Kayışdağı Darülaceze’de yaşlılarımızı düzenli olarak ziyaret ediyorlar. Bayrampaşa Belediyesi Engelliler Merkezi’nde engellilerin derslerine yardımcı oluyor, okuma yazma bilmeyenlere okuma yazma öğretiyorlar. Belediye ve Bayrampaşa Kaymakamlığı aracılığı ile 700 yetime ulaşabilmek amacıyla bir proje hazırlıyorlar. Cezaevlerinde eğitim veriyorlar. Sokak çocukları için Hayat Vakfı ile birlikte “Çocuklar Sokakta Solmasın” adlı bir proje yürütüyorlar. Okullarda madde bağımlılığı ile ilgili seminerler düzenliyor, sanatçılar, emniyet müdürlüğü ve narkotikle birlikte ortak çalışmalar yapıyorlar. Üniversite kampüslerinde artan yemekleri Kadıköy Belediyesi desteği ile hayvan barınaklarına iletiyorlar. Kültürlü Gençlik Derneği ile birlikte okuyamamışlara açık öğretim dersleri veriyor, köy okullarına malzeme yardımında bulunuyorlar. Kim mi onlar? Kendilerine gönüllü üniversiteliler diyorlar. Aynı adla bir de dernekleri var. Dernek Başkanı Fatma Zeynep Aydın’la faaliyetlerini konuştuk.
Gönüllü üniversiteliler derneği başkanı olarak kendiniz ve derneğiniz hakkında biraz bilgi verir misin bize?
İTÜ Kimya bölümü öğrencisiyim. Şahsi sorumluluklarım ve hobilerim dışında projelerle ilgileniyorum. Derneğimiz, ihtiyaca binaen kurulmuş bir sivil toplum kuruluşu olup üniversiteli gençlerden oluşmakta. Ana konumuz sosyal sorumluluk projeleri.
Kabul ettiğiniz gönüllüleri neye göre projelere dâhil ediyorsunuz? İstedikleri projede yer alabiliyorlar mı?
Deneme süresinin amacı da bu aslında. Bu sürede kabiliyetleri ortaya çıkıyor ve buna göre projelere yönlendiriyoruz. Mesela latif yaratılışlı bir arkadaşı cezaevi projesine vermiyoruz, daralır. Çocuk gelişimi okuyanlar genelde çocuklarla ilgileniyor, biyoloji okuyan öğrenciler ise geri dönüşümle ilgili projelerde yer alıyorlar.
Nasıl başladı bu çalışmalar?
Aynı toplumda yaşarken bütün insanların bize emanet olduğu fikri bu çalışmalara sevk etti bizi. Biliyoruz, bu kadar az kişiyle kanayan yarayı durduramayız ama yaranın sebeplerini keşfedip sebepleri azaltabilmek, başlama sebebimiz.
Karşılaştığınız zorluklar oluyor mu, neler?
Elbette, memuriyet psikolojisi mesela. Kimse vazifesinden başka bir şey yapmak istemiyor. Bazen "siz de nereden çıktınız" der gibi bakışlarla muhatap oluyoruz. Diğer bir zorluk da, kurumlar arası zıtlaşmalar. Mesela büyük şehir belediyesiyle her konuda anlaşırken yerel belediyeler güçlük çıkarabiliyor. İşin içine kendi çıkarları veya hesapları girebiliyor.
Peki bu çalışmaların size katkısı ne oldu?
En başta hamdımızı artırdı. Ne çok nimete sahip olduğumuzu tekrar tekrar gösterdi. Ve basit bir sebepten ötürü umutsuzluğa kapılmamayı, bize ihtiyacı olan niceleri olduğunu, durup onları dinlemeye vaktimizin olmadığını öğretti.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Bizlere tüm kâinattan sorumlu olma bilincini öğreten âlemlerin Efendisi’nin ümmetiyiz. O’na yakışır bir şekilde Allah’ın ve O’nun bize emanet ettiklerini unutmamayı tavsiye ediyorum. Hepinizi çalışmalarımıza destek olmaya davet ediyorum.