• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Genel
  • Dünya Bizden Sorulacak

Dünya Bizden Sorulacak

03.10.2012 00:48
Genel
6593
Mehmet Köprülü

Bir deli kuyuya taş attı, ortalığı kan götürüyor, çünkü biz ne kendimizi ne dinimizi ne de Peygamberimizi tanıyoruz. Alnımıza yazılmış büyük olmak davası sadece tarihin, coğrafyanın ve siyasetin gereği değil; bizatihi insan olmamızın bir gereğidir. O’nun vekili isek dünyanın gidişatından sorumluyuz. Deliler de, taşlar da, kuyular da bizden sorulacak.

Bir deli kuyuya taş attı, ortalığı kan götürüyor. Aslında kuyuya taş atanlar deli değil. Neyi niye yaptıklarını biliyorlar. Hangi taşı nereye atarlarsa nasıl bir ses gelecek, bunu çalışmışlar. Dünyanın ipleri ellerinde, sosyal mühendislikle bizi, bizle dalga geçerek idare ediyorlar. Hangi manevrayı yaparlarsa hangi sonucu alacaklarını gayet iyi biliyorlar. Köşeye sıkıştırıp tepkici yapmak ve mazlumu oynatmaktan başka çare bırakmıyorlar. Bu “biz” denen topluluğun aslında “kitle” denen modern zaman topluluğundan çok farkı olmadığını gösteriyor. Ümmet ile kitle arasında olması gereken teorik fark neden pratiğe yansımıyor? Neden biz tam da tersini iddia ettiğimiz halde modern zaman insanlarından ayrışamıyoruz? Propaganda ve psikolojik savaş bizi neden bu kadar etkisi altına alıyor? Çünkü biz ne kendimizi ne dinimizi ne de Peygamberimizi tanıyoruz.

Kendimizi tanımıyoruz, çünkü tarihin, insani tecrübenin ve ilahi mirasın buluştuğu şu mutena coğrafyada nereden gelip nereye gittiğimize dair o sarsıcı gerçeği pratik hayatımızın merkezine oturtamamışız. Zaten başımızda ne kadar bela, üzerimizde ne kadar oyun ve etrafımızda ne kadar hainlik varsa tam da bu gerçeği anlamamıza mani olmak için, bunu fark edemiyoruz. Biz bunu ve kendimizdeki kıymeti fark ettiğimiz gün yukarıdaki çark çatırdayacak ve tarih yeniden yazılmaya başlayacak. Bunun emareleri oradan buradan sökün etmeye başladığı içindir ki fesat şebekelerinin faaliyetleri hız kazandı. Onlar zaten çalışırlar, hiç boş durmazlar; bu hep böyle olmuştur, bundan sonra da farklı olmayacak. Bu böyle olacaksa bizim kendimizi, tarihimizi ve vazifemizi idrak edişimiz de hız kazanmalı… Ne kadar basit, sığ ve küçük kalmaya çalışsak da adımızın yanına yazılmış bir büyüklük var. Bizi hasretle bekleyenler var. Kendimizi ne kadar sefil, küçük ve bayağı görsek de rüyalarında bizleri görenleri acilen fark etmeliyiz. Ya vazifemizi hatırlayıp tarihi yeniden yazacağız ya da unutmayı tercih edip tarihin çöplüğüne atılacağız. Önemliyiz, kendimizi önemsiz addedemeyiz; boşa geçirdiğimiz her vakit ümmetin geleceğinden çalınmış, dolayısıyla hesabı zor verilecek kıymeti haizdir.

Dinimizi tanımıyoruz, çünkü bizi yekdiğerine benzemeyen eşsiz varlıklar olarak yaratan Rabbimiz bu din vasıtası ile eşsizliğimizi öte tarafa taşımamızı sağlayacak bir ufuk gösterdi. O ufuk kendisinin vekili olma ufkudur. Halifelik dediğimiz bu ufkun işaret ettiği anlam dünyası, bize, bu dünyanın her işi, her gidişi ve her oluşunda müdahale hakkı ve sorumluluğu yüklüyor. İslam dairesi içinde olmak dünyaya bu hak ve vazife –ki teknik adı “emr-i bi’l-ma’ruf nehy-i ani’l-münker”dir- çerçevesinde bakmak anlamına geliyor. Biz dinimizi dünyamızın sınırları içerisinden değerlendirdiğimiz günden bu yana, dünyamızı dinimizin sınırları içerisinde düzene sokacak bu imkândan mahrum kaldık. Ya bu imkânı hatırlayıp herkesi mecalsiz tüketicilere dönüştüren bu düzene çekidüzen vereceğiz ya da cari düzenin köle ve cariyeleri olmak gibi bir zilletle yaşamaya devam edeceğiz. İnsan olmak, bu dinin mensubu olmak vekillik kuşağını bağlamak demektir. Bunu idrakten kaçmak sadece dünyadaki duruşumuzu değil ötedeki yerimizi de menfi etkileyecek.

Peygamber Efendimizi tanımıyoruz, çünkü O’nun’la ilgili öğrendiklerimiz, hissettiklerimiz, tecrübe ettiklerimiz her zerremizde hissettiğimiz, tadını tattığımız, o tat ile bakışımızın, dokunuşumuzun, söyleyişimizin ve ayağa kalkışımızın değiştiği, başkalaştığı, diğerlerine tat verdiği bir şey olmadı. Niçin olmadı? Çünkü işittiğimizi ve öğrendiğimizi bir ihtiyaç olarak hissetmedik. O’nun sadra şifa, gönle gıda, kalbe deva hakikatleri bizim için, uçurum kenarındaki bir insanın can havliyle tutunduğu bir ağaç dalı gibi olmalıydı, çünkü tam da öyleydi. Bunu hissetmedik; hissetmeyince yönelmedik. Yönelmeyince öğrenemedik. Öğrenemeyince ne O’nun kendimize örnek alarak hayatımıza hayat kıldık, ne de O’nun örnekliği ile başkalarının hayatına hayat olduk. O yüzden O’nu sadece bilmek ve öğrenmek yetmez, bunu artık fark etmeliyiz; O’nun kalbimizdeki yerine her geçen gün artan bir ivme ile irtifa kaydettirmek yeni hedefimiz olmalı…

Bir deli kuyuya taş attı, ortalığı kan götürüyor, çünkü biz ne kendimizi ne dinimizi ne de Peygamberimizi tanıyoruz. Alnımıza yazılmış büyük olmak davası sadece tarihin, coğrafyanın ve siyasetin gereği değil; bizatihi insan olmamızın bir gereğidir. O’nun vekili isek dünyanın gidişatından sorumluyuz. Deliler de, taşlar da, kuyular da bizden sorulacak.

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Mehmet Köprülü

80 İhtilali’nden bayağı önce doğdu. Evinin karşısında bulduğu demirle ilk eylemini yapacağı günkü gazı babasının bıyık altı tebessümünde söndü. Zaten müteakip günlerde asker yönetime el koydu. Depolitize edilmiş gençlerden. Okuyor, yazıyor, düşünüyor, konuşuyor, dua ediyor, yaşamaya gayret ediyor, çok zaman da susuyor. Başka türlü bir eyleme henüz kafası basmıyor. Belki de bu yü...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Yorularak okunacak 500 kü...
"Erbakan da Aramızda Allahu Ekber…"
Önce tekbirler yükseldi k...
Kağıt Kokulu Yıllar
Kağıt Kokulu Yıllar
Dergimizin dosya konusunu...
Antigone
Antigone
Herhâlde tragedyanın başa...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431117

Bagamoyo Afrika... 4919020

Kasım Sayımız Çıktı! 3480379

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1186882

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287341

10 Soruda Sen Kimsin? 275543

Leyla ile Mecnun Fuzuli mi? 165987

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS