• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Genel
  • Diziler (De)jenerasyonu

Diziler (De)jenerasyonu

29.09.2011 12:09
Genel
10970
Ali Düz

Reyting uğruna yapılabilecek en kötü şeylerin yapıldığı günlerdeyiz. Ahlaken kabul edilemez şeyler toplam bir şovun, gösterinin parçası olarak sunuluyor insanlara, kabul edersen… Özellikle de genç kız ve erkek karakterler üzerinden.

Televizyon dizileri deyince hemen herkesin zihninde olumsuz düşüncelerle dolu bir imge canlanıyor. Bu düşüncelerin ilki dejenerasyondur. Diziler yoluyla ahlaki çizgilerimizin esnetildiği, batılı yaşam tarzına özendirildiğimiz, aile ve  akraba ilişkilerimizin güvensizleştirildiği, bireyselliğin sadece kendini düşünenlerin “babana bile güvenmeyeceksin” diyenlerin kazandığı bir dünya ekranda canlanır. Doğrudur. Dahası, batıda ilk etapta sevip benimseyemeyeceğimiz   ne varsa onun buraya sinema filmleri ve diziler aracılığıyla yavaş yavaş aktarıldığıdır. Mesela, sevdiğimiz aktör ya da aktrist dizideki bütün iyi denebilecek özelliklerinin yanı sıra çapkındır. Karakterimizin çapkınlığı, önce bir kızla sonra  onun arkadaşıyla sonra da onun arkadaşıyla beraber olabilmesi, bize merkezi teşkil etmedikleri bir bütünün parçası olarak sunulur. Çapkındır veya alkol tüketiyordur veya lüks merakı vardır veya ailesiyle arası kötüdür vesaire.

Bazı  annelerin erkek çocuklarının çapkınlığını gülümserlikle karşılayıp kız çocuklarını sıkı bir disiplin altında tutmasındaki çelişkinin farklı bağlamlardaki versiyonlarıyla karşı karşıya getiriliriz. Yani, karakterlerle seyirci arasında önce  -özellikle Amerikan sinemasında olduğu gibi- bir yakınlık kurulur, sonra bu yakınlık alanında karakterin yediği bütün naneler bizim hoşgörümüze dahil olur. Dizileri dikkatli bir gözle izlediğimizde, gerçekten nasıl bir yaşam ve ilişkiler biçimine doğru  yönlendirildiğimiz de gözükür. Örneğin, Türk Malı dizisini izleyenler, kadın gibi davranan erkek çaycının ve erkeksi hallerdeki postacı kızın farklı durumlarını görmüştür. Bu karakterlerin ikisi de komedinin bir unsuru olarak gayet sempatiktir üstelik. Bugünlerde erkek gibi konuşan triplere giren kızları yahut kızlar gibi giyinen takınan ve bedenini sergileyen erkekleri görüyorsak, yıllardır evlerimizde hangi dizilerin seyredildiğiyle de ilgilidir bu.

Devam: Başka bir dizide, “büyük” aşkını bulana kadar  çevresindeki bütün kadınlarla ilişki kuran ezik çapkın tipi görürüz. Öteki dizide, yoksul sevgilisini ne kadar çok sevse de zengin erkeğin ağına düşmekten çok da çekinmeyen sevecen kız tiplemesi vardır. Ve daha neler neler. Şuna inanınız, evet bu  oldu Türkiye’de: Bazı gazete ve internet siteleri, başrolünde Beren Saat’in oynadığı ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’ dizisinin ilk bölümünü “Fatmagül bu gece tecavüze uğrayacak”, “Fatmagül’e kimler tecavüz edecek?” başlıklarıyla verdi. Reyting uğruna  yapılabilecek en kötü şeylerin yapıldığı günlerdeyiz. Bütün ahlaken kabul edilemez şeyler toplam bir şovun gösterinin parçası olarak sunuluyor insanlara, kabul edersen… Özellikle de genç kız ve erkek karakterler üzerinden. Hoş görülmesi  sevecen ve sempatik bulunması en muhtemel yaş grubundan.

Diziler halkın beğenisini yansıtır mı?

Şimdi, bu kötü gelişmeleri sıraladıktan sonra şu denebilir: “Kardeşim millet izliyor ki onlar da bu dizileri yapıyorlar. Reyting uğruna yapıyorlar diyorsun; ama o reytingi de adamlara kazandıran sensin.” Evet, bu eleştiriyi tümüyle haksız bulmuyorum;  ama meseleyi açıklamak için yeterli de görmüyorum. Bir kere insanlar yani halk dediğimiz kitle, önüne ne konuyorsa onlar arasından bir tercih yapıyor. Yapmak zorunda. Çünkü, birçok aile için televizyon izlemek en ciddi lükslerden biri. Sürekli  sinemaya giden, düzenli tatil yapan, ekonomik durumu ortalamanın üzerindeki insan için tv ve diziler bu denli önemli bir araç olmayabilir; ama günde 10-15 saat çalışan adam için akşam yemeğini yedikten sonra televizyonun karşısında biraz vakit  geçirmek haklı bir lükstür. Televizyon izlemek, piknik yapmak ve denize gitmek dışında başka bir lüksü ve imkanı da olmadığı için. Bu kategoriyi bütün dizi izleyicilerine genelleyemeyiz tabii ki. Dizilerin çoğunun kadın seyirciler baz alınarak  kurgulandığını da biliyoruz. Ama insanlar, aileler, halk, tıpkı seçimlerde olduğu gibi, önüne konanlar içinden birini seçerek seyre koyuluyor. Partilerin onlara oy verenleri tam olarak temsil ettiğini söyleyemeyeceğimiz gibi, dizilerin de halkın beğenisini doğrudan temsil ettiğini söyleyemeyiz. Zaten bir takım seçkinler(!) halkın ruhunu anlasaydı, mesela halkın yaktığı türkülerdeki beğeniyi, derinliği idrak ederler ve kendi ürünlerinin sağlıklı bir muhasebesini yaparlardı. Türkiye  coğrafyasının her köşesinde yankılanan türküler, halkın beğenisinin, sadeliğinin, irfanının özetidir.

Mahalle dizileri ve raconun güzelliği

Sayısı kötü diziler kadar olmasa da iyi diziler de var ve mesela Ekmek Teknesi dizisini sevip üçüncü dördüncü  tekrarını bile izleyen de bu halktır. Ekmek Teknesi’ndeki mahalle ortamında, yardımseverlik ilişkisinde, ailenin ve mahallenin reisi konumundaki amcada, genç kız ve erkeklerin seviyeli denebilecek ilişkisinde, mahalledeki delikanlıların tatlı sert  atışmalarında halk kendisini gördü ve diziyi benimsedi. Yaprak Dökümü, Aşkı Memnu gibi diziler özlenmez; ama Ekmek Teknesi’ni arar insanlar ve bulunca da hakkını verirler. Diyerek bir romantizmin değil Türkiye gerçeğinin altını çizmek istiyorum. Yani, Kurtlar Vadisi’ndeki Polat Alemdar’ın Elif’le kız kulesindeki romantik sahnelerine değil, sadece Elif’i sevmiş ve onu hiç unutmamış olmasına dikkat çekiyorum. Kirli işler, adam öldürmeler, raconlar var; ama çapkınlık yok, aileyi görmezden  gelme yok, bireysellik yok; birbirleri için canını feda edebilen bir ekip var, kardeşlik var, delikanlılık var. Düzenli aralıklarla ailesinin yanına giden, anne baba nasihati dinleyen, sevdiğine karşı sadık ve dürüst olan Polat Alemdar, bütün sinemasal  zaaflarına rağmen kabul edilen bir karakter olmuştur. Bir sürü eleştiri getirilebilir Kurtlar Vadisi dizisine; fakat 10. senesine doğru koştuğu ve bazı raconları koruduğu da göz ardı edilmemeli. Bu raconların tazelenip güçlendirilmesi gerekiyor.

Bunu, insanların Babam Ve Oğlum gibi politik dramlardan sonra en çok izlediği kategori olan popüler komedi filmlerinde göremiyoruz. Recep İvedik, Yahşi Batı tarzı güldüren fakat gerçek manada ferahlatmayan ve öğretici olmayan dizilerde ise racon yok. Kara mizahın öğretici ve eleştirel gerçekçiliği de yok. Halkla özdeşleştirilen bazı karakterlerin psiko-komedi durumları söz konusu sadece. Psikolojik vakadır bunlar. Daha çok liseüniversite kitlesine hitap eder ve kalıcı bir değeri de yoktur. Zaten hem komedi yapıp hem de racon getirmek bir seviyedir, ülkemizde ve dünyada sayıca az bulunmaktadır.  Sonuca yaklaşırken, Geniş Aile dizisinden bahsetmemiz gerekiyor. “Genel anlamda müspet” mahalle dizileri geleneğimize ekliyoruz bu diziyi. Başta, diziler yoluyla aktarılan, özellikle Kanal D ekranında cereyan eden bazı çarpıklıklara değindik; fakat  bütün diziler kötüdür, dizi izleyen insana böö!” tavrında da değiliz. Ayrıca Türk dizilerine burun kıvırırken aynı basitlikteki bazı tematik CNBC-e dizilerini yalayıp yutan entele selam, damara devam diyoruz.

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Ali Düz

1987 doğumlu olan Ali Düz, şu anda askerlik vazifesini yapmaktadır. Kendisi hakkında sanal sözlüklerde yapılan yorumlardan birkaçını paylaşıyoruz sizlerle: Erzurumlu genç yazar ve şair, çayı ve futbolu çok sever , Kemal Kılıçdaroğlu'ndan sonra "sakin güç" diye tanımlayacağımız bir insan olsaydı Ali Düz olurdu. Halkla iç içe bir yazar. Matematik üstadı. Titiz, ayrıntıya ...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Yorularak okunacak 500 kü...
"Erbakan da Aramızda Allahu Ekber…"
Önce tekbirler yükseldi k...
Kağıt Kokulu Yıllar
Kağıt Kokulu Yıllar
Dergimizin dosya konusunu...
Antigone
Antigone
Herhâlde tragedyanın başa...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431606

Bagamoyo Afrika... 4919401

Kasım Sayımız Çıktı! 3501964

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187949

Bkz: Doğu Türkistan 480373

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287709

10 Soruda Sen Kimsin? 276279

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS