İnsan hayatında anların ve küçük ayrıntıların çok büyük önemi vardır. O anlar dikkatli ve doğru kullanıldığında, ayrıntılara dikkat edilip ihmal edilmediğinde büyük bereket ve başarılar elde edilmektedir. Ama aksi durumlarda da büyük mahrumiyetler ve üzücü sonuçlar kaçınılmaz olur. İşte bir anlık gafletin ve ayrıntılara dikkatsizliğin ağır bedeli:
Üsâme bin Zeyd naklediyor:
Bir savaş esnasında ben ve Ensâr’dan bir kişi düşmanlarımızdan birinin üzerine yürüyünce, adam: “Lâ ilâhe illallah” dedi. Bunun üzerine Ensâr’dan olan arkadaşım hücumdan vazgeçti; ben ise mızrağımı adama sapladım ve onu öldürdüm. Bu hâdise Hz. Peygamber’in kulağına gidince bana:
“–Ey Üsâme! «Lâ ilâhe illallah» dedikten sonra (yani bu sözü söylediği halde) adamı öldürdün öyle mi?” buyurdu. Ben:
“–Yâ Rasûlallah! O, bu sözü sadece canını kurtarmak için söyledi” dedim. Peygamber Efendimiz tekrar:
“–«Lâ ilâhe illallah» dedikten sonra adamı öldürdün öyle mi?” dedi ve bu sözü o kadar çok tekrarladı ki, ben, ilk defa o gün İslâm’a girmiş olmayı bile temenni ettim. (Buhârî, Diyât, 2; Meğâzî, 45; Müslim, Îmân, l58-159)
Diğer bir rivâyette Rasûlullah:
“–Kalbini yarıp da baktın mı ki, bu sebeple (yani canını kurtarmak için) söyleyip söylemediğini bilesin?” buyurmuştur. (Müslim, Îmân, 158)
Hz. Üsâme’nin “keşke İslâm’a daha önce değil de yeni girmiş olsaydım” diye düşünmesi, bir kişinin müslüman olduğu anda daha önce yaptığı bütün günahların affedilmesi sebebiyledir. Yoksa o zamana kadar küfür üzere kalmayı istemesinden değildir.