10 Ekim Cumartesi günü başkent Ankara’da yapılan terör saldırısında 97 vatandaşımız hayatını kaybetti. Saldırının ardından günler geçmesine rağmen saldırıyı düzenleyenler bilinmiyor. Her kafadan bir ses çıkıyor ve parmağıyla başka bir tarafı sorumlu gösteriyor.
Evet bu saldırı şedid, hain bir saldırıdır lakin böyle olaylarda ilk önce mantıklı olmak ve sükunet halini korumak gerekir. Bu sebeple keyfe göre suçluyu belirleyip hedef göstermek durumu daha vahim bir noktaya taşıyabilir. Saldırının sorumlusunu belirlemek ise MİT, Emniyet vb. kurumların görevidir ve kamuoyu en kısa sürede faillerin bulunmasını istemektedir.
İşin başka bir tarafı; Daha önce yaşanan benzer olayların aksine şu ana kadar hiçbir marjinal örgütün bu saldırıyı üstlenmemesidir. Türkiye topraklarında terör faaliyeti yürüten örgütlerden PKK, IŞİD, DHKP/C veya MLKP’den biri ya da birkaçının bu işin içinde olduğu ciddi bir olasılık olarak gözüküyor. Yapılan tahminlerin genelinde ise fail IŞİD olarak görülüyor. Tahminden öteye gitmese de aynı görüşü biz de paylaşıyoruz.
Buna sebep ise IŞİD’in son zamanlarda PKK ile mücadelesi bunun yanında Türk hükümetiyle yaşadığı gerginliklerdir. Böyle bir olayın arkasında bir ya da birkaç yabancı devletin bulunma ihtimali hayli yüksek. Seçimlere az bir zaman kalması, Batı’da ve Orta Doğu’daki gelişmelerin akabinde bu saldırının yapılması; hem Türkiye’de siyaseti çıkmaza sokmak hem de bölgede emelleri olan devletlerin ekmeğine yağ sürmek için mantıklı bir amaç görünüyor.
Belirttiğimiz gibi kamuoyu faillerin en kısa zamanda yakalanıp cezalandırılmasını bekliyor. Bir de seçimler var tabii... 1 Kasım erken seçimleri. Son 4-5 ayda yükselişe geçen terör saldırılarının sona ermesi için herkes 1 Kasım günü sandığa gidecek. Seçimlerle ilgili tahmin yapmak zor. Çıkacak sonuç bir yana seçimlerin akabinde terör faaliyetlerinin sona ermesi, gerginliğin yerini huzurun almasını temenni ediyoruz. Bunun için sağduyumuzu korumalı, herhangi bir provakasyona gelmemeliyiz.
10 Ekim 2015 tarihi bundan sonra Türk halkının hafızasına derin acılarla hatırlanacak. Gelecekte böyle hadiselerin yaşanmaması için bu olayın (en ince ayrıntısına kadar) üzerine gidilmeli. Güvenlik ve istihbarat zaafları araştırılmalı ve gereken tedbirler alınmalıdır.
Kim ne derse desin biz 10 Ekim’i son oyun olarak görmek istiyoruz. Bu saldırı şer odaklarını son saldırısı olmalıdır. 70’li yıllardan beri benzerlerini gördüğümüz saldırıların son zinciri 10 Ekim olmalı ve o kanlı zincir kopmalı, barış galip gelmelidir. Bu da kimi sosyal ve siyasal sorunların çözülmesiyle gerçekleşebilir. O yüzden devlet siyasi çizgiyi belirlemede dikkatli olmalıdır.
Asırlardır birçok medeniyeti ağırlamış, birçok etnik yapının bir arada yaşama imkanı bulduğu bu topraklarda tedhiş faaliyetlerinin soluğu tıkanmalıdır. Bu topraklar bugünde birçok farklı unsuru bir arada bulunduruyor ve böyle korkunç manzaraları görmek istemiyor.
Bunun gerçekleşmesi için Ankara’daki saldırının bir son olmasını diliyoruz.