28.09.2011 09:20

Dünya Gündemi

4156

Ortadoğu’daki dikta rejimlerinde ön plana çıkan bir özelliktir, tabirimizi hoşgörün “lider yalakalığı”. Halkına kan kusturmalarına, ülkelerini babalarının çiftlikleri gibi yönetmelerine rağmen gazetecisinden, din adamına, siyaset bilimcisinden ekonomistine varıncaya kadar bir yığın şak şakçı bulmakta pek zorlanmaz söz konusu dikta rejimlerinin liderleri…

“Lider yalakalarının” misyonu, makam, mevki için, önünde el pençe divan durdukları diktatörlerinin her yaptığını göklere çıkartmak, liderlerini olduğundan farklı göstermek, zorbalıklarını örtbas etmek, yanlışlarını tevil etmektir. Bu misyonu bazen ustalıkla,  bazen de kör göze parmak hesabı aleni bir şekilde icra ederler.

30 yıldır halkının ensesinde boza pişiren Hüsnü Mübarek Ortadoğu’nun en kadim diktatörlerindendir. “Lider yakalığı” bakımından en şanslı olanlarındandır! aynı zamanda. Etrafı pek bir kalabalıktır bu anlamda velhasıl. Hüsnü Mübarek’in, bunca yıl iktidarda kalma başarısının ardında bu “yalaka ve işini bilen” taifenin üstlendiği misyonun altı mutlaka çizilir.

Pek nüktedan Mısırlılar, bu gerçeği şu fıkra ile anlatırlar. Mübarek’in oyların yüzde 99’unu almasını kıskanan Putin, bunun sırrını Mübarek’e sormuş. Mübarek de, meselenin iyi bir kadro ile çalışmak olduğunu söyleyip, bir sonraki Rusya seçimlerine adamlarını Putin’e yardıma göndermiş. O Rus seçimlerinde de oyların yüzde 99’u Mübarek’e çıkmış!

Geçen ay Mısır’ın yarı resmi yayın organı Al-Ahram gazetesi, tüm dünyada komik duruma düşme pahasına, kör göze parmak hesabı “lider yalakalığı”nın tipik bir uygulamasına imza attı. ABD’de gerçekleşen Ortadoğu barış görüşmelerinde çekilen  fotoğraflarda Mısır lideri Hüsnü Mübarek’in arkada durmasını içine sindiremeyen El Ahram gazetesinin editörleri, Photoshop hilesi ile, güdülen değil güden havası vererek Hüsnü Mübarek’i tüm liderlerin önüne koyuverdi.

Ortadoğu’da “lider yalakalığının”  vardığı boyutu gösteren bu haberi Mısır’da şu sıralar tedavüldeki son fıkrayla noktalayalım.

Hüsnü Mübarek yardımcılarından birine “Söyle bakalım, ben mi büyüğüm yoksa Cemal Nasır mı büyük” diye sormuş. Bunun üzerine yardımcısı “Tabii ki siz büyüksünüz efendim” demiş.

Mübarek “Neden büyüğüm” demiş. Cevap, “Nasır İsrail’den korkardı siz korkmuyorsunuz o yüzden” olmuş.

Mübarek yine sormuş “Söyle bakalım ben mi büyüğüm yoksa Enver Sedat mı büyük.” Cevap, “Siz büyüksünüz” olmuş. “Neden” diye sormuş Mübarek. Cevap “Çünkü Enver Sedat İhvan-ı müslimin’den korkardı siz korkmuyorsunuz.”

Hüsnü Mübarek hep “en büyük sizsiniz efendim” cevabı karşısında işi ilerletmiş ve “Söyle bakalım, Ömer mi (Hz. Ömer) büyük ben mi büyüğüm.” Yardımcısı yine “Siz efendim” demiş. Neden büyüğüm peki? “Çünkü Ömer Allah’tan korkardı, siz korkmuyorsunuz!”