Her fırsatta yemek kültürünün zenginliğiyle övündüğümüz bir ülkede yaşarken yemeden durmak gerçekten çok zor. Nefis garip bir şey, insan yemeye alıştığı zaman sanki bir öğünü kaçırsa ölecekmiş gibi hissediyor. şekerim düştü, tansiyonum çıktı, başım döndü bahaneleri artıyor. Bunların hepsi tam anlamıyla bahane. Çünkü insan değil bir öğün, günlerce aç kalabilir. Ama gel de bunu nefsine anlat. Modern zamanda diyet kültürü arttı. Bunu insanlar maddi çıkarları için yapıyor elbette, imajlarını keyiflerini düzgün tutmanın derdindeler. Ancak ne kadar maddi bir çıkar olursa olsun bu işin insanlığın maneviyatına da getirisi vardır diye düşünüyorum.
Aç kalınca insan, ölümü, dünya nimetlerini, bu dünya nimetlerine etmesi gereken şükrü, dünya üzerinde yaşayan açlıkla sefaletle boğuşan gariban insanları düşünebiliyor. Aç kalmak konusunda tecrübesi olan insanlar ekmeklerini daha kolay paylaşıyorlar. Ömründe hiç aç kalmamış birisi daha çok tamah ediyor her şeye.
Diyetler, şarkıcıların medyatik kişilerin magazinel yaşantısından kurtarılıp, insanların kendi sağlıkları ve maneviyatları için uygulanabildiği takdirde daha faydalı olacaktır. Yani başkası gibi görünmek için değil, iç ve dış sağlığımız için biraz aç kalmalıyız. Elbette oruç tutmak varken diyete ne gerek var diyenlerimiz olabilir. Ancak her zaman oruç tutmak mümkün olmayabiliyor.