Kızılay son dönemde çok ciddi bir değişim geçirdi. Hantal bir devlet kurumu görüntüsünden çıkarak aktif bir STK haline geldi. Tüm mazlum coğrafyalara Türkiye’nin dost elini ulaştırmakla kalmıyor artık, eğitim ve gençlik gibi alanlarda da varlığını gösteriyor. Özellikle Suriyeli kardeşlerimizin ülkemizde rahat edebilmeleri için çok önemli bir boşluğu dolduruyor. Gurur duyduğumuz tüm bu faaliyetlerin arkasında olan kişiyle, Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık ile, ”Yeni Türkiye’nin Yeni Kızılay’ını” ve gönüllülüğü konuştuk.
Kızılay’ı son zamanlarda ilgi ve gururla takip ediyoruz. Şu an sınırlarımız içinde ve dışında temel olarak neler yapılıyor, anlatabilir misiniz?
Öncelikle bizlere Kızılay’ımızı gençlere de anlatma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Bu soru çok kapsamlı bir soru ama ben özetleyerek cevaplamaya çalışacağım. Yurt içinde bizim yaklaşık 700 şubemiz var. Bu şubelerimiz her gün kendi bölgesinde kapısını çalan tüm ihtiyaç sahiplerinin derdine derman olmaya çalışır. Bugünlerde de kar kış nedeniyle yolda kalanlara yardımdan tutun da evsiz, sokakta kalanlara kadar kimseyi aç ve açıkta bırakmamaya çalışıyoruz.Yurt içinde aşevlerimizde her gün on binlerce kişiye yemek çıkarıyoruz. Öğrenci yurtlarımızda binlerce kardeşimizi misafir ediyoruz. Kentlerimizdeki başta Suriyeli olmak üzere yabancı misafirlerimize milletimizin yardım elini uzatmaya gayret ediyoruz.
Yurt içindeki faaliyetlerimizin önemli bir bölümünü kan hizmetleri oluşturuyor. Hastanelerde hiç kimsenin kan eksikliği nedeniyle mağduriyet yaşamaması için çalışıyoruz. Kemik iliği bankamıza donör kayıtlarını sürdürüyoruz. Bir yandan da kandan elde edilen ilaçların ülkemizde üretilmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Kendinden Kısarak Suriyelilerle Paylaşıyorlar
Yurt dışında ise çalışmalarımızın ağırlıklı bölümünü Suriye ve Irak oluşturuyor bugünlerde. Suriye’deki savaş ve savaşın ortaya çıkardığı insani acı Türk milletinin malumu. Bu acıyı dindirmek, en azından azaltmak için de övünerek söylemeliyim ki Türk milleti elinden geleni yapıyor. 6 yıldır yemeğinden, çocuğunun ihtiyacından kesip Suriyeli kardeşlerine veriyor. Buna da Kızılay’ı vesile kılıyor ki bu bizim en büyük gurur kaynağımız. Irak’ta da bitmeyen bir acı var maalesef. DAEŞ’in Irak’a girmesiyle artan acılarla da mücadele ediyoruz. Musul operasyonuyla paralel çalışmalarımız Irak’ta devam ediyor. Türkmen kardeşlerimizi özellikle yalnız bırakmamaya çalışıyoruz. Başta Somali olmak üzere Afrika’daki, Uzak Asya’daki, Balkanlardaki çalışmalarımız da tüm hızıyla devam ediyor bir yandan.
Göreve geldiğiniz zaman içe dönük seferberlik ilan ettiğinizi söylerek, “Sahada daha paydaş, daha ortak iş yapan, STK’larla daha barışık, toplumsal kesimlerle daha diyalog halinde, devletiyle eş güdümü arttırmış bir Kızılay göreceğiz” demiştiniz. Bu ifadenizden, zihinlerdeki hantal devlet kurumu Kızılay’ı değiştirip, aktif bir STK haline getirmeyi hedeflediğinizi anlıyorum ben. Bunu gerçekleştirdiğinizi de görüyorum. Nasıl mümkün oldu?
Aslında “gerçekleştirdiğinizi görüyorum” diyerek bize iltifat ediyorsunuz. Biz ise kendimizi daha objektif değerlendirdiğimizde gerçekleştirme yönünde önemli bir yol aldığımızı görüyoruz fakat daha gidecek yolumuz olduğunun da farkındayız.
Kendi Yardım Kuruluşlarından Önce Kızılay Orada
Kızılay her ne kadar devletle doğrudan çalışan bir kurum olsa da 148 yıllık geçmişiyle aslında Türkiye’de sivil toplumun da önemli kurumlarından biri. Zira bilindiğinin aksine Kızılay devlet yapılanmasının, hiyerarşisinin içinde bir kurum değildir. Devletten ödenek almadan, tüm çalışmalarını bağışlarla oluşturduğu bütçelerle yürütür. Bunun için de soruda da söylediğiniz gibi tüm paydaşlarla sağlıklı ilişkiler kurmak, geliştirmek daha çok da bizlerden yardım bekleyen mağdur ve mazlumların hakkıdır. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Kimseye büyüklenecek halimiz yok. Derdimiz aynı. Madem ki bir derde derman olmaya çalışıyoruz, el ele verirsek daha çok gözyaşını dindirebiliriz. Devletimizle çekişmeyi zaten düşünmeyiz. Tüzüğümüzde de yer alan ifadesiyle “insani çalışmalarında devletimize yardımcı olmak” için çalışan bir kurumuz.
O zaman şöyle soralım: Yeni Türkiye’nin Yeni Kızılay’ının misyonu nedir?
