Kânûnî Sultan Süleyman, kul hakkından çok korkar, âdil bir halîfe olmak için çok gayret sarf ederdi. Süleymaniye Câmii ve Külliyesi tamamlanınca, mîmarından işçisine kadar herkesi topladı. Cenâb-ı Hakk`a hamd ettikten sonra konuşmasına başladı:
“Ey din kardeşlerim, bu câmi-i şerîf Allâh`ın izni ile tamamlanmıştır. Hatâ ile ücretini alamayan varsa, gelsin ücretini alsın! Olabilir ki, o kimse burada değildir. Bulunanlara ricâm ola; onlara bildireler! Onlar da gelip bizden haklarını alalar!”
Vesîkaların incelenmesinden anlaşıldığına göre; inşaatın en zor zamanlarında hayvanlar için dahî bir program yapılmış; çalıştırılan at, merkep ve katırların dinlenme ve çayırda otlama saatlerine dikkat edilmiş, hiçbir mahlûkâtın hakkına tecâvüz edilmemesine gayret gösterilmiştir. Kânûnî`nin bu muazzam mâbedin inşaatında kul ve hayvanât hukûkuna böylesine titizlik göstermesi, belki Süleymâniye Câmii`nin esrarlı ve kâ`bına varılmaz rûhâniyetinin temel sebeplerinden biridir.