28.02.2017 22:09

Röportaj

3966

Ömer Faruk Özbil

“Gençlere tavsiyem, Necip Fazıl’ın çalışma tarzını taklit etmek yerine, eksiksiz tüm eserlerini okuyarak, anlayarak, imkân varsa satın alarak, yoksa kütüphanelerde sabırla, azimle tüm eserlerini okuyarak, ulvi dava’nın samimi birer bağlıları olmalarıdır.” Necip Fazıl Kısakürek’in talebeliğini yapmış, yazar ve şair Mustafa Yazgan ile Necip Fazıl’ı ve ”hayali kurulan” gençliği konuştuk...

Gençliğinizden bugüne baktığınızda, size göre ideal gençlik yetişiyor mu?

Zaman da yaratılmıştır. Yaratılan her varlık gibi devamlı bir tekâmül seyrindedir. Benim gençlik yıllarımdan (1955-2017) bugünlere doğru geldikçe, gençliğin maddi hayatta hızla artan imkânlara karşılık, manevi değerlerden benzer duraklamalar, yer yer gerilemeler yaşadığına şahit oluyoruz. Teknoloji, artan ve genişleyen ürünlerle, eski ve yeni kuşakları manyetik alanına çekerken, bu çekim gücünün şiddetine direnen, bedeni, nefsi ve ruhu ile gerçek mutluluğun fizik ve metafizik âlemlerin birlikte yaşam savaşında olduğunu keşfeden şuurlu, dinamik, aktif, daha cesur, atılgan, iman ve ahlak sahibi bir gençlikle birlikte olduğunu görüyorum. Bu gençlere selam olsun!

Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in hayalini kurduğu ve tohumunu attığı gençlik çiçek açtı mı peki?

Necip Fazıl’ın hayalini kurduğu ve diğer önder alimlerle, fikir-düşünce ve hamle birliği içinde tohumunu attığı gençlik hiç şüpheniz olmasın, Anadolu ve ümmet coğrafyalarında çiçek açmaya devam ediyor.

Şimdiki gençlik, kalite sınıflanmasına göre:

a) Yaşaması gereken ”ulvi hayattan” gafil, ama dostça, sevgi ile ciddi bilgilerle aydınlatıldığı zaman, hemen koşup gelecek bir safiyet içindeki ”lay lay lom gençliği.”

b) Yaşadığı hayatı düşünüp yorumlamaya çalışırken, keskin materyalizm ile ”yüce maneviyat” arasında gidip-gelirken, maddi ve manevi iffetini koruyan, iyiliğe, güzelliğe, doğruluğa hayran ama katılamayan ”çekingen gençlik.”

c) Soylu bir genetik ve DNA taşıyan, ruhu nefsine hâkim olan, aile soyağacı; iman-ibadet-ahlak (… ve cihad) erdemleri ile süslü, edepli, görgülü, nazik bir aile ortamında yetişen, çalışkan, fedakar, akıllı ve ciddi ”İslam gençliği.”

Bu gençliği çok seviyorum. Onlara hayranım. Ülkemiz, bu gençliğin omuzlarında yükselecek inşallah…

Merhum üstad Necip Fazıl’ın özlediği, beklediği, gözlediği Türkiye, bugün O’nun güzide bağlılarının devlet, hükümet, yönetim ve temsil makamlarından maddi ve manevi icraatları ile ”Yükselen Türkiye” yolunda ilerliyor. 

Üstadın mücadelesi nasıldı? Dilinden düşürmediği ”dava” onun için neyi temsil ediyordu?

Üstad tek kelime ile İslam’ın ferd ve cemiyet planında insanlığın barış, mutluluk, medeniyet içinde yaşamasının mücadelesinde idi. Dava olarak sunduğu kavram, Allah ve Resulü’nün ezeli ve ebedi davası olan “İslam” idi. Türkiye’nin, ümmet-i İslam’ın ve tüm beşeriyetin mutlak eriş, oluş, kurtuluş ve yükseliş reçetesi. İlahi şifa... 

Üstada olan bağınızdan ve talebeliğinizden yola çıkarak, Necip Fazıl’ın çalışma tarzı nasıldı, bu çalışma stilini gençlere tavsiye eder misiniz?

Her insanın bilgi öğrenmek ve öğretmek yeteneği (bana göre) zekâ, hafıza ve akıl seviyesi ile ilgilidir. Üstadın IQ’ su çok yüksek derecelerde idi. İdrak, şuur, kavrama şiddeti gıpta edilecek kadar mükemmeldi. Çok titiz disiplinli, azimli, kararlı, bir çalışma stiline sahipti. Erken kalkar, trenle Haydarpaşa’ya sonra vapurla Eminönü’ne yahut Karaköy’e gelirken, dizinin üstünde Kur’an harfleri ile yazısını yazardı, gazeteden gelip yazısını alırdı. Bürosunda yazmakta olduğu eserleri ile meşgul olurdu. Bıkmak nedir? Ben şahit olmadım. Çok sabırlı idi. Bir baba şefkati ile dolu idi. Ancak ahmaklığa, aptallığa, salaklığa karşı çok hiddetli idi.

Gençlere tavsiyem, onun çalışma tarzını taklit etmek yerine, eksiksiz tüm eserlerini okuyarak, anlayarak, imkan varsa satın alarak, yoksa kütüphanelerde sabırla, azimle tüm eserlerini okuyarak, ulvi dava’nın samimi birer bağlıları olmalarıdır. 

İzlenmesi gerekenler filmler:

Ömer Muhtar

Esaretin Bedeli

Thepassion of Crist (İsa’nın Çilesi)

Mutlaka okunması gerekenler kitaplar:

Safahat (Mehmet Akif Ersoy)

Çile (Necip Fazıl)

Tarih Boyunca Tahrif Hareketler (Kadir Mısıroğlu)

Filistin