Abdullah Güner
İyi eş ilişkileri mutluluğumuzun en önemli kaynağıyken, eş ilişkisinin kötü olması da mutsuzluğumuzun en önemli kaynağı oluyor. Boşanmaların arttığı, evliliklerin krizde olduğu bir zamanda kiminle evli olduğumuz daha da önem kazanıyor. Bu sebeple “nasıl biriyle evlenirsem mutlu olurum?”, “kime evet demeli, kime hayır demeli?”, “kızımı isteyen delikanlıyı nasıl tanırım?” gibi soruların cevabının peşine düşen Psikiyatri Uzmanı Medaim Yanık, Türk halkının pratik evlilik uygulamalarını gözeterek bilimsel bilgiler ışığında hazırladığı Dest-i İzdivaç kitabı ile gençlere ve ailelere evlilik sürecinde rehberlik ediyor. Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Medaim Yanık ile Dest-i İzdivaç kitabı üzerine konuştuk.
Kitabınızın en önemli sorusuyla başlayalım: Kim kiminle evlenirse mutlu olur? Mutlu evliliğin sırrı nedir?
“Kim kiminle evlenirse mutlu olur?” sorusunun “mutlak cevabını” hiç kimse bilemez. Çünkü iki ayrı kişinin her yönüyle analizi, iki kişi ve çevresi arasındaki dinamik etkileşimin her türlü olasılığının ve yıllar içindeki değişen şartların etkilerinin hep beraber hesaba katılması gerekir. Bu matematiksel olarak imkânsız.
Ama doğru eş seçimi veya iyi eşleşme ile ilgili güvenilir şeyler söyleyebiliriz. Aynen sağlıklı yaşam veya hijyen kuralları ile ilgili nasıl güvenilir birtakım bilgilere sahipsek, aynı şey doğru eş seçimi veya eş adayını tanıma konusunda yapılabilir. Yani mutlak bilgiyi bulamazsak da daha iyi bir hale gelip, büyük hatalara düşmeksizin, daha iyi kararlar verebilir hale gelebiliriz. Benim kitabımda yapmaya çalıştığım şey tam da bu. Sonuçta hedef “Anasının benim için doğurduğu özel kişiyi bulmak” değil, bize uyan profilde birini bulmaktır. O kişinin özel olması da ilişkinin içinde olacaktır.
Türkiye’de görücü usulüyle evliliklerin neredeyse tamamen ortadan kalktığını söylüyorsunuz. Daha çok tanıştırılma usulüyle evlilikler yapılıyor. Tanıştırılma sürecinde iyi bir evlilik nasıl gerçekleşir?
Türkiye’de 1990’lı yıllardan sonra doğanlar için görücü usul ile evlenme oranı yüzde 1 civarında. Çünkü görücü usul demek, evlilik kararını anne ve babanın aldığı, size de kapının önünde başınızı sallamanın düştüğü hâl demektir. Böyle bir durum da artık yaşanmıyor.
Evliliklerimizin yarısı “tanışma”, diğer yarısı “tanıştırılma” şeklinde oluyor. Tanışmada iki insanın ilk etkileşimi okulda, iş yerinde, arkadaş ortamında kendiliğinden oluyor. İki kişi başlangıçta evlilik görüşmesi amaçlı bir araya gelmiyorlar. İlişki zamanla evliliğe dönüyor veya dönmüyor.
Tanıştırılmanın ana özelliği ise, iki kişi konuşmaya eş adayı ile tanışacağı bilgisi ile gelmesidir. Tanıştırılma; aile tarafından, arkadaşlar tarafından veya çöpçatan siteleri üzerinden olabilir. Hiçbir yöntem mutlak iyi veya kötü olarak kabul edilemez. Her birinin güçlü ve zayıf tarafları var.
Tanıştırılma usulü ile ilgili süreçlerin nasıl yürütülebileceği ile ilgili rehber metinlerin, algoritmaların, güvenilir tavsiyelerin geliştirilmesi gerekiyor. Kitabımda bunları yapmaya çalıştım.
Son dönemde İslami evlilik siteleri veya sosyal medya aracılığıyla evliliklerin yapıldığına şahit oluyoruz. Bu yolla evlilik yaparken nelere dikkat etmek gerekiyor? Bunun sakıncalı yönleri nelerdir?
Önemli olan uygun bir eş bulmaktır. Eş bulma yöntemlerinin kendine göre avantaj ve dezavantajları var. Çöpçatan sitesi bu yöntemler içinden en riskli olanı. Anne-babalar ve evli kişiler evlendirme süreçlerindeki sorumluluklarını yeterince yapmayınca bu işi ticari amaçlı çöpçatan siteleri yapmaya başladı. Ben bu yolun da açık olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü eş bulmak o kadar da kolay bir iş değil. Sorun çöpçatan sitelerinin eşleştirme algoritmalarının basit olması, yeterli doğru eşleştirme gücüne sahip olmamaları. Ayrıca hâlâ siteye girilen kimlik profili bilgilerinin güvenirliği ile ilgili sorunlar var. Bu sorunların çözüldüğü bir tarz modern dönemin şartları içinde bir boşluğu doldurabilir.
Günümüzde gençler evlenecekleri eş adaylarını bulmakta zorlanıyorlar. Gençlere evlilik süreciyle ilgili hangi yolları tercih etmelerini önerirsiniz? En doğru eş seçimi nasıl yapılabilir?