Kızılay’ımızın tarihi misyonuyla Yeni Türkiye’nin misyonu ne mutlu ki örtüşmüş durumda. Kızılay 148 yıldır dil, din, mezhep, ırk vs. ayrımı yapmadan dünyanın neresinde olursa olsun insani acıları dindirmeye çalışıyor. Elbette ki gönül coğrafyamız bizim için ayrı bir önem taşıyor. Balkanlar, Afrika, Ortadoğu, Asya bizim hem gönül coğrafyamız hem Kızılay olarak etki alanımız. Özellikle dünyanın bu bölgelerinde kimin ayağına bir taş değse yönünü Türkiye’ye dönüyor. Biliyor ki Yeni Türkiye onları yalnız bırakmayacak ve Yeni Türkiye’nin Kızılay’ı onların yaralarını sarmak için belki de onların kendi yardım kuruluşlarından bile önce koşup gelecek.
Devlet Memuru Değiliz
Biz gönüllü olmayı, kendimizden geçip başkasında dirilmek olarak anlıyoruz. Bizi ebedi gençliğe götürecek bir derdin peşinden gitmek olarak yorumluyoruz. Kızılay da aslında kurumsallaşmış büyük bir gönüllük organizasyonu. Biz genç arkadaşlarımıza gönüllüğün önemini her fırsatta anlatıyoruz. Sizin kelime dünyanızda gönüllülük neye tekabül ediyor?
Gönüllülük benim nezdimde sadece Allah’ın rızasını bekleyerek, bilgisini, zamanını, maddi imkanlarını, bir becerisini vs. kullanarak bir kardeşinin yardımına koşmak anlamına geliyor. Buradaki temel mesele yapılan bu yardım karşılığında hiçbir menfaat beklememekte yatıyor. Kızılay olarak da bizim felsefemiz bunun üzerine şekilleniyor.
Biz Kızılay yöneticileri yine sanılanın aksine birer devlet memuru değiliz. Ya da bu vazifeleri belirli bir ücret karşılığı yapan kimseler değiliz. Kızılay Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu, tüm il ve ilçelerdeki 700 şubemizin yöneticileri hiçbir isim altında hiçbir ücret almadan yaparız vazifelerimizi. Birçok derneğin ve vakfın aksine bizlerde huzur hakkı, toplantı ücreti vs. gibi bir ücretlendirme de yoktur. Eğer kabul edilirse sadece Allah’ın rızası için yaparız bu görevleri.
İdlip’e İki Hastane Yapıyoruz
Ben bu göreve geldikten sonra yaptığım ilk konuşmada da Allah’ıma bunun için hamd ettiğimizi söylemiştim. Bir kez daha bana bu görevi nasip eden Allah’ıma iyiliğe vesile kıldığı için hamd olsun. Gençler de gönüllülük yaptıkları tüm işlerde bir menfaat beklemek söyle dursun, onlara o imkan verildiği için Allah’a hamd eden bir bilinçle hareket etmeliler. Onları dünyanın dertleriyle dertlenmeyen gençlerden ayıran gönüllü yaptıkları işlerdir.
Kızılay Suriye’de neler yapıyor şu anda? Son durum nedir?
Suriyeli kardeşlerimize yönelik yaptığımız çalışmaları aslında üç başlık altında toplamak yapılan işin anlaşılması açısından daha iyi olabilir. Birincisi evlerini, vatanlarını bırakarak Türkiye’ye sığınmış olan kardeşlerimizden kamplarda kalanlara yönelik çalışmalarımız. Sayıları 250 bini bulan bu kardeşlerimizin her türlü ihtiyaçlarını devletimizin ilgili birimleriyle karşılıyoruz. İkincisi 81 ile yayılmış kardeşlerimiz. Bunlara da 700’e yakın şubemiz aracılığıyla her türlü desteği sürdürüyoruz. İllerde toplum merkezleri kuruyoruz. Bu kardeşlerimize, özellikle de kadın ve çocuklara savaş travmasını atlatmaları, meslek edinmeleri, eğitimlerini sürdürmeleri noktasında destek sağlıyoruz. Bir de Suriye’de kalan kardeşlerimiz var. Son olarak Halep’te yaşananlar tüm dünyanın malumu. Halep’teki insanların tahliyelerine eşlik edip, İdlip’te güvenli bölgelere yerleşmelerini sağladık. Şimdi onlara çadır kent kuruyoruz. Giyecek, yiyecek, barınma gibi her türlü ihtiyaçlarını AFAD, İHH, Hüdayi Vakfı vb. kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak çözüyoruz. Suriye içine ayrıca çeşitli sınır kapılarından uluslararası gözlemcilerin eşliğinde sürekli yardım malzemesi gönderiyoruz. Ayrıca İdlip bölgesinde iki hastane kurmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Herkesin Kızılay’da Yapabileceği Bir İş Var
Okurlarımız sizinle gönüllü olarak neler yapabilir?
Yukarıda da bahsettiğim gibi Kızılay en başından bir gönüllü organizasyondur. Gönüllü olarak aramıza katılacak olan gençler, hatta sadece gençler de değil, bu dergiyi okuyan tüm kesimlere seslenmek isterim; fikrini, emeğini, zamanını, becerisini bize ayırabilecek olan herkesin Kızılay’da yapacak bir işi var. Afet çalışmalarımızda, sosyal hizmet çalışmalarımızda, yaşlı konukevlerindeki çalışmalarımızda bize eşsiz katkılar sunabilirler. Kan bağışı organizasyonunda onlara ayrıca büyük ihtiyacımız var. Biz kendimizi bu ülkenin yardım eli olarak tanımlarız çoğu zaman. Daha fazla insana yardım etmenin yolu daha fazla “elin” bir araya gelmesi. Herkesi Kızılay ile temas kurmaya davet ediyorum.