Yeni Endüstri Devrimi hızla yaklaşıyor ve Endüstri 4.0 çağında yepyeni teknolojiler ortaya çıkacak. Endüstri 2.0 devrimini başlatan Henry Ford’un dediği gibi: “İnsanlara ne istediklerini sorsaydım, daha hızlı giden at üretirdim.”
Bundan 500 yıl öncesini hayal edin. Orta Çağ’da, 1500’lü yıllardasınız. Osmanlı’nın en ihtişamlı dönemleri, Avrupa’nın ise en karanlık çağı. Hindistan’ı ve Avustralya’yı bulmak umuduyla engin denizlere yelken açan kaptanların ne GPS uyduları, ne akıllı telefonları, ne de internetleri vardı. İstanbul’dan yola çıkan bir kafilenin Amasya’ya kadar gitmesi tam 30 gün sürüyordu ve günlükler tabletlere değil kağıtlara yazılıyordu.
Eğer böyle bir hayatı yaşıyorken bir anda 2000’li yıllara ışınlansaydınız, muhtemelen büyük bir şok geçirerek hayatınızı kaybederdiniz. Zira yaşam tarzımız kısacık bir sürede o kadar çok değişti ki, böyle bir durumda tepemizde uçuşan dev metal yığınlarından kendi kendine konuşan insanlara, yollarda vızır vızır geçen arabalardan gecenin karanlığını unutmuş şehirlere kadar insanoğlu çok hızlı yol kat etti. Bugün bile dünyanın ufak bir bölgesinden dev şehirlere ilk defa seyahat eden biri şaşkınlıktan küçük dilini yutar hâle gelirken, 500 yıl önceki bir insanın bugünü görmesi durumunda yaşayacaı şoku hesap etmek zor değil.
Fakat 1000 yılında yaşayan birisini 500 yıl ileriye ışınlasanız aynı etki oluşmayacaktır. Zira geçen süre aynı olmasına rağmen insanlığın gelişimi aynı hızla ilerlememişti. Dolayısıyla böyle bir durumda yeni şartlara adapte olmak oldukça kolay olacaktı.
Şüphesiz ki insanlığın son birkaç yüzyıldaki hızlı gelişmesi buhar gücünün keşfiyle başlıyor. Uzakdoğu medeniyetlerinin yüzyıllar boyunca sağladığı ilerleme Müslümanlar aracılığıyla Avrupa’ya taşınmış, karanlık dönemlerinin sonuna gelen Avrupa toplumları yeni keşfettikleri dünyalar ve kaynaklardan sağladıkları sömürgelerle güçlerini artırarak hızlı bir şekilde mevcut birikimleri üst düzeylere taşımışlardı.
Buhar gücünün keşfedilmesiyle başlayan bu endüstrileşme süreci farklı alanlarda kilometre taşı diyebileceğimiz dünyayı değiştiren yenilikler baz alınarak tarihsel bir akışa bürünmüştür. Endüstri 1.0, Endüstri 2.0, Endüstri 3.0 ve Endüstri 4.0 devrimleri bu akışın mihenk taşlarını oluşturuyor.
Endüstri 1.0, 2.0 ve 3.0
Tarih boyunca yaşanan bu dört büyük endüstriyel devrimden ilki su ve buhar gücünün etkili bir şekilde kullanılmasını sağlayan yöntemlerin geliştirilmesidir. Bu sayede özellikle ulaşım alanında çok büyük atılımlar olmuş, buhar gücü kullanarak mesafeler kısalmıştır. İkinci endüstriyel devrim ise Henry Ford tarafından uygulamaya koyulan üretim bandı tasarımıdır. Bu sistemle birlikte elektrik seri üretimde kullanılmaya başlanmış, üretimden alınan verim artırılmış ve seri üretim çağı başlamıştır. İnsanların hafta içi 5 gün mesai yapması da bu devrimle birlikte verimi artırmak için uygulanan bir yöntem olmuş ve dünya çapında kabul görmüştür.
Üçüncü endüstriyel devrim ise bilgi çağının kapılarını aralayan üretimde mekanik teknolojilerin yerini dijital teknolojinin almasıyla başlamıştır. Böylece bilgisayarlar hem sanayi alanında hem de tüketici alanında yaygınlaşarak programlanabilir sistemler kullanılmaya başlanmıştır. Hâlen Endüstri 3.0 çağında yaşamaktayız ve bu çağın da sonu hızla geliyor.
Yeni Endüstri Devrimi: Endüstri 4.0
Temel olarak bilişim teknolojileri ile endüstriyi bir araya getirmeyi hedefleyen yeni endüstri devrimi Almanya’da 2011 yılında ilk kez ortaya atılmıştır. Bir sonraki yıl ise Alman Federal Hükümeti’ne 4. Sanayi Devrimi öneri dosyası sunularak çalışmalar hız kazanmıştır. Günümüzde Endüstri 4.0 stratejisinin nasıl geliştirileceği henüz belirlenmemiş olduğu hâlde hem teknoloji alanında hem de sanayi alanında faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar bu kaçınılmaz değişimin farkında ve gelecek planlarını yaparken Endüstri 4.0 stratejisini planlarına dahil ediyorlar.
Endüstri 4.0’ın ana hedefi düşük maliyetli, az yer kaplayan, az enerji harcayan ancak yüksek güvenilirlikte ve kararlı çalışan donanımlar üretmek, bu donanımları çalıştıracak en verimli yazılım sistemlerini ortaya koymaktır. Bu sayede maliyetler düşecek, üretim için ihtiyaç duyulan enerji azalacak ve üretim miktarı en yüksek kaliteyle birlikte artacaktır.
Endüstri 4.0’ın ikinci hedefi ise Internet of Things yani Nesnelerin İnterneti kavramı. Yeryüzündeki tüm cihazların birbirleriyle bilgi ve veri alışverişinde bulunduğu, her türlü alanda kullanım için entegre edilebilen sistemler Endüstri 4.0’ın en yaygınlaştığı alan olacak gibi görünüyor. Zira daha şimdiden evlerde kullanılmaya başlanan IoT sistemleri endüstri alanında kullanıldığı takdirde elde edilecek verim çok yüksek. Örneğin tüm akıllı araçların yollarda birbirleriyle haberleştiğini, iletişimde kalarak güvenli bir otonom yolculuk imkânı sağladığını göz önüne alırsak, bu durumda trafiğin en yüksek verimle akışının sağlanması ve trafik kazalarının engellenmesi insanlar için inanılmaz faydalar sağlayacaktır. (IoT hakkında Genç Dergisi’nin Aralık 2015 sayısında bulunan Nesnelerin İnterneti: IoT başlıklı yazıyı inceleyebilirsiniz.)
Yeni Endüstri Devrimi hızla yaklaşıyor ve Endüstri 4.0 çağında yepyeni teknolojiler ortaya çıkacak. Kimi meslekler yerini dijital sistemlere bırakırken farklı alanlarda yeni meslek grupları doğacak. Bu süreçte kazanan elbette insanlığın hayatını kolaylaştıran, insanların ihtiyaçlarını herkesten önce fark eden ve mevcut birikimi ileri taşıyanlar olacak. Endüstri 2.0 devrimini başlatan Henry Ford’un dediği gibi: “İnsanlara ne istediklerini sorsaydım, daha hızlı giden at üretirdim.”