Benim önerim hem tanışmaya hem tanıştırılma modeline açık olmaları. Kişinin duygusal bir yakınlık geliştirerek eşini bulması hoş bir şey. Aynı şekilde tanıştırıldığı bir kişiyle bir görüşme süreci yaşayarak evlenmesi de hoş bir şey. Unutmamak gerekir ki aşk ilk görüşte oluşabileceği gibi tanışma sürecinde de beraber yaşama sürecinde de oluşabilir.
Ben tanıştırılma sürecinin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Anne ve babaların çocuklarının eş bulma sürecine de eşlik ve rehberlik etme sorumluluğunda olduğunu düşünüyorum. “Bu zamanda çocuğa kız bakılır mı?” demenin boş laf olduğu kanaatindeyim. En hafif şekliyle bunu diyen anneye beceriksiz olduğunu söylerim.
Anne-babalar ve evli kişiler evlendirme süreçlerindeki sorumluluklarını yeterince yapmayınca bu işi ticari amaçlı çöpçatan siteleri yapmaya başladı. Ben bu yolun da açık olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü eş bulmak o kadar da kolay bir iş değil.
Evlenilecek adayda aranması gereken en temel özellikler neler olmalı? Bireyler ve aileler, eş adayını nasıl tanımalı, onda nelere dikkat etmeli?
Benim kitabımda geniş bir şekilde anlattığım yöntemim “beş unsur dört kriter yaklaşımı.” Beş unsur; fiziksel değerlendirme, çoklu zeka değerlendirmesi, kişilik analizi, sosyal kimlik ve evlilik felsefesi” şeklinde. Dört kriter ise; denklik, benzerlik, farkındalık ile kötü-riskli-zor kişinin ayırt edilmesi şeklinde. Önerim şu: Kişi kendisini ve eş adayını beş unsur ile analiz ettikten sonra, birbirlerine uygunluk düzeylerini anlamak için de dört kriteri kullanması. Kitabımda bu işin nasıl yapılacağını adım adım anlattım. Kafasında bir eş adayı olan kişi, kitabımı bir rehber gibi kullanarak hem kendisini, hem eş adayını hem de birbirlerine ne kadar uygun oldukları ile ilgili bir düzeyde bir kanaate ulaşabilir. Kitabın son kısmında işaretlemelerin yapılacağı son derece pratik amaçlı oluşturulmuş bir bölüm var. Nitekim kitabımı bu şekilde kullanan kişilerin olduğunu biliyorum.
Eş seçiminde doğru eşi bulduğumuzdan nasıl emin olabiliriz? Eş seçmek mi daha önemlidir yoksa evlilik ilişkisini sürdürebilmek mi?
Evlenene kadar “doğru profilde eş bulmak” ve “eş adayını tanımak” daha önemli. Evlendikten sonra da evliliği sürdürme becerileri daha önem kazanır. Kiminle evlenirsek evlenelim birtakım sorunların çıkması kaçınılmaz. İlla seçim yapılacaksa, “evliliği sürdürme becerilerinin” daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Televizyondaki izdivaç programlarının Türkiye’deki evliliğin kodlarıyla oynadığına şahit oluyoruz. Evlenecek gençlere ve ailelere bu programların ne gibi zararları oluyor?
Televizyondaki izdivaç programlarının en büyük sorunu, belirli bir insan tipi veya grubunu ön plana çıkarması. Bu tür insanlar toplumun yüzde 5’ini geçmezken, yüzde 95’in başka bir şekilde davrandığı halde, eş bulma süreçleri onlarınki gibi diye bir yanılgı üretiyor. Çok şükür ki, toplumun büyük çoğunluğunda işler o düzeyde patolojik ve sevimsiz yürümüyor. Toplumun büyük kısmı çok daha makul ve evlilik süreçlerini nitelikli yürütüyor.
Türkiye’de yapılan evliliklerde ne gibi bir değişim-dönüşüm yaşandığını söyleyebilirsiniz? Günümüzde boşanmalarının artmasının sebeplerinden biri de evlilik sürecinin iyi işlemiyor oluşu mu?
Bütün dünyada aile yapıları ve eş ilişkileri dönüşüyor. Bizim toplumumuz da dönüşüyor. Fakat boşanma oranlarımızda dramatik bir değişim yok. Ilımlı bir artış trendi var. Aile yapımız halen iyi durumda. Yalnız aileyi desteklememiz lazım. Gerçekçi, rasyonel olan, etkili olup olmadığı denetlenen siyasetlere ihtiyacımız var. Ailenin ekonomik, sosyal politikalar açısından desteklenmesi gerekiyor. Yapılması gereken şeylerden biri de, eş ilişkileri için güvenilir, kültürel uyumlu, etkili yöntemlerle eşlerin “evlilik ilişkileri ile ilgili bilgi ve becerilerini arttıracak” programları devreye sokmak. Benim yapmaya çalıştığım da bu. Yakın zamanda evlilikleri güçlendirme amaçlı tüm gün sürecek bir eğitim programı başlatacağım. Eşlerin beraber katılacağı bu programda, yedi alanda eşlerin bilgi ve becerilerini artırmaya çalışacağız. Bunlar; eşlerin birbirlerine bakışlarını olumlu kılma, farklılıklarının farkına varıp kabul etme ve yönetme, anlaşmazlıkları kavgaya dönüştürmeden idare etme, küsmeme, cinselliklerini devam ettirme, ortak yaşam sorunları için uzlaşılmış yöntemler bulma ve arkadaşlıklarını artırma alanlarında olacak.