Kulaklarımızdan kalbimize dokunan, bize Allah’ı hatırlatan her güzelliğe: Yazıya, söze, kitaba ve sese büyük teveccüh göstermeliyiz. Sultanahmet Camii Müezzini Hadi Duran, bu hadisten ilham aldığını söylüyor ve yeni çıkan albümü “Kadem”i, güzel ses isteyenlerin ilgisine sunuyor. Biz de kendisine hayırlı olsun dedik ve Kadem’i, çalışmalarını sorduk.
1970 Üsküdar doğumlu olan Hadi Duran, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. İlhan Tok, Yusuf Gebzeli gibi üstatların tedrisinden geçen Duran, halen Sultanahmet Camii Müezzinliği görevine devam ediyor.
Öncelikle albümünüz “Kadem” hayırlı olsun demek istiyoruz. Hazırlık sürecinden, albümde neler olduğundan bahseder misiniz?
Temennileriniz için teşekkür ederim. Ben de derginiz okuyucularına sevgi ve şükranlarımı arz ederim. İki buçuk yıl kadar önce maşukun nefesi isimli filmin ilave çalışması olarak mikrofon karşısına geçtiğimizde artık müstakil bir CD çalışması yapma zamanı geldiğini fark ettik. Teşviklerinden dolayı Erkam Radyo Genel Müdürü Murat Karaman ve Erkam Radyo Teknik Yönetmeni Ahmet Karaduman’a teşekkürü bir borç bilirim. Bundan sonraki aşamada CD’ye okuyacağımız eserler noktasında bir karar vermemiz gerekiyordu. Hayatımda benim için önemli, birçok şahsiyet olmakla birlikte bunlardan birkaçının eserlerini okumaya karar verdik. Hocam İlhan Tok ve rahmetli Yahya Soyyiğit ile Dursun Çakmak hocaların eserleriyle birlikte değerli dostlarım Fatih Koca, Ahmet Hakkı Turabi, Faysal Arpaguş, Hakan Alvan, Enes Ergür’den istifade ederek yola çıktık.
İlahi ve sanat müziği iç içe Kadem’de. Gerçekten, dinlerken büyük keyif aldık; peki sizin özenle, hususen yoğunlaştığınız, hikayesi olan bir eser oldu mu?
Yaklaşık yedi-sekiz yıl önce Sultanahmet Camii’ne bir program için geldiğimde, cami içinde bulunan bir tablo dikkatimi çekmişti. Tabloda Sultan 1. Ahmet Han’ın “Nola tacım gibi başımda götürsem daim...” mısrasıyla başlayan dörtlüğü gözüme takılmıştı. Dudaklarımdan bu dörtlüğün melodileri döküldü ve o anda telefonuma kaydettim. Daha sonra bu kaydı neyzen Faysal Arpaguş kardeşime gönderdim. İki sene öncesine kadar unuttuğum bu kayıt, bir konser sırasında Faysal Hoca tarafından notaya alınmış olarak icra edildi. CD’ye son olarak bu eseri koymaya karar verdik iki tane anonim eserle birlikte.
Çalışmamıza da “Kadem” ismi benim bu naçizane eserimden uyarlandı. Aynı zamanda ilk CD çalışmam olması hasebiyle kademle giriş yapmış olduk. Çalışmamızda klasik tavır esas alındı ve herkese, her duyguya hitap eden bir çalışma yaptığımıza inanıyorum. Rabbim utandırmasın.
Musikiye sevdalı olduğunuzu biliyoruz... Nasıl bir yeri var hayatınızda müziğin, mesela ne/neler ilham oluyor size?
Müzikten kastımız ahenkli, ölçülü ve uyumlu ses kastediliyorsa evet benim için hayatta olmazsa olmazımdır. İcrası ve dinlenmesi meşru olan olan her türe ilgim vardır. Müziği öğrenmemde gayem Kur’an-ı Kerim’i, Ezan-ı Muhammedîyi ve Mevlidi usulüne uygun icrada bana yardımcı olmasıdır. “Kur’an-ı Kerim’i seslerinizle güzelleştiriniz” (Camiüssağir) ve “Allah güzeldir güzeli sever” (Müslim) hadisi şerifleri beni yolda gayrete getiren hedeflerdir. İcra ettiğim ya da dinlediğim müzik beni ulvi alemlere götürmeli, bana bir şeyler katmalı, benden bir şeyler alıp götürmemeli. Kadim geleneğimizin ve kültürümüzün eşsiz mirası ve emaneti olan musikimize sahip çıkmalı, yolundan sapmış, yozlaşmış, hiçbir gayesi ve anlamı olmayan çalışmalara itibar etmemeliyiz. Sahip olduğumuz değerin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. Kendi değerini bilmeyen milletlerin başka milletler gözünde de bir değeri olmaz. Özümüze dönüp milli kimliğimizin bir unsuru olan musikimize sahip çıkmalıyız. Teşekkür ederim sizlere de bu niyetimizi duyurmaya vesile olduğunuz için.
Muhakkak okuyun diyeceğiniz 3 kitap?
“Meşhur Hafız Sami Merhum” / Ali Rıza Sağman, “Mevlid Nasıl Okunur ve Mevlidhanlar” / Ali Rıza Sağman ve “Çöle İnen Nur” / Necip Fazıl Kısakürek aklıma ilk gelen kitaplar.
Hayatınızda “kırılma anı” diyebileceğiniz bir an, dönem oldu mu?
Hayatımda kırılma anı diyebileceğim an Sultanahmet Camii’nde göreve başlamam olabilir.
Elinizde bir mikrofon olsa ve tek cümle hakkınız olsa, tüm dünyaya ne söylemek isterdiniz?
“Ey insanlar lütfen samimi, dürüst ve ahlaklı olun” demek isterdim.