29.10.2016 00:45

Röportaj

3898

Ömer Faruk Özbil

Şu anda 1100 aktif öğrencisi ve 34 farklı kursu ile hizmet veren Üsküdar Gençlik Merkezi sıradan gençlik merkezi çizgisinin dışına çıkıp birçok projeye imza atmış durumda. Mesela bünyesindeki müzik kurslarında eğitim görmüş öğrencilerden oluşan koro ile ansızın Üsküdar sahilde konser verebiliyorlar. Ve bunu asla maddi kazanç için değil; Afrika’da ihtiyaç sahibi yerlere su kuyusu açtırmak için yapıyorlar. Böylesine dertli bir kuruluş olan Üsküdar Gençlik Merkezi’ni, projelerini ve çalışmalarını, Üsküdar Belediyesi Gençlik Ve Spor Hizmetleri Müdürü Yakup Öksüz ile konuştuk.

Üsküdar Gençlik Merkezi, gençler için önemli merkezlerden biri haline geldi. Bunun oluşmasından ve gençlik merkezinde ne tür çalışmalar olduğundan bahsedebilir misiniz?

Üsküdar Gençlik Merkezimiz sizin de zikrettiğiniz gibi çevre ilçeler ve İstanbul için önemli bir merkez haline geldi. Merkezimiz hem dil kurslarında, hem hobi anlamında; gençlerimizin cazip olarak kullandıkları, kendilerinin diyebileceğimiz bir yer durumunda. Gençlerimiz burada kendilerini tanıma, bilme, inandıkları değerler çerçevesinde yaşama ve yaşatma anlamında güzel bir ortam bulmuş oluyorlar. Gençlere çerçeve çizmektense kendi ihtiyaçlarını ifade etmeleri ve daha çok onların taleplerine kulak vererek, ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Gitmek istedikleri ama maddi imkânsızlıklardan dolayı gidemedikleri sanatsal ve sosyal faaliyetler konusunda ücretsiz ulaşım imkânı sağlıyoruz. Ayrıca modern sanatlarla birlikte geleneksel çalışmalarımızı da yaşatmak adına kurslarımız mevcut. Bu sayede geleneksel sanatlarımızın da yaşaması için adımlar atmış oluyoruz. Bizim derdimiz onlara mihmandarlık yapmak, bizi abi gibi görmelerini sağlamak. Evlerinden ve okullarından sonra üçüncü adres olarak burayı görmelerini istiyoruz. Hamdolsun bunu da başarmış durumdayız. Bu sene gençlik merkezimize 2300 başvuru aldık, şu anda 1100 kursiyerimize çeşitli alanlarda kurs veriyoruz. Öğrencilerden isteğimiz hem ders çalışma anlamında hem ülkeye fayda anlamında kendilerini yetiştirmeleri. Bu gibi kurumların da onlara destek vermeleri gerekiyor çünkü burası devletin soğuk yüzünden ziyade sosyal devlet anlayışının yansıtıldığı yerler olmalı. Gençlerin kendilerini rahat ifade edebilecekleri, kendi istek ve ihtiyaçlarına göre dizayn edilen bir merkez olmaya çalıştık ki hamdolsun bunu da başardık; gelen tepkilerden bunu anlıyoruz.

Temel gayeniz, gençlerle birlikte oluşturmak istediğiniz profil nedir? Mesela İrfan Okulu projeniz; bir gençlik profili oluşturma gayesi diyebilir miyiz?

Bizim gayemiz gençleri iyilerle ve iyilikle arkadaş ettirmektir. Başarı kriterimiz yaptığımız yol, topladığımız çöp değil gençlere neler sunabildiğimizdir. Bu hizmetleri yaparken de gayemiz milli ve manevi değerlerimiz ile birlikte tarihimiz ve kültürümüzün öğrencilerimize doğru bir şekilde aktarılmasıdır. Öğrencilerimiz de bunları kendi araştırsın, okusun, konuşabilsin. Bizim asıl amacımız düşünen, yazan ve araştıran bir gençliktir.

Özet olarak ana gayemiz şöyle: Gençlerimiz kendi kimliklerini ve şahsiyetlerini oluşturabilsin ve bunu rahatça yaşayabilsinler. Başkaları ne der demeden cesurca konuşabilen gençler için varız. Biz çocuklarımızı sadece gitar ya da İngilizce öğrensinler diye değil; tarihimizi, kültürümüzü bilsinler ve en önemlisi de kendilerini geliştirsinler diye uğraşıyoruz.

İrfan Okulumuz da temel gayemizin bir parçası. Burada lise öğrencilerine özel çalışmalar yapıyoruz. Kültür, sanat ve tarihimizi sindirerek yaşayarak öğrensinler, yaşasınlar istiyoruz. Bu okulumuzda ciddi bir eğitim sürecinden geçecekler. Bunlardan biri ahde vefa eğitimidir. Bu eğitim 1 yıl sürecek. Kendi aralarında gruplara ayrılıp Üsküdar’daki Mevlevihaneleri, Osmanlı arşivlerini, tarihi yerleri ziyaret edip, araştırıp, videoya alıp sonrasında vapurda ve metroda yolculara anlatacaklar. Devamında gidip bir çay ocağında bir hafta çay dağıtacaklar, kasaba gidip et nasıl kesilir, nasıl satılır bunu öğrenecekler, manava gidip domates limon satacaklar ve insanlara nasıl hitap edilir bunu öğrenecekler. Kaymakama ve belediye başkanına gidip görev isteyecekler. Gençlerimizi hayatın içine sokarak hem yaşamalarını hem öğrenmelerini sağlıyoruz. Aslında modern ahilik sistemini uygulamaya çalışıyoruz. Ezberci, kalıpçı eğitimden uzak bir rota izliyoruz. Geçen sene 500 öğrencimiz katılım sağladı ve 6 farklı başlıkta 70 görev tamamladılar. Öğrencilerimiz de bu uygulamadan ziyadesiyle memnun. “Kim olduğumun farkına vardım, gidip oyunlara, sosyal medyaya gömülmektense insanların içine dalıp gerçek hayatı öğrendim, iletişim kurmayı öğrendim, bir yere nasıl girilir, edep adabı öğrendim” gibi geri dönüşler alıyoruz.

Gençlik merkezinizde eğitim alan öğrencileriniz ile beraber sokak konseri vererek güzel bir projeye imza attınız ve toplanan gelirle Afrika’da su kuyusu açtınız. Bu fikir nasıl gelişti ve sonucunda nasıl tepkiler aldınız?

Eğitim alan gençlerimiz, “biz burada eğitim alıp sonra da gitmek istemiyoruz, bir şeyler yapmak istiyoruz” deyince ve tamamen kendiliğinden gelişmiş bu isteği duyunca çok sevindik. Afrika’da su sıkıntısı çeken kardeşlerimiz için su kuyusu açma projesi gerçekleştirelim dedik. Gençlerimizin isteği üzerine Üsküdar’ın merkezi yerlerinde, sahillerinde konser organize edelim dedik. Gençlere, böyle güzel bir işe imza atmak isteyin biz imkan sağlarız diyerek çalışmaya giriştik. Üsküdar sahilde konser verdik verdik, beklediğimizin çok üstünde ilgi ile karşılaştık. Hamdolsun 2 tane su kuyusu açıldı oradan toplanan parayla. Halk da çok memnun oldu gençlerin yeteneklerini böylesine güzel işlerde kullanmasına. Buradaki eğitimlerini sadece kendileri için değil de insanlara faydalı olma noktasında kullanmaları bizi ziyadesiyle mutlu etti. Ve bundan sonraki dönemlerde de bunu devamlı hale getirip gençleri halk ile buluşturacağız.

Bunun haricinde ülkemizde okuyan Afrikalı öğrenci kardeşlerimiz ile birlikte okulları gezerek Afrika hakkında bilgi verdik, kendi ülkesini bizzat kendileri anlattığı için bu da oldukça ilgi çekti. Ve gençlerimizi Afrika’ya gönderdik; orayı görmelerini, insanların dertleri ile dertlenmelerini sağladık. Aslında gençlere sadece lafta değil pratik olarak da durumu gösterdik, bunun üzerine harçlıklarını biriktirip Afrika’ya gönderdiler. Bunun gibi etkinlikleri arttırıp gençlerimizin şuurlanması adına gelecek dönemde de gayret içinde olacağız.

Size göre ideal gençlik merkezi nasıl olmalı ve gençlere neler vermeli. Bununla birlikte siz gençlerden neler bekliyorsunuz?

Bizim gençlerden beklentimiz bu imkanı en iyi şekilde kullanmalarıdır. Biz gençlerimize asla bunu yap şunu yap şeklinde direktif vermeyiz. Rabbimizin bahşettiği fıtrat gereği insanların düşünerek bulacağı şeylere bunu böyle yap dersek onu o yapmaz biz yaptırmış oluruz. Gençlik merkezimizin kendi evleri gibi rahat şekilde kullandıkları ve özgürce ürettikleri bir merkez olmasına gayret ediyoruz. İnancına, vatanına ve bayrağına sahip çıkması konusunda mihmandarlık yapıyoruz. Gençlerimiz de buraya geldiklerinde buradaki insanların kendilerine hizmet etmek gayesini somutlaştırmış, bunu pratiğe dökmüş şeyler görmek istiyorlar. Gençler bir kalıba girmeyecek kendini rahat hissedecek. Kendini bulduğu ve yaşattığı bir merkez istiyoruz.