
Fotoğraf çekim teknikleri içinde gece hareket eden ışıklarla yapılan çekimlerle normal insan gözünün göremediği çok ilginç fotoğraflar çekmek mümkündür. Hareket eden ışık kaynaklarının fotoğrafta bıraktığı etkilere ‘fotoğrafta ışık oyunları’ diyebiliriz. Dönme dolabın ışık efektleri, hareket eden yıldızlar, sel gibi görünen araba ışıkları, insanların değişik ışık kaynaklarıyla yaptığı hareketler ışık oyunları için farklı tatlar bırakan örnekler olarak karşımıza çıkar. Bu tür fotoğrafların insanlar üzerinde bıraktığı etki ve merak sebebiyle fotoğraf çekmeye başlayan insanlar, doğal olarak çok kısa bir süre sonra benzer fotoğraflar çekme arayışına girerler.
Benim de fotoğraf çekmeye başladığım günlerde daha birkaç ay geçmeden araba farlarının fotoğrafını çekme maceram başlamıştı bile. Ancak o günün şartlarında dijital makinelerin daha ismi bile duyulmadığı için analog makinelerle birkaç makara film yakmam gerekti. Çok fazla fotoğraf kaynağı olmadığı için sahaflarda bulduğum eski kitap ve dergilerin sayfaları arasında günlerce ‘ışık izlerini’ nasıl düzgün çekerim araştırmalarım küçük bilgi kırıntılarından öteye geçememişti. Öğrenci bütçesiyle her gördüğünü almak mümkün olmadığından sanki almak için bakıyormuş gibi yapıp! baştan sona taradığım kaynakları üst üste dizsen benim boyumu çok geçmiştir herhalde. İnternetten araştırsaydın diyenleri duyar gibiyim! 80’li yılların sonunda Türkiye’de internetin adı bile yoktu demekle yetiniyorum. (Bilgisayar var mıydı acaba?!..)
Işık izlerinin fotoğrafını çekmek zor gibi görünür ama aslında beklediğinizden daha kolaydır. Temeli uzun pozlamaya dayanır ve bir sürü deneme yanılma yoluyla ilk çekim akşamında bile oldukça başarılı fotoğraflar çekebilirsiniz. Profesyonel çekimler yapmıyorsak, uzun pozlama yapabileceğiniz bir makine ve tripod (yani üç ayak) başlangıç için yeterli ekipmanlardır. Tabi etraftan ışık izlerini bozacak fazla ışık kaynaklarından uzak bir mekanda çekim yapmak, geniş bir bakış açısı sağlayacak, belki yüksekçe bir yerde konumlanmak, araba farları çekeceksek sokak lambalarının olmadığı bir mekan bulmak, akşamın ilk saatlerinde çekim yapmayı, çarpıcı fotoğraflar çekmek için, dikkat etmemiz gereken püf noktalardan bazıları olarak not etmekte fayda var.
Son zamanlarda gelen iki fotoğraf ışık izlerine güzel örnekler olması bakımından burada zikredilmeye değer çalışmalar. Bir tanesi Mustafa Çayır’ın ıssız bir yerde çektiği yol fotoğrafı. Öncelikle fotoğraf çekimi için çok güzel bir mekan seçmiş, Mustafa kardeşimiz. Temel olarak ışık izleri fotoğrafı için güzel bir çalışma olmuş. Sokak lambalarının olmadığı, arabaların yoğun olarak geçtiği ve virajlı yapısıyla ışıkların izini çok belirgin bir şekilde görebildiğimiz bir dağ başı. Netlik ve ışık ayarında belli bir problem görünmüyor. Fotoğrafın atmosferi de oldukça iyi. İki noktayla ilgili hatırlatma yapmakta fayda var. Birincisi fotoğraf fazla pozlanmış. Işık izleri bazı noktalarda bu sebeple kaybolmuş. Ayrıca yol haricindeki ışıksız alanlarda gece olması gerektiğinden daha aydınlık olmuş. Bunun yanında belki biraz daha uzaktan ve yukarıdan çekerek, tabi yer varsa, fotoğrafa biraz daha derinlik katılabilirmiş.
İkinci fotoğraf İsmail Erdem’in lunaparkta çektiği dönme dolap fotoğrafı. Fotoğraf dönme dolabın hareketini göstermesi bakımından oldukça belirgin olmuş. Işık ve hareketin dinamizmini hemen fark etmek mümkün. Genel atmosferi gösteren kadraj, netlik ve ışık ayarı kabul edilebilir düzeyde. Ancak biraz geç saatte çekildiği için arka planın aşırı koyuluğu ve dönme dolabın olduğundan çok daha hızlı dönüyormuş hissi biraz abartılı olmuş. Biraz daha hızlı bir enstantane ile bu duygu azaltılsa daha iyi olurmuş.
Rumeysa Günay’ın, muhtemelen bir yurtdışı seyahatinde çekip gönderdiği fotoğraf hemen dikkatimi çeken bir çalışma oldu. Güzel bir mekan. Fotoğraf için birçok malzeme ve yardımcı unsur var mekanda. Evin orijinal görüntüsü, su kanalı, ahşap köprü, çevre düzenlemesi ve tarihi doku hemen göze çarpıyor. Fotoğraf iyi bir açıdan çekilmiş derinliği ve bakış açısı iyi bir göze sahip olduğunuzu belli ediyor. Birkaç küçük noktaya dikkat edilirse çok daha başarılı fotoğraflar çekeceğin belli. İlk olarak fotoğrafların fazla pozlanmış. Bu yüzden özellikle aydınlık kısımlarda ciddi doku kayıpları var. Mesela gökyüzü tamamen beyaza bürünmüş. Fotoğrafın ışık ayarını karenin tamamını gözeterek ayarlamak gerek. Bu kare özelinde ise evin suda yansımasını biraz daha geniş tutarak etkisini daha çarpıcı olarak gösterebilirmişsin. Biri iki adım geriden veya objektifi biraz daha aşağıya indirerek bunu sağlaman mümkün olurdu.
Herkesin göremediğini görmek fotoğraf çekenler için çok önemli bir özellik. Eminönü Yeni Camii’nin deniz tarafında bulunan şadırvanların kıble tarafında bir merdivenle çıkılan sahanlıkta yer alan kapı ve üzerinde yer alan hatlar oldukça orijinal bir yapıdır. (Herhalde hünkar mahfili için giriş kapısı olsa gerek.) Binlerce insan oradan geçer, ziyaret eder, camide namaz kılar ama bu ince işçilikli mermer kitabeyi görmek nasip olmaz. Tayyibe Kara bu güzelliği görmüş, seviyesine kadar çıkıp fotoğrafını da çekmiş. Ellerine sağlık. Daha önce fotoğraf çekmek için gittiğimde aşağıdan kapalı olduğu için o bölüme çıkmam mümkün olmamıştı ve uzaktan oldukça aşağı bir kısımdan fotoğraf çekerek dönmek zorunda kalmıştım. Bu açı oldukça güzel olmuş. Tabii bu noktada fotoğraf çekilen alan çok dar olduğu için kadrajı daha geniş tutup üst kemeri, yan kısımları ve kapının alt kısmını kareye almak mümkün olmamış. Biraz fazla pozlama nedeniyle yaşanan doku kayıplarına da dikkat çekmem gerekiyor. Ancak bütün bu küçük eksiklerin küçük ayarlamalarla kolaylıkla giderilebileceğini bildiğimden fotoğrafçının temel yaklaşımını daha çok önemsediğimi ve başarılı bulduğumu belirtmek isterim.
Zeynep Bayrak’ın gönderdiği çiçek fotoğrafı bu ayki değerlendirdiğimiz son fotoğrafımız oldu. Fotoğrafın en belirgin özelliği siyah arka fon üzerinde çekilerek beyaz çiçeğin bariz bir şekilde ön plana çıkarılması olmuş. Bu yönüyle vurgusu ve görünürlüğü çok başarılı olmuş. Ayrıca siyah zemin sadeliği çok iyi sağlamış. Fotoğrafta flaş patlaması nedeniyle oluşan sert gölgeler ve açık diyafram nedeniyle oluşan sığ alan derinliği ise fotoğrafın genelini değerlendirdiğimizde bu fotoğraf için kabul edilebilir seviyede olmuş diyebiliriz.