
Aralık ayı itibariyle yoğun olan ülke gündemimize maalesef menfur birkaç hadise daha eklendi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde Afrika’daki insanlık dramı için resim sergisi açarak yardım toplamak isteyen İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) gönüllüsü üniversiteli gençlere, yine aynı üniversitenin marjinal tipteki başka öğrencileri hakaret ve darp ederek saldırdı. İHH gönüllülerini “DAİŞ’e yardımla” suçlayan; kendilerine “Öğrenci Kolektifleri” diyen zorba grup, bayan öğrencilere şiddet uygulayıp, resimleri dağıtmaktan da geri durmadı. Dilimizde “birçok kimseyi veya nesneyi içine alan, birçok kişi ve nesnenin bir araya gelmesi sonucu olan” anlamına gelen kolektiflikten bir gram nasip alamamış; dünya meselelerinden habersiz bu gençler, güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirildi ama biz yine de kendilerine bir tavsiyede bulunalım. Bakınız, dünyada insanlar ölüyor; millet uzayda su arıyor, Türkiye sürekli kirli oyunlara çekilmek isteniyor ama siz hâlâ tüm bunları “evcilik” zannediyorsunuz. Allah aşkına, “farklı” olma hazzını bu bitmiş düşüncelerde aramaktan vazgeçin. Ayrıca yine başka bir düşünce faşistleri de, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) mescit dolu olduğu gerekçesiyle basketbol sahasına seccade serip namaz kılmaya çalışan öğrencilere sopalarla saldırmıştı. Namaz kılana engel olmak isteyen, inanç özgürlüğüne bu denli karşıt ama sorsanız, “biz aydın, entelektüel gençliğiz” diyen bu slogancı arkadaşlar, hayranı oldukları ABD veya diğer batı ülkelerindeki okul mescitlerini görünce “aaa bundan bizim okulda da vardı, demek kötü bir şey değilmiş” derler herhalde… Arkadaşlara ülkelerine dışarıdan bakabilmelerini; Türkiye’nin birleştiricilikte hâlâ dünyanın önünde olduğunu söylemek isteriz. Bunları anlamak için lütfen çıkarın şu koca gözlükleri… Ve en önemlisi; ne olur, artık faşizmin mirasçılığını bırakın!