17.12.2015 14:49

Genç Haber Merkezi

3429

Ayşe Büşra Aydemir

Sosyal medyanın deyim yerinde ise eti, sütü, yumurtası mesabesinde olan Facebook, Twitter ve İnstagram uygulamalarının daimi tüketicileri olan biz gençler bir elimiz klavyede bir elimiz farede çoğu zaman gözlerimiz optik lense odaklı yaşıyoruz. Yaşıyoruz, yazıyoruz, kaydediyoruz, paylaşıyoruz... Nihayetinde her paylaşımımız bir ânı, bir hissi, bir fiili fotoğraflıyor, bütün bir resmi oluşturuyor, çerçeveleyip birilerinin profil duvarına asıp asmamak da bize kalıyor. Artık akademik tezlere dahi konu olan sosyal medya alışkanlıklarını irdelemekten ziyade biraz daha varoluşsal kaygılarla sormak istiyorum…

İnsan neden fotoğraf çeker? İnsan neyin fotoğrafını çeker?

Fotoğraf çekerken bir ana, bir olaya, bir kişiye, biz manzaraya güzel olan ne varsa ona sahip olma, elde tutma, bir çekmeceye koyma içgüdüsüyle hareket eden insanın, bundan daha ziyade o anları, o kişileri, o olayları hapsoldukları fotoğraflardan bir anlığına da olsa çekip çıkarma ve aynı hisleri yeniden ama yeniden uyandırma amacını güttüğünü seziyorum.

Bu sebeple çoğu zaman fotoğraf çekmek ‘’o an’’ dan bir mânâyı çekip çıkarmak oluyor. Mânâ ne kadar derin ise fotoğraf o kadar net olabiliyor. Bu anlamda bir fotoğrafın mânâ çözünürlüğünü artırmak adına yapılabilecek en güzel şey objektifleri mânâ âlemine odaklamak belki de.

İşte bu noktada mânânın zihinden çıktığı yolculuğunun membaı olarak bizim hedefimiz ‘’gönül’’ olmalı.

Gönül Türkçe bir ifade olup o kadar çok mânâya ev sahipliği yapar ki bu anlamda gönlü çok zengindir. Böylesine derin bir mânâyı keşfeden atalarımız onun içini doldurmak için olsa gerek gönülleriyle İslam’ı kucaklamışlar, gönül yıkan olarak değil gönül yapan olarak Anadolu’nun kapısını çalmışlardı muhakkak. Gönül dağından çekilen panaromik fotoğraflarla dahi idrak edemiyoruz bu yüce mânâyı…

Bir medeniyet çınarının en güzel tohumu mânâ olmalı bu sebeple…

Gönül dağının çocukları olarak GENÇ Gönüllü kızlar; yazılı, sözlü yerine göre azlı ama özlü birçok gönüllü faaliyetin tohumunu atmış, gönül almış, gönül vermiş ‘’ Hep birlikte Allah`ın ipine (İslâm`a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah`ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O`nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.’’ ayeti gereğince gönül bağına tutunmuş ve kendi dalından kendi tohumunu doğurmuş ‘’gönüllülük’’ meyvesini topluyorlar nihayet.

Bu bağı daha da kuvvetlendirmek adına; gönül gözü ile çekilen, gönül filtresinden geçen, gözden ırak olanların gönülde ettiği yeri gösteren, GÖNÜLLÜLÜK temalı bir fotoğraf sergisinin müjdesini vermek bu satırlara düştü. 30 Aralık 2015 tarihine kadar gencfoto@gmail.com adresine gönderilen fotoğraflar arasından seçilecek, zihinde değil gönülde yer eden en başarılı 30 gönüllülük fotoğrafının sahibi, fotoğraflarıyla beraber gönül dünyalarını da Gazanfer Ağa Medresesinde sergileme imkânı bulacaklar. GENÇ Gönüllü Kızlar’ın organize ettiği bu sergide, Genel Koordinatör Ayşe Yazıcılar hanımefendi ile ‘’Gönüllük’’ üzerine bir söyleşi ve fotoğraf sahiplerinin de foto-hikâyelerini anlatacakları bir hasbihal gerçekleştirilecektir. Bu anlamlı sergiye görünenin değil görünmeyenin peşinde olan mânâ avcısı bütün gönülleri katılmaya davet ediyoruz.

Çekilecek olan fotoğraflar için kriterler ise şu şekilde;

Gönderilen fotoğrafın gönderen kişi tarafından çekilmiş olması

Fotoğrafın cep telefonu ile çekilmemesi

Büyük boy baskı yapılabilecek kadar görüntü kalitesinin iyi olması

Fotoğrafın işlenmemiş olması Tarih ve exif bilgilerinin belirtilmesi

Fotoğrafın daha önceden paylaşılmamış olması

‘’Instagirl’’ den ‘’Instagönül’’e gidilecek olan bu yolda parolamız gez-göz-gönül olsun diyoruz…