Babaannelerinizin abdest suyu ile garantilediği dünya ahiret güzelliğini yeniden keşfedelim gençler. Şuurumuzdaki, kalbimizdeki tevhid için.
Babaannem zamanında köy kızları düğüne vs. giderken, ocaklarda (ateşle yemek pişirilen ve ev ısıtılan büyük şömine benzeri yerler) islenen kazanlar sürme niyetine kullanılırmış. Buradan parmaklara sürülen karalarla gözlere makyaj(!) yapılırmış.
O günlerin üzerinden çok geçti. Kadınların süslenme arzusu aynı kalsa da kullanılan ürünler epey farklılık arzediyor. Evet süslenmek, beğenilme arzusu kadının fıtratında var. O, kendisine aşık olunacak, arzı endam edecek, beğeni toplayacak varlık.
Bizim ortaokul, lise yıllarımızda meşhur dergi Gerçeğe Doğru rüzgarı hakimdi. Ve oradan okuduklarımızla biz, makyaj malzemelerinin aslında Filistinli kardeşlerimize sıkılan birer kurşun olduğunu bilerek büyüdük. Bizim nesil, Helena Rubisten’ın aslında hiç makyaj yapmadığını bilirdi mutlaka. Zaten sadece sürme bile olsa, yüzdeki makyaj ile namahrem erkeğin karşısına çıkmanın haram olduğu da bilinirdi.
Geçenlerde sosyal medyada bir arkadaşımın dikkat çekmesi ile fark ettim. Tesettürsüz/başörtüsüz hanımların bu tür videolar yayınladıklarını görmüştüm. Fakat şimdi karşımda, örtülü bir genç kız, kendi youtube kanalında, nasıl makyaj yapılır bunu anlatıyordu. Yine bizim nesil, makyaj deyince gözlere sürme, dudaklara ruj vs. anlardı. Bu başı örtülü kardeşimizin yaptığı makyaj, bildiğiniz yağlı boya resim çalışması gibi. Tahkir için söylemiyorum. Bu işler bildiğimden çok değişmiş ve bizim örtülü kızlar da bunda usta olmuşlar. Naturel/doğal makyaj dediklerinde bile kullanılan ürünü saymayı 7’den sonra bıraktım. Önceden gözlerde hafif sürme olan öğrencilerle karşılaşırdık. Fakat sonra dudakların da renklenmeye başladığını, her genç kızın aynı dergi kapağından çıkmış gibi bir cilt renginin olduğunu da gördük. Demek ki bu epeydir devam eden süreç. Evet bunu gözlemliyorsunuz da, dediğim gibi bu kadar profesyonel(!) makyaj ile karşılaşmak şaşırttı beni.
Video ilerledikçe ister istemez şunu düşünüyorsunuz. Bu kadar boyanın hadi gündüz vaktini baz alsak, günde en az 3 defa yıkanıp tekrar yapılması imkansız gibi. Çünkü videoda tüyo verirken, “bütün gün yüzünüzde kalması için” diyor. Acaba “makyaj öncesi rutini” olarak abdest alıp, bütün gün onunla mı namaz kılıyorlar?
Bu tür video çeken örtülü kızlar maalesef bir tane de değilmiş. Youtube size başka başka insanların videolarını da öneriyor ve yenilerini keşfediyorsunuz. Orası da ayrı bir alem. Herkes meşhur! Herkes bu meşhurluk için, kanalının abone sayısını arttırmak için mahremiyetini olabildiğince gözler önüne seriyor. Çantamda ne var, alışverişte neler aldım videoları hazırlıyorlar, gelen istek üzerine. Genç kızlar yatak odalarında, banyolarında çekim yapıyor. Şirin ve meşhur bir ergen edasıyla kameraya el sallayıp, hünerlerini gösterdikleri makyaj seansı sonrası kameraya şuh bakışlar gönderiyorlar.
Bir tanesi “gelen olumsuz eleştirilere” yine video ile cevap vermiş. Neden makyaj yapıyorsun bari açıl diyenler olmuş. En azından önce yiğide hakkını verdi. Ben tesettürlü değilim, olsaydım bone takmam, hiç makyaj yapmamam, gözüme rimel bile sürmeden sokağa çıkmam gerekirdi demiş. Fakat sonrasında klasik söylemleri duyuyoruz. “Bence bunlar önemli değil çünkü benim kalbim temiz."
Önemli değil, olanlar neler?
Peygamberimizin hadislerinden bilirsiniz. Kadının sokağa koku sürünerek çıkması ne kadar zemmedilir! Yabancı erkeklerin duyacağı koku ile dışarı çıkamaz şahsiyetli bir mümin hanım. Yüzünde makyaj olamaz. Allah’ın yasakları mı önemli değil? Evet içimizdeki beğenilme ilahı o kadar büyük ki, maalesef Allah’ın sesi duyulmuyor.
Yaptığı makyajla topladığı beğeni, kanalına abone olanların sayısı, aldığı yorumlar nefsini besliyor. Nefis beslendikçe bedenin eylemlerine de hükmediyor. O yüz her gün boyanıyor, giyilen kıyafetler, kombinler Instagram’da paylaşılıyor. Yürüyüş, duruş her şey o beğenileri besleyecek şekilde düzenleniyor. Bir yandan da ruhu rahatsız, çünkü biliyor ki yapılanlar haram! En azından helal değil. Alın size tevhidin parçalanışı. Bu ikilik, insanın içini yiyip bitirmez, yavaş yavaş bir kanser gibi tüm ömrü sarmaz mı? Bütün bir ömür bile kafi değil! Ahiret var.
Babaannelerinizin abdest suyu ile garantilediği dünya ahiret güzelliğini yeniden keşfedelim gençler. Şuurumuzdaki, kalbimizdeki tevhid için.