08.01.2016 13:35

Genç Haber Merkezi

2736

Bugün günlerden Cuma. Cumamız mübarek olsun, hayırlara vesile olsun. Peki Cuma nasıl mübarek olacak?

Dahası, nasıl hayırlara vesile olacak? Hadis-i Şeriflerden okuduk; ninelerimizden, dedelerimizden vs. büyüklerimizden duyduk anladık ki Cuma, mübarek bir gün. Diğer günlere nazaran daha kıymetli bir gün. Çünkü Müslümanlar bu günde cem oluyorlar, gönülleri birleşiyor Cuma’da… Sonra biz de duyduğumuz, anladığımız üzere birbirimize dedik ki “Cuma’nız mübarek olsun”, “Cuma’nız hayırlara vesile olsun”.

Adeta virdimiz haline geldi Cuma günlerine özel hayır temennileri. Kim bilir kaç milyon insan aynı anda aynı duayı etti. Milyonların duaları ve aminleri hiç eksilmedi… Özlemle bekledik Cuma’nın hayırlara vesile olacağa vakti…

Çoğumuz, günlük hayatta karşılaştığı kişisel -güzel- olaylara, Cuma’nın hürmeti perspektifinden bakarak Rabb’ine şükretmiştir. Ne mutlu o kimseye! Ancak ben, belki basiretsizliğimden, belki de başka bir nedenden ötürü günlük hayatta karşılaştığım toplumu ilgilendiren bir olaya “Cuma’nın hürmeti” perspektifinden bakamadım, ta ki Başbakanlığın yayımladığı "Cuma Namazı İzni" genelgesini görünceye kadar. Bu genelgeye göre artık, Cuma namazı saatinin mesai saatine denk gelmesi halinde, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlardan isteyene, mesai kaybına neden olmaksızın izin verilecekti. Okuduğum, mutlu oldum… Olması gereken olunca insan seviniyor haliyle… Artık dualarımız kabul olmuştu. Cuma hayırlara vesile olmuştu… İlk defa, karşılaştığım toplumsal bir olaya “Cuma’nın hürmeti” perspektifinden bakabilmiştim…

Bir de aradan çatlak sesler çıkıyor, bu düzenlemeyi anormal görüyorlar. Anlaşılan o ki, yıllardır dini alandaki özgürlükleri, anormal olmadığını bildikleri halde bize anormal olarak göstermek isteyenler, söyledikleri yalana kendileri bile inanmışlar.

Şimdi bize düşen, bu olaya “Cuma’nın hürmeti”, dualarımızın neticesi perspektifinden bakarak Rabb’imize şükretmektir. Bir de uygulamakta geç kalınmış bu düzenlemeyi, birilerinin gördüğü gibi olağanüstü değil, olağan görmek. Zira senelerdir gayrı resmi yapılan bir ibadete resmiyet kazandırıldı. Olay bundan ibaret…