7 Haziran günü yapılan genel seçimlerde hiçbir parti hükümet kuracak çoğunluğu sağlayamamış; bunun üzerine partiler arasında müzakereler olmuş lakin bundan da bir sonuç çıkmamıştı. Hal böyle olunca erken seçim kararı alındı. Yani 1 Kasım 2015 günü halk tekrar sandığa gidecek. Kurulan geçici hükümet ise o tarihe kadar görevini sürdürecek.
7 Hazirandan bugüne bir özet çıkarırsak: Ak Parti 2002, 2007, 2011 seçimlerinden sonra 2015 seçimlerinin de galibi olmuş fakat aldığı oy bu defa tek başına iktidar olmasına yetmemişti. Geçen dönemin muhalefet partileri CHP ve MHP ise geçen dönemdeki sandalye sayılarını çoğunlukla korumuş; HDP ise meclisin yeni partisi olmuştu.
Bu tablonun ardından neler olacağı merakla beklenmeye başlandı. Gazete ve televizyonlarda bir sürü senaryo yazılıp çizildi. Hatırı sayılır birçok yorumcu ise ilk önce koalisyon ihtimalinin denenmesinden yanaydı. Nitekim Ak Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu hükümet kurma görevini aldıktan sonra muhalefet partileri ile görüşmelere başladı. CHP ile uzun zaman devam eden görüşmelerden sonuç çıkmadı. Başından beri her türlü koalisyon ihtimaline kapıları kapatan MHP ise bu kararından caymamakta kararlı idi. HDP ise yolun başındayken hesaplarını düzgün yapmamıştı.
Sonuçta elde tek seçenek kalıyordu: Erken seçim. 1 Kasım tarihinde seçim yapılmasına karar verildi. 1 Kasım günü sandıktan çıkacak sonuç herkes için merak unsuru. Siyasi ortamın bu denli şedid olduğu bu dönemde büyük bir sürprizle karşılaşmak muhtemel. Lakin kanaatimiz Ak Parti ve HDP’ nin aldığı oyların gelecek dönem siyasetine yön vereceği şeklinde. CHP ve MHP ise silik siyasetlerini sürdürdükleri sürece hep aynı yerde sayacak gibi.
Koalisyon dönemindeki tutumlarına bakılırsa CHP’ nin iktidar ümidi pek olmadığı söylenebilir. Daha önce bir koalisyon hükümetinde bulunan ve bundan ağzı yanan MHP’ nin ise her türlü koalisyona kapılarını kapatmasını önceki dönemin verdiği tedirginliğe bağlayabiliriz. Yapıcı bir siyaset yapma ihtimali az olsa da gireceği koalisyonda kendini ifade şansına sahip olabilirdi. Bu tavrı toplum içinde nasıl karşılık bulacağı iki ay sonra belli olacak. HDP ise en başından Ak Parti ile koalisyona kapılarını kapattı. CHP ile kurması muhtemel bir koalisyonda ise vekil toplamı hükümet kurmaya yetmiyordu. Hata yapıldığı fark edildi ise de hatadan dönülmekte geç kalındı. Diğer ilginç bir nokta ise HDP, olası bir Ak Parti-MHP koalisyonuna karşı Ak Parti-CHP koalisyonundan yana tavır alırken; MHP, diğer partilerin HDP ile yakınlaşmasına karşı bir strateji geliştirmedi. Sonunda seçime kadar göreve devam edecek olan geçici hükümet kuruldu. Muhalefet partilerinin içinden seçim hükümetine katılanlar oldu.
Şimdi gözler 1 Kasım 2015 gününe çevrilmiş durumda. Yeni hükümet nasıl kurulacak? Bu defa tek başına bir iktidar çıkacak mı? Ak Parti başkanlık sistemine geçişi sağlayacak kadar vekil çıkarabilecek mi? Muhalefet partileri CHP ve MHP’nin pozisyonunda bir değişiklik olacak mı? İlk kez meclise giren HDP bu sefer halktan ciddi bir destek alabilecek mi? Sonuçta kimi mükâfatını kimisi cezasını alacak. Bakalım kimin nasibi ne olacak?
Türk siyasi tarihi enteresan bir zamanda enteresan bir seçime gidiyor. Hem iç hem dış sorunların giderek bunalttığı bu dönemde nasıl bir tablo oluşursa oluşsun tartışmaların harareti dinmeyecek. Arzu ederiz ki kurulacak yeni hükümet bunaltıcı siyasi havayı dağıtsın. Bu kritik eşikten sağlam çıkan parti siyaset üretebilir, hem içte hem dışta başarılı hamleler yaparsa sadece bu zamanda değil gelecekte de övgüyle bahsedilecektir. Bunun için 1 Kasım gününü beklemekten başka çaremiz yok.
Haydi hayırlısı…