’den fazla sözlüğü olan biri olarak Türkçe üzerine yazılmış birçok temel ve yan kitaba müracaat ettim, hatta o kitaplardaki kimi yanlışlıkları müşahede ettim. Fakat asıl kaynağım Hüseyin Rahmi Göktaş’ın “Türkçe’nin Ruhu” kitabıyla efkar-ı umumiye sunduğu ‘Kökses Teorisi’dir. O teori olmasa idi sayıları çözmem mümkün olmazdı. 12 yıldır bu teori ile ilgili çalışmalar yapıyor, kelimelere uyguluyorum.
Etimoloji çalışmalarınızın sadece bu kitapla sınırlı olmadığını biliyorum. Yıllardır bu alanla ilgili gayretleriniz var. Dersler veriyorsunuz, MEB ile proje gerçekleştirmeye çalışıyorsunuz. Başka neler yapıyorsunuz bu alanda?
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ‘Sözlük Özgürlüktür’ Projesinin koordinatörüyüm. Üsküdar’da H Yayınlarında ‘DilEvi Etimoloji Topluluğu’ üyeleri ile etimoloji dersleri yapıyorum. Cumartesi günleri Karar Gazetesinde etimolojik yazılar yazıyorum. TRT Radyo 1’de Kelime Ağacı isminde hafta içi her gün 5 dakikalık bir etimoloji programım var.
KİTAP İÇİN NE DEDİLER?
Suavi Kemal Yazgıç: Ufuk açıcı!
Binlerce yıldır sayıyoruz. Yazıdan bile çok önceye dayanıyor saymaya ihtiyaç duymamız. Dolayısıyla kullandığımız her sayıda geçen bin yılların parmak izlerini bulmamız mümkün. Asım Gültekin’in kitabında yapmayı amaçladığı mesai tam da bu yüzden bana bir dedektiflik macerası gibi göründü. Kuşaktan kuşağa öncelikle sesle ve sonra da yazıyla aktarılan kelimeler hakkında yapılan bu temrinleri önemsedim ve ufuk açıcı buldum. Asım Gültekin’in sabırla kelimeleri tekrar tekrar kazması, kimi zaman çıkmaz sokaklara sapsa da her zaman için kıymetlidir. Bu mesaide çıkmaz sokaklar bile üzerinde durulması gereken bir tecrübedir bence.
Birin niçin bir, beşin niçin beş olduğunu düşünmeye başlayınca varolan, ezberletilen ve hatta biraz da konforlu bir zihin alanın dışına çıkmak gerekiyor. Birden Bine, sırf varolan kalıplarla yetinmemesiyle bile alkışlanmaya değer bir çalışma. (Tabii ki burada salavat getiriyorum.)
Hem Asım Gültekin’in hem de başkalarının kelime denen gayya kuyusundan başka nice cevher, mücevher çıkaracağını ümit ediyorum. Birden Bine, bu mesainin bir işaret fişeği aynı zamanda.
Volkan Yahşi: Despotik bilime karşı!
Birden Bine kitabında Asım Gültekin bu iş için kolları sıvamış. Sadece vardığı sonuçlar ile değil, bundan da öte, bu yolda, arayışta olmanın düsturlarını da olabildiğince açmış. Yani hem yürümüş hem de yoldaki durakları işaretlemiş. Katı, despotik bilim diline karşı, ilim yapmaya ilişkin bir tavır geliştirmiş.
Öncelikle, Türkçede sayıların etimolojisi alanındaki eserlerin kıtlığı, ıskalanmış bu membaın keşfini zorlaştırıyor. Bunun da ötesinde zihinleri sarmış, donuk yöntem ve yargılardan sıyrılmak ayrıca zor. Asım Gültekin bu handikabı hayretinin kılavuzluğunda kolayca aşmış görünüyor ve bizi de bu hayrete davet ediyor.