
Yüzlerce yıldır çeşitli isimlerle süregelen sömürgecilik, anlamını hiç kaybetmeden günümüzde de tüm şiddetiyle hissediliyor… Sömürgeci devletler, Afrika başta olmak üzere Orta Doğu ve Orta Asya ülkelerini doğal kaynak, coğrafi konum ve insan gücü olarak sömürdükten sonra, sömürülen ülkelerde geriye istikrarsızlık, savaş ve ölümler kalıyor… Yanı başımız Suriye’de yaşananlar herkesin malumudur; geçtiğimiz günlerde de Akdeniz’de mültecileri taşıyan bir kayığın batması üzerine 12 kişi hayatını kaybetmiş, bunlar arasında bizim sahilimizde bulunan Aylan bebeğin cansız bedeninin kıyıya vurmuş görüntüsü, yüreklerimizi dağlamıştı… Dünyada mültecilere yönelik zulme dur diyen tek ülkenin Türkiye olması, uluslararası platformlarda dünya ülkelerini bir olmaya çağırarak öncülük eden ülkemizin meseleyi bizim meselemiz haline getirmesi de, uluslararası basında ilk defa olumlu halde kendisine yer buldu. İçimizdeki “Suriye’den bize ne, mültecilere kapımızı açmayalım!” diyen vicdansız güruhlar bile Aylan bebeğin fotoğrafı karşısında ses çıkaramadı… Bu durumda da akıllarda şu soru oluştu: “Sizdeki vicdanın görülebilmesi için kaç tane Aylan bebek ölmeli`”