
A. Yasin Demirci
ABD 75 ülkede asker bulunduruyor. Dünyanın dört bir tarafında 900`den fazla askeri üssü var. Bu üslerin nerelerde olduğunu tahmin etmek zor değil. Birçoğu fosil yakıt kaynaklarının hemen yanında. Amerika bu üsler için inanılmaz paralar döküyor. Temsilciler Meclisi`nce kabul edilen, 2010 askeri harcamalar bütçesinin tam 636,3 milyar dolar olması bu konuda önemli bir ipucu veriyordur herhalde.
Amerika, bu anlamda dışarıda harcadığı kadar bir o kadar da içeride harcıyor. ABD`nin 11 Eylül 2001`deki saldırılara bir cevap vermek amacıyla oluşturduğu çok gizli istihbarat ağı, o kadar büyük ve karmaşık bir hale gelmiş ki, kimse maliyetinin ne kadar olduğunu, kaç kişiyi çalıştırdığını veya bünyesinde kaç proje bulundurduğunu bilmiyor. Bugün 1,271 devlet kurumu ve 1,931 özel şirket, ABD geneline yayılmış 10 bin noktada terör karşıtı eylem, ulusal güvenlik ve istihbarat programları üzerinde çalışıyor. İç ve dış istihbaratı takip eden analistler her yıl yaklaşık 50 bin rapor yayımlıyor. Tam bir paranoya hali yani.
Çoğu Amerikalı, askeri üslere, savaşlara ve onlar için milyarlarca dolar harcanmasına karşı çıkıyor. Ancak ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, Amerikan kamuoyunu ikna etmek için de milyar dolarlar harcıyor. Pentagon geçen yıl, “halkla ilişkiler” adı altında bu iş için tam 4.7 milyar dolar harcamış. Buna, Amerikalıların kalplerini ve zihinlerini kazanma mesaisi de deniyor aynı zamanda. Ne mi yapılıyor halkla ilişkiler adı altıda? Her türlü argüman kullanılarak Irak`ta savaşın kazanıldığı, Afganistan`da ise son derece haklı bir savaş verildiği ve zafere çok yakın oldukları masalları anlatılıyor. Amiyane ifadeyle Amerikan kamuoyu 4.7 milyar dolara uyutuluyor. Bir hayli pahalı bir ninniymiş...