
Ayşe Kurudere
Sizi motive eden birilerini beklemekten vazgeçin artık. Kendi kendinizi motive edebilirsiniz. Sandalınızın ilerlemesi için hâlâ yelken kullanıp, rüzgâr beklerseniz, rüzgârın olmadığı günler balık tutamazsınız.
Arada bir espri yapan veya kıvrak cevaplar veren kimseler vardır, anlamak için keskin ve pratik zekâ gerektiren durumlara sevk ederler muhatabı. Çatışmayan, her an barış mantıklı, sessiz, sakin, rahat, soğukkanlı, kendisiyle barışık. Bulundukları alanlarda doğal arabulucudurlar bu insanlar… “Sabır taşı mısın be mübarek?” dediren zamanların kahramanları. Bu durum tanıdıksa size, bu satırları okurken dudağınızın sağ bölümünde ince bir tebessüm varsa siz bir Barışçıl soğukkanlısınız. Huzur koruma dalında oskarlık şahsiyet… Fazla hırsın hâkim olduğu yerlerden kaçmak eğilimi, uysallık, barışçıllık, uyumluluk, naziklik, zararsızlık, iyi dinleyicilik, kanaatkârlık, tatlılık… Gayet sevilen kimselerdir çevrelerinde… Ama her güzelin bozarı var ya malum, işte sıkıntılı taraflar:
Coşkusuzdur bu kimseler, donuk, ifadesiz, suskun, bazen korkak, uzak, tereddütlü, renksiz, endişeli, şüpheci, ağırkanlı, ödün veren, kayıtsız halleri olabilir bu karaktere sahip kimselerin. Yanındakileri çıldırtacak kadar tepkisiz durumlar sergileyebilirler. Bu kişiliğe yapılacak en elzem tavsiye;
Hiç olmazsa sizi ilgilendiren konularda sorumluluk alma bilinci geliştirin kendinizde ve daha enerjik olun.
Rutin hayatta olmasa bile bari kendi hayatınızın en mühim noktalarında biraz heyecanlı olun ve çevreye heyecanlılığınızı hissettirin.
Sizi motive eden birilerini beklemekten vazgeçin artık. Kendi kendinizi motive edebilirsiniz. Sandalınızın ilerlemesi için hâlâ yelken kullanıp, rüzgâr beklerseniz, rüzgârın olmadığı günler balık tutamazsınız.
Her şeye evet demeye devam ederseniz, bir gün evet hazinelerinizin tükendiğini görürsünüz, gerektiği yerde hayır diyebilme kabiliyeti edinmeniz gerekiyor. Bir de bu “bay/bayan evet” durumunuzu kullanmaya çalışanlar da olabilir, buna mahal vermeyiniz.
Duygularınızı açabilirsiniz, hislerinizi dile getirin ve artık sessizliğinizden yararlananlara dur deme kararı alın. Birilerinin bir yerlere ulaşması için sürekli üzerine basılan baş olma halinizden çıkıp, daha üretken olursanız toplumun size olan ihtiyacına cevap vermiş olursunuz.
Sevgili huzur âbideleri ile karakterler bahsimize son veriyoruz.
Hülasa her karakterin güçlü yanlarının yanı sıra toparlanması gereken zayıf yanlarının da olduğunu, kişinin kendisini alabildiğine geliştirmek için çaba harcaması gerektiğini, bunun inancına dayanan kısmının ve toplumun tam insana ihtiyacına binaen tam olma derdine düşmek gerektiğini umulur ki bir nebze de olsa hissettirebilmişizdir. Muhatabı tanıyıp, karakterine göre muamele fırsatını da bize sunan karakterler konusunun sadece okunup geçilen değil, hayata geçirilen ve faydalanılan bir husus haline gelmesi dileği ile…
İnsana insan olduğu için değer veriyor olduğumuz nice muhabbetli günlere…
Nice gelişim ve değişim içerikli günlere